Napped traduction Turc
43 traduction parallèle
Of course not Ma'am, I was tired and just napped.
Elbette hayır hanımefendi. Yorgunluktan içim geçmiş sadece.
'Sydney Finklestein's hostility has escaped. 'Finklestein, a short man with glasses,'told police that he has been fighting to hold his anger in for years,'and is very embarrassed that it broke loose while he napped.
Kısa boylu, gözlüklü bir adam olan Finkelstein polise, yıllardır öfkesini tutmaya çalıştığını, kendisi kestirirken kaçtığı için çok utandığını söyledi.
Didn't he say that they napped before dinner?
Yemekten önce şekerleme yapacağını söyledi.
I napped all the way to the beach.
Kumsala kadar uyumuşum.
Plane after plane waited on the runway while he napped or took walks and ate sandwiches.
Uçuş pistinde birçok uçak bekletildi o uyurken veya gezinirken ve sandviç yerken.
Ape ape-napped?
Ape Kaçırıldı mı?
- Poor ape-napped brother.
Zavallı kardeşim kaçırıldı.
And yet in a place that so dislikes warfare a Japanese soldier of the likes of Hanaya was kid napped and held captive
Yine de... savaştan böyle nefret eden bir yerde... Hanaya gibi bir Japon askeri... kaçırılıp tutsak ediliyor.
She napped, so that took about an hour.
Sonra Sara'ya yerleri cilalattım. Üstelik şekerleme yaptı.
I napped for 6 hours.
- Altı saat şekerleme yaptım.
He napped that pyramid thing too.
Piramiti de almış!
Sydney Finklestein's hostility has escaped. Finklestein, a short man with glasses, told police that he has been fighting to hold his anger in for years, and is very embarrassed that it broke loose while he napped.
Kısa boylu, gözlüklü bir adam olan Finkelstein polise, yıllardır öfkesini tutmaya çalıştığını, kendisi kestirirken kaçtığı için çok utandığını söyledi.
All day long the boy ate, played and napped in it.
Çocuk bütün günün onunla oynamış, yemek yemiş ve uyumuştu.
It's been a long time since we've napped together.
Beraber yatmayalı uzun süre oldu.
I'm being king-napped!
Kaçırılıyorum!
Maybe you napped all day.
Belki bütün gün kestirdin.
Nemesis? Oh. Well, he waited in line for 14 hours, while you napped in a lawn chair, he got in a fight with a Klingon when he stepped out of line to pee and you wouldn't wake up to vouch for him,
Şöyle ki, sırada beklediği 14 saat boyunca sen katlanır sandalyede kestirirken tuvalet için sıradan ayrıldığında bir Klingon ile kavga etti ama uyanmaya tenezzül bile etmedin ve hepsinden kötüsü, Star Trek :
I am telling you... this shark was shark-napped out of some casino.
Söylemedi deme, bu balık kumarhanenin dışından bir yerden.
[Yawning] I napped.
- Kestirdim. - Öyle mi?
You did? I haven't napped in years.
- Senelerdir kestirmiyordum.
- Great. Napped most of the day.
Günün çoğunda uyudu.
Even if I could forget that you van-napped me -
Beni minibüsle kaçırttığını unutsam bile ki unutmayacağım...
We napped together in kindergarten on a mat.
Anaokulunda hasır üzerinde şekerleme yapardık.
- I have been king-napped! By ninja shellfish.
Kabuklu Ninja tarafından kaçırıldım.
I'm being ass-napped!
Eşek kaçırıyorlar!
What if they were dog-napped?
Ya kaçırıldıysalar?
Susie and Brett have been sky-napped by the Baron.
Baron, Susie ve Brett'ı havadan kaçırdı.
I bathed her, changed her. I fed her, I napped her.
Banyo yaptırdım, altını değiştirdim, yedirdim, uyuttum.
Who waked the giant that napped in America?
Kim uyuyan dev Amerika'yı uyandıracak?
I even napped here.
Hayır. Burada uyukladım bile.
One day, I got so shy, I just napped.
Bir gün o kadar utanmışım ki uykuya dalıp gittim.
So last night, I napped on you and you liked it, you sick bitch.
Yani dün gece senin üstünde uyukladım ve sen bundan hoşlandın, seni azgın karı.
Uh, I napped earlier today.
Uh, bugün öğle uykusuna yattım.
- She's being smurf napped.
Birisi onu şirinliyor.
Smurf napped by that ghastly Gargamel.
Kötü büyücü Gargamel onu kaçırdı.
Back when I got that rash from the Kitsune and she Kenzi-napped me and yadda yadda yadda...
Kitsune'den kaşıntıyı kaptığım zaman ve beni ters düz ettiğinde bla bla bla...
Must have been slave-napped.
Köle tacirleri olmalı.
We dino-napped him from this evil pterodactyl dude who was mind-controlling him.
Bu şeytani soyu tükenmiş dinoyu, zihin kontrolü yapan birisinden kurtardık.
I napped in a sunbeam. See?
- Sunbeam'in içinde uyumuşum.
My babies haven't napped in over a week because of your loud mouth.
Çocuklarım şu çenen yüzünden bir haftadan beri uyumuyor.
I napped all afternoon, ate a balanced supper, and just had a cup of coffee.
Öğleden sonra biraz kestirdim. Dengeli bir akşam yemeği yedim ve kahve içtim.
I power-napped.
Gücüm tükenmişti.
She... she brain-napped 21 of our people.
O... bizden 21 kişinin beynini çaldı.