My phone died traduction Turc
125 traduction parallèle
But my phone died.
Telefonum kapalıydı. Üzgünüm benim hatam.
- But my phone died.
Telefonum kapalıydı.
For the wedding, my phone died and I needed to call one of the vendors, so I used his phone.
Telefonumun şarjı bitmişti ve bir yeri aramam gerekiyordu. Bende onun telefonunu kullandım.
And my phone died on me.
Şarjım da bitti.
- Damn it. Anyway, I tried texting you guys, but my phone died.
Her neyse, ben de size mesaj çekmeye çalıştım, ama pil bitti.
Yeah. Uh, my phone died.
Telefonum bozuldu.
I know. My phone died.
Biliyorum, şarjım bitti.
My phone died.
Gitmen gerek adamım. Şarjım bitti.
My phone died.
Telefonum öldü.
I was stuck in traffic and my phone died.
Trafiğe takıldım, şarjım da bitmiş.
I tried to call out, but the battery on my phone died.
Yardım istemeye çalıştım ama telefonumun pili bitmişti.
My phone died.
Telefonum kesildi.
No, no, no, no! My phone died.
Olamaz şarjım bitti.
- My phone died.
- Şarjım bitti.
My phone died, so...
Şarjım bitti, bu yüzden..
[Julliet] My phone died, drowned by a spilled latte.
Telefonum bozuldu, üstüne latte döküldü.
Well, I mean, after I saw you, I went back to my car, and my phone died.
Seni gördükten sonra arabama döndüm ve telefonum bozuldu.
My phone died.
Telefonumun öldü.
My phone died.
Telefonumun şarjı bitti
My phone died.
Şarjım bitti.
Yeah, uh, my phone died...
Evet, ah, telefonum öldü...
Yeah, my phone died.
Şarjım bitti. Üzgünüm.
My phone died.
Telefonum kapandı.
I'm sorry to bother you, um, my phone died, I need to call a tow truck.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Telefonum bozuldu ve çekici çağırmam gerekiyor.
My phone died.
Telefonum kapandı da.
I've been stuck in the arse end of nowhere, couldn't get a cab, I've been walking for nine hours in the rain, my phone died, I've only just now found a phone.
Issız bir yerde mahsur kaldım. Taksi bulamadım, dokuz saattir yağmurda yürüyorum, şarjım bitti. Telefonu daha yeni buldum.
My phone died.
Telefonumun şarjı bitti.
Santa Claus, the Police reunion tour... the right time to quit my job... phone calls from friends when my dad died.
Ne? Haklıydın dostum. Biz ayrıldık.
Well, my cell phone died.
- Şarjım bitmişti.
My cell phone died on the way here.
Gelirken cep telefonumun şarjı bitti.
Thanks to your piece-of-crap phone, my mom's gonna think I died.
Senin şu aptal telefonun yüzünden annem öldüğümü sanacak.
And my cell phone died last night.
Dün gece şarjım bitti.
But you told my partner on the phone that he died up on K2.
Ama ortağıma telefonda onun K2'de öldüğünü söylemişsiniz.
And my nana got very sick recently, and I went to visit her and I had her singing it for me one final time and I recorded that on my phone and I'm glad that I did because she died a few hours later.
Ve ninem kısa süre önce çok hasta oldu ve ben onu ziyaret gittim ve son bir kez benim için söylemesini sağladım. Ve onu telefonuma kaydettim ve bunu yapmışım iyi ki çünkü.. ... bir kaç saat sonra öldü.
Um, my cell phone just died, and I'm supposed to show a house like right now, and I'm so lost.
Cep telefonumun şarjı bitti. Bir ev göstermem gerekiyordu. Kayboldum.
My cell phone died.
benimki bozuldu.
Yeah. My cell phone battery died.
evet. benim şarjım bitti.
Then when I got in the car to call you, my cell phone died.
seni arayacaktım fakat şarjım bitti.
It's just, uh, my car battery died, and I got no cell phone.
Ben sadece, arabamın benzini bitti ve cep telefonum yok.
And my cell phone died, so I just, um, need to borrow someone's phone to call AAA.
Ve cep telefonumun da şarjı bitti, yani birinin telefonunu ödünç almam gerek.
I came to pick up my phone charger, and I-I figured mom would be asleep, but she's in the kitchen half-sloshed, looking like someone died.
- Şarj aletimi almaya geldim, annemin uyuduğunu düşünüyordum ama o mutfakta, üstü leke içinde ve yarı ölü gibi bakıyor.
Ah, my cell phone died.
Cep telefonumun şarjı bitti.
Yeah, my cell phone died.
- Telefonumun şarjı bitti de.
I had some late nights. And then, And I was gonna call you last night, but my cell phone died.
Dün gece arayacaktım ama cep telefonum öldü.
My crappy cell phone died.
Uyduruk telefonum boku yedi de.
- I did not want another phone call telling me somebody else in my family had died.
- Bana ailemden birinin daha öldüğünü haber verecek bir telefon araması istemiyorum.
Heh, I know, I know, but the thing is my phone's just died and the kids are getting kind of scared, so if I could just use your phone.
Biliyorum, biliyorum, sorun şu ki, telefonumun şarjı bitti çocuklar da yavaştan korkmaya başladılar, telefonunuzu kullanabilir miyim sadece?
So I need to holla at my man, but my phone battery had died, so I ask Eddie can I use his.
Ben dedim şu benimkini bir arayayım. Ama bir de baktım şarj bitmiş. Eddie'ye "Seninkini versene." dedim.
And then she died and I saw an ad in the Village Voice for a phone sex line and I called it, and I nailed my interview.
Sonra büyükannem öldü ve Village Voice gazetesinde telefon seksi hattı için bir ilan gördüm ve aradım. Mülakatı geçtim.
Battery died on my phone.
Telefonun şarjı bitti.
I about died when your name came up on my phone.
Telefonumda adını görünce, neredeyse ölüyordum.