Nanu traduction Turc
58 traduction parallèle
Nanu?
Aloo?
Nanu-nanu.
Nanu-nanu.
Nanu nanu.
Nanu nanu.
"Roo doo dee doo" and "nanu-nanu" sound familiar?
"Roo doo dee doo - nanu-nanu" tanıdık gelmiyor mu?
In the north, "Nanu" could call herself.
Kuzeyde ona "Nanu" diyorlar.
The mother of Nanu got tired of the hardship of their cave.
Nanu'nun annesi sıkışık mağaralarından oldukça sıkılmıştı.
Nanu and their brother.
Nanu ve erkek kardeşini.
Nanu is not sure of abandoning the den.
Nanu mağaradan çıkmak konusunda biraz kararsız.
Nanu is vivacious.
Nanu alıngan.
Here the survival is so demanding that Nanu and their brother will need three years of basic training.
Burada hayatta kalmak çok zahmetlidir, Nanu ve kardeşinin üç yıllık bir temel eğitim almaları gerekecek.
In the mountain of snow, the brother of Nanu it delays the beginning of a trip...
Snow Mountain'da, Nanu'nun kardeşi aile gezisinin gecikmesine sebep oluyor.
The mother of Nanu is not able to to wait more.
Nanu'nun annesi daha fazla bekleyemez.
The mother of Nanu detects an alarming sign prints of the only animal of the icy Kingdom that he / she can threaten her.
Nanu'nun annesi can sıkıcı bir iz bulur,... buz krallığında onu korkutabilecek tek hayvanın bıraktığı izler.
And it is exactly what wants to hunt the mother of Nanu continued by Nanu, their brother and their fox friend.
Hatta, şu anda Nanu'nun annesi de onu arıyor,... peşinde Nanu ve kardeşi, ... ayrıca küçük kurnaz arkadaşları.
Unfortunately for the seal the mother of Nanu is able to penetrate a meter of snow with their smell.
Ama fokun şanssızlığı, Nanu'nun annesi karın 1 metre altından koku alabilir.
Nanu soon will learn that it is not so easy to find food in the Kingdom of ice.
Nanu, buz krallığında yemek bulmanın o kadar kolay olmadığını yakında öğrenecek.
For the end of the spring the family of Nanu and others of the Kingdom of ice they have also eaten a lot.
İlkbaharın sonunda, Nanu'nun ailesi ve buz krallığındaki diğer ayılar da ziyafetin tadını çıkarmıştır.
According to the ancestral rhythm of the North the days of abundance for Nanu and their family they put an end to the arrival of the summer.
Kuzeyin eski düzeninde, Nanu ve ailesi için bolluk günleri yazın yaklaşmasıyla son bulur.
Clever to put an end to their summery fast... Nanu and their family wait that they reappear their hunt lands on the frozen sea while they practice for the hunt of coming seal.
Oruçlarını bozmaya hazır olan Nanu ve ailesi,... av bölgelerinin donmuş okyanusta,... düzelmesini beklerler,... bu arada fok avlama antrenmanları yaparlar.
It provokes Nanu, he / she attempts to inculcate him / her spirit strength.
Nanu'yu zorlayarak, ona bir tür dayanıklılık aşılamaya çalışır.
Apparently, Nanu has the adapted character.
Nanu gereken her şeye sahip gibi.
Nanu and their family are hungry.
Nanu ve ailesi çok aç.
It is also a challenge for the mother of Nanu that he / she specializes in hunting hidden preys.
Bu saklı avları yakalamakta uzman olan Nanu'nun annesi için de bir meydan okuma.
Nanu reminds to its mom how it is made.
Nanu annesine nasıl yapıldığını hatırlatır.
For the first time in their life, Nanu doesn't see it after her.
Nanu'nun hayatında ilk defa, hemen ardında değildir.
Nanu and their mother curl up with him to share their heat.
Nanu ve annesi yanına kıvrılıp, sıcaklıklarını paylaşırlar.
Nanu and their mother remain to their side.
Nanu ve annesi yanında kalır.
Nanu has also grown.
Nanu da büyümüştür.
Nanu goes in its mother's look something that had never seen.
Nanu annesinin gözlerinde daha önce görmediği bir şey görür.
In order to survive, it should move away Nanu of their side.
Hayatta kalmaları için, Nanu'yu başından savmalı.
This separation is the most difficult trance that Nanu has happened.
Ayrılmak Nanu'nun şimdiye kadar yaptığı en zor şey.
Nanu goes aboard in a solitary life.
Nanu tek başına hayata atılır.
For that reason, Nanu leaves the ice that he / she knows behind with the hope of finding something that to eat.
Böylece Nanu yiyecek bir şeyler bulma umuduyla, ... tanıdığı buzların ötesine gider.
Nevertheless, Nanu is about to discover that these birds are very special.
Ama Nanu bu kuşlardaki tuhaflığı,... keşfetmek üzeredir.
It is an impossible mission for Nanu.
Nanu'nun hiç şansı yok.
Nanu meets with a flock of tusks the unicorns of the sea.
Nanu boynuzlu balina sürüsü ile karşılaşır, ... denizin boynuzlu atları.
Contrary to Nanu, the fox doesn't know how to swim.
Tilki, Nanu gibi yüzemiyor.
Nanu faces its own crisis.
Nanu kendi sorunuyla yüzleşir.
In the broken field of ice the world of Nanu seems to be being perturbed.
Geride kalmış kırılan buzulda ise, Nanu'nun bütün dünyası alt üst olmuş durumda.
Nanu has swimed during days and it is so tired that almost he / she drowns.
Nanu günlerdir yüzüyor,... ve o kadar yorgun ki neredeyse boğulacaktı.
Nanu arrives at the beach of the island rocky after a long week in the sea.
Denizde geçen bir hafta sonunda Nanu,... Rock Adasının sığlığına ulaşır.
Nanu doesn't have experience in attacking enormous tusks.
Nanu'nun deneyimleri arasında deniz aygırlarına saldırmak yok elbette.
Nanu has maybe traveled so much only to die from hunger.
Nanu tüm yolu açlıktan ölmek için gelmiş olabilir.
As long as, Nanu weakens.
Bu arada, Nanu zayıf düşer.
If it doesn't convince him of sharing the food, she dies.
Ya avını paylaşır ya da Nanu'yu öldürür.
During the following four years, Nanu and Seela return to these rocks since the marine ice melts more and more early.
Gelecek dört sene, Nanu ve Seela bu kayalık bölgeye gelmek zorunda kalacak çünkü deniz gittikçe daha çabuk eriyecek.
Nanu also returns to their Kingdom of native ice.
Nanu da doğduğu buz krallığına döner.
Time later, guided by the instinct and the memory, Nanu climbs the mountain of snow.
Daha sonra o yıl, içgüdüleri ve anılarını izleyen Nanu,... Snow Mountain'a tırmanır.
Nanu makes a miracle of the north.
Nanu kuzeyin mucizesini dünyaya getirir.
- Nanu, nanu.
- Nanu, nanu.
Nanu, nanu.
Nanu, nanu.