Nanny traduction Turc
3,294 traduction parallèle
Your insurance covers everything, including a nurse for you and a nanny for your son.
Sigortanız herşeyi kapsıyor, Sizin için bir hemşire, ve oğlunuz için bir dadı dahil.
So, Rhonda, how long have you been a nanny?
Evet, Rhonda, ne zamandan beri dadılık yapıyorsun?
I've been a nanny for the last six years.
Son altı yıldır dadılık yapıyorum.
I'm Denise, your new nanny.
Ben Denise, Sizin yeni dadınız.
So how long have you been a nanny?
Evet, ne zamandan beri dadılık yapıyorsun?
My wife and I would like to offer you the nanny position.
Karım ve ben, dadılık işini sana vermek etmek istiyoruz.
Our nanny has attacked my son.
Oğlumun dadısı, oğluma saldırdı.
She was his nanny.
O kız onun dadısıydı.
Nanny's on the move.
Dadı geliyor.
So the acting C.E.O. of one of the richest companies in... The world was your nanny?
Dünyanın en zengin şirketlerinden birinin CEO'su senin bakıcın mıydı yani?
It'd be awkward to go with my nanny, but in a month you'll be my- - well, you'll be my nothing.
Dadımla gitseydim tuhaf kaçardı ama bir ay içinde benim... hiçbir şeyim olacaksın.
I'm taking pictures of all the nanny candidates.
Dadı adaylarının resimlerini çekiyorum.
Well, I hope you have an open mind,'cause a guy can do a nanny job just as good as a woman can.
Umarım açık fikirlisindir, çünkü bir erkek bir kadın kadar iyi dadılık yapabilir.
I was their nanny, okay?
Onların dadısıydım, tamam mı?
You know, a derivatives broker with an MBA, takes a job as a nanny for children who just happen to be the offspring of the fugitive Lewis Scanlon who was your former boss.
İşletme mastırı olan bir borsacı önceki patronun Lewis Scanlon'ın evlatları olduğu anlaşılan çocuklara bakıcılık yapma işine başlar.
I'm sure you're a great nanny.
Harika bir dadı olacağınıza eminim.
Hey, Joe, now that you're back to being the nanny, you know, it might be kind of awkward for us to go to the- -
Baksana Joe, tekrar dadı olduğuna göre bizim birlikte şeye gitmemiz biraz tuhaf kaçar...
That was a handmade gift my nanny gave me that you spilled a pitcher of Midori Sours on, and now you bring it up like it's nothing?
O el yapımı ve Büyükannemin hediyesiydi bir sürahi Midori Sours'u üzerine döktün ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi gündeme mi getiriyorsun?
Your nanny gave you that thing for free, so as far as
Büyükannen sana o şeyi bedavaya vermişti...
My nanny is dead!
Büyükannem öldü!
The kidnappers killed the nanny.
Kaçıranlar dadıyı öldürmüşler.
She was a nanny on the West Side.
- Batı yakasında bir dadıymış.
Nanny from the Bronx murdered on her lunch break.
Bronx'tan bir dadı, öğle tatili sırasında öldürülmüş de.
Does this dead nanny have anything to do with the missing kid?
Hey, ölü dadının kaçırılan çocukla bir alâkası var mıdır?
I mean, if I can ID the nanny killer, it might help you with the kid.
Yani, eğer dadıyı öldüreni bulabilirsem, çocuğu bulmana yardım edebilir bu.
I did another canvass and I found a bodega near the nanny's house with eyes on the street,
Bir defa daha gözden geçirdim ve dadının evinin oralardaki sokak gözetleme kamerasında bir bordega buldum.
Ease up, Nanny McFeeble.
Rahatla biraz McÇelimsiz dadı.
All right, we got V-Lin at your house with the nanny.
Pekala, V-Lin bakıcının yanında.
I think she's his nanny or something.
Sanırım onun dadısı gibi bir şey.
You're going to have to shake both the teacher and the nanny.
Öğretmeni ve dadıyı atlatmalısınız.
The nanny has a gun.
Dadının silahı var.
Probably his nanny or deaconess.
Muhtemelen dadısı ya da diyakozdur.
Um, hey, before you go, I was thinking, I want to give the nanny a few more hours.
Gitmeden önce, dadıyı birkaç saat daha burada tutmak istiyorum.
You're the new nanny?
Yeni dadı sen misin?
I'm not trained as a nanny.
Dadılık eğitimi almadım ki.
We'll set him up with the nanny, and, uh...
Bir dadı tutarız ve...
Okay, um, well, I was a full-time nanny for two years, and I have a degree in psychology and another in early childhood education.
İki yıldır tam zamanlı dadılık yaptım. Ve psikoloji lisansım var ve başka bir erken çocukluk dönemi lisansı.
We get a nanny.
Dadı tutuyoruz.
Dibs on the nanny.
Dadı benimdir.
No. No banging the nanny.
Olmaz, dadıya çakmak yok.
Ted, please don not dig in on this whole no-banging-the-nanny policy.
Ted, şimdi hiç "dadıya çakmak yok" kuralına falan girme ne olur.
So you're just gonna have to get yourself a third nanny.
Kendine üçüncü bir dadı tutarsın.
Except dibs on the third nanny!
Ama üçüncü dadı da benim!
Oh! Let's go and see Nanny.
Hadi gel bakalım Nanny'i görelim.
Here she is, Nanny's little angel!
İşte geldi,... Nanny'in minik meleği!
At Nanny's on Christmas Eve?
Nanny'in yanında Noel arifesi?
Are you going to stay with Nanny on Christmas Eve?
- Lisa, Noel arifesinde Nanny ile kalacak mısın?
There's a poem that my nanny used to tell me in Spanish, when she would put me to sleep.
Bu şiir bana dadımın, uyurken bana okuduğuna benziyor.
And you're "the nanny," and she's "the bitch."
Sen "dadı" sın o da "kaltak".
What are you, my nanny?
Sen dadım mısın?
What do we know about the nanny?
- Dadı hakkında neler biliyoruz peki?