My wedding traduction Turc
4,173 traduction parallèle
My top salesman Jim Halpert was best man at my wedding.
En iyi satış elemanım Jim Halpert düğünümde sağdıcımdı.
My wedding didn't cost that much.
Düğünüm bile o kadar tutmadı.
But my wedding.
Ama benim düğünüm?
Since you're home in time, my wedding will not have to be so afflicted.
Eve zamanında geldiğine göre düğünümde bir sıkıntı çıkmayacak.
And now a Tammany ape added to my wedding list.
Şimdi de Tammany maymunu düğün listeme eklendi.
I always dreamed my wedding ring would come from a gumball machine.
Her zaman alyansımın bir sakız makinesinden geleceğini hayal ettim.
I stand by my wedding toast.
Düğünde yaptığım konuşmanın arkasındayım.
I would be honored if you would do a reading in my wedding.
Düğünümde bir düğün okuması yaparsan onur duyarım.
okay, because this is my wedding night and I just need a moment of your time.
Çünkü bu benim düğünüm ve zamanından birazını bana ayırmana ihtiyacım var.
Straight after my wedding - the wedding that shackles me to Naples - my brother sets sail to court Naples's greatest enemy.
Düğünümden hemen sonra. Elimi kolumu Napoli'ye bağlayan düğünden sonra. Abim ise Napoli'nin en büyük düşmanına doğru yelken açıyor.
Are you bringing anybody to my wedding?
Düğünüme kimseyi getirecek misin?
I only ask because I like saying the words "my wedding."
Soruyorum, çünkü "düğünüm" demeyi çok seviyorum.
So I'm supposed to serve a racist cake at my wedding?
Evlilik törenimde ırkçı pasta servisi mi yaptıracağım yani?
Yes, my wedding gown.
Evet, düğün elbisem.
Are you taking an interest in my wedding?
Eğer bir ilgi alıyor Benim düğün?
You were at my wedding.
- Düğünüme gelmiştin.
My wedding ring?
Evlilik yüzüğüm mü?
Yeah? I called off my wedding for her.
Onun için düğünümü iptal ettim ben.
Long story short, I promised my future self the locket would be my "something old" at my wedding.
Uzun lafın kısası, gelecekte bu madalyonun düğünümdeki "eski eşyam" olacağına kendi kendime söz vermiştim.
I am exhausted, and I still have to go pick up my wedding sari, and I still have to get my hands henna'd.
- Çok yorgunum ve daha gidip düğün sarimi alıp ellerime kına yaktırmam lazım.
Plus, you only sort of ruined my wedding.
Artı, düğünümü sadece kısman mahvettin.
Waiting for my wedding?
Düğünümü mü bekliyorsunuz?
I mean, I'm kind of a bitch, but wes... who's... who is my former fiancé... he, uh, sent me a wedding invitation, so my...
Yani, sevimsizin teki değilimdir. Ama eski nişanlım bana bir düğün davetiyesi göndermişti ve... Evet.
I have an ex-girlfriend who... she not only invited me to her wedding, but sends me a Christmas card every single year with a picture of these two redheaded fucks that aren't my kids.
Düğününe davet etmesinin yanında her sene benim çocuklarım olmayan iki kızılın fotoğraflarının olduğu bir Noel kartı gönderen eski bir sevgilim var.
Ever since Angela moved in and Mose had stopped sleeping at the foot of my bed, he's been acting pretty weird about this whole wedding thing.
Angela benim evime taşındığından ve Mose yatağımın ayak ucunda uyumayı bıraktığından beri, tüm bu düğün işiyle ilgili garip davranmaya başladı.
My twins are going to college this year and Han's set a date for his wedding
İkiz çocuklarım bu sene üniversiteye başlayacak. Memur Han'ın nikah için gün aldığını biliyorsun.
I was so pleased when Doctor Freeman told Robert that you'd agreed to help me prepare for my wedding.
Doktor Freeman, Robert'e düğün hazırlıklarıma yardım etmeyi kabul ettiğini söylemiş çok teşekkür ederim.
And in my free time I helped my sister with her wedding.
Ve boş zamanlarımda kız kardeşime düğün töreni için yardım ettim.
I should be celebrating my sister's wedding now.
Şu an ablamın düğününde olmam gerekirdi.
Oh, my God! It's Cece's wedding.
Aman Tanrım, Cece'nin düğünü.
Okay, and I want you to pretend to be my girlfriend so she gets very sad, and then, breaks off the wedding, and then, runs away with me.
Kız arkadaşım rolü yapmanı istiyorum. Böylece o çok üzülecek, düğünü bırakacak ve benimle kaçacak.
Defendant, alias Ron Swanson, alias my boss, used appropriate force to prevent further damage to the wedding of Leslie Knope, alias my other boss.
Davalı, nam-ı diğer Ron Swanson nam-ı diğer patronum Leslie Knope'un, nam-ı diğer öteki patronumun düğününde, daha fazla zarar olmasını engellemek için uygun miktarda güç kullandı.
Come to my sister's wedding and let us have your answer then.
Kardeşimin düğününe gelin ve yanıtını bize bildirin o zaman.
My son at his wedding.
Oğlum evleniyor.
( chuckles ) Oh, my God, if you would've told me then that I was accepting an invitation to a wedding of two guys, I would've hung myself.
Tanrım, o zamanlar iki adamın evlilik davetini kabul edeceğimi söyleseydin kendimi asardım.
David called me, said he wanted his fiancé to have the wedding of his dreams, and that my being here would mean so much to you, Bryan.
David aradı ve nişanlısının hayallerindeki evliliği yaşamasını istediğini ve burada olmamın senin için anlamının büyük olduğunu söyledi, Bryan.
David, I want our wedding day to be about positivity, and love, and rented trumpeter swans, and not any kind of tensions between my mother and I.
David, evlilik günümüzün güzel aşk dolu ve trompet çalan kiralık kuğularla olmasını istiyorum. Annemle aramızdaki çekişmeyi o gün istemiyorum.
I know because I watch a lot of My Big Fat Gypsy Wedding.
"Şişman Çingene Evliliği" programını çok izlediğim için biliyorum.
No, the idea that I love, that I want to thank you for is pushing me to invite my mom to our wedding.
Hayır, sevdiğim ve onun için sana teşekkür ettiğim fikir evliliğimize annemi davet etmem için beni zorlamandı.
Careful! My first wedding must be perfect!
İlk düğünüm harika olmalı.
A few weeks after the wedding, after we're legally joined, I will go for my annual checkup.
Evlendikten birkaç hafta sonra yıllık sağlık kontrollerinden geçmek üzere hastaneye gideceğim.
The man made my wife's wedding band.
Karımın alyansını yapmıştı.
And don't forget about how jealous she got that time we worked that case at my ex-girlfriend's wedding.
Ve eski kız arkadaşımın düğünüyle ilgili olan vakada ne kadar kıskançlık yaptığını da unutma,
It was gonna be hard enough being the weird doctor that moved to Alabama at a wedding with all my New York doctor friends.
Bütün o New York'lu doktor arkadaşlarımın olduğu bir düğünde Alabama'ya giden tuhaf doktor olmak yeterince zor olacaktı zaten.
so it can be my "something old" at our wedding.
Bu madalyonu kazıp çıkardığımda düğünümdeki "eski eşyam" olacak.
It's a long story, but if we don't beat my friend out to that wedding, it's gonna be bad.
Uzun hikâye ama arkadaşımı o düğünden uzaklaştırmazsak çok kötü olacak.
I just got it in my head that you somehow managed to track down that locket in Los Angeles, and now you were gonna blow up the wedding.
Niyeyse aklıma, madalyonu bulmak için Los Angeles'a gittiğin ve şimdi de düğünü mahvedeceğin fikri geldi birden.
Hi, you-you tattooed my friend this morning for her wedding.
Merhaba. Bugün, düğünü için arkadaşıma dövme yapmışsınız.
Well, my shotgun wedding got soaked.
Yıldırım nikahım sırılsıklam oldu.
- I THINK I FOUND THE WEDDING PLANNER OF MY DREAMS.
Sanırım hayallerimin düğün planlayıcısını buldum.
SO LET'S TALK SOME MORE ABOUT MY PERFECT WEDDING.
Mükemmel düğünüm hakkında birazcık daha konuşalım.