Nardole traduction Turc
70 traduction parallèle
Nardole, what HAVE you brought to my doorstep?
Nardole, karşıma nasıl birini getirdin böyle?
- Nardole, is that you?
- Nardole, sen misin?
- Nardole, why are you pointing a gun at your own head?
- Nardole, ne diye kendi kafana silah dayadın?
- What about Nardole?
- Nardole'a ne oldu?
- Merry Christmas, Nardole!
- Mutlu Noeller Nardole!
- This is my friend, Nardole.
- Bu arkadaşım Nardole.
Not all of it, Nardole.
Tamamı değil Nardole.
- Nardole!
- Nardole?
Nardole.
Nardole.
- Nardole!
- Nardole!
Nardole, it worked!
Nardole işe yaradı!
- Nardole.
- Nardole.
Nardole... we need to move away from the doors and towards the TARDIS.
Nardole... Biz kapılarından ve TARDIS'e doğru uzaklaşmaya gerek.
I don't know everything, Nardole.
Ben, Nardole her şeyi bilmiyorsun.
Nardole!
Nardole!
NARDOLE GROANS Destroy.
NARDOLE iniltileri yok et.
Well, that's up to Nardole, so probably not.
Eh, bu Nardole kalmış, bu yüzden muhtemelen değil.
NARDOLE SCREAMS
NARDOLE ÇIĞLIKLARI
Goodnight, Nardole.
İyi geceler Nardole.
Oh, look, Bill, it's Nardole!
- Bak Bill, Nardole.
Oh, no, I'm just saying that Nardole was saying...
- Yok, diyordum ki Nardole şey- -
Nardole, I can't.
- Nardole bakamam.
For now, would you mind awfully all just jumping out of your skins and allowing Nardole and I to escape in the confusion?
Şimdilik, olur mu müthiş hepsi sadece senin derileri atlayarak akla ve Nardole ve karışıklık içinde kaçmak için izin?
Nardole, what happened to you?
Nardole, ne oldu sana?
It's all right, Nardole, she's been doing some work for me.
Her şey yolunda, Nardole, benim için bazı işler yapıyor bu.
I travelled with a man called the Doctor and his friend called Nardole, and I did this to save him.
Doktor denen biriyle ve Nardole'la birlikte seyahate çıktım. Bunu, onu kurtarmak için yaptım.
So, Nardole has made contact with the captain of the supply boat that runs to and from the prison ship where the Doctor's being held.
Nardole, Doktor'un tutulduğu gemiye mal götürüp getiren tedarik teknesinin kaptanıyla iletişime geçmiş.
Security is really tight, obviously, but Nardole says there's not been much in the way of resistance since the Monks took over, so they're more worried about the Doctor getting out than anyone getting in.
Güvenlik tabii ki çok sıkı. Ama Nardole'un dediğine göre Keşişler başa geçtiğinden beri pek isyan çıkmadığı için birinin içeri sızmasından ziyade Doktor'un kaçmasından endişe ediliyormuş.
Nardole doesn't have any, and I'm down as university kitchen staff.
Nardole'un kimliği yok ben de üniversite mutfak personeli olarak gözüküyorum.
The way you and Nardole have been carrying on,
Nardole'la hareketlerinizi görünce içeride...
Nardole, untie me!
Nardole, çöz beni!
Nardole, untie me now!
Nardole, derhal çöz beni!
Nardole?
Nardole?
Did Nardole send you to speak to me?
Benimle konuşman için seni Nardole mu yolladı?
Nardole, with me. To the TARDIS.
- Nardole, benimle gel, TARDIS'e.
It's Nardole - he's not my fault.
- Bu Nardole ve benim hatam değil.
Nardole! I need you to do a visual on the lab, there's a camera in here.
Nardole, laboratuvarın görüntüsüne ulaşman lazım.
Nardole, can you hear me?
Nardole, beni duyuyor musun?
Nardole will explain what's going on.
Nardole olup biteni sana izah edecek şimdi.
- Nardole, make sure that you walk in front of Bill.
- Nardole, yürürken Bill'i arkana al.
Nardole, are you secretly a badass?
Nardole, yoksa sen gizli kabadayı mısın?
Who needs Nardole?
Nardole'a kimin ihtiyacı var?
Where is Nardole?
Nerede ki Nardole?
Nardole, help me move Missy to the vault.
Nardole, yardım et de Missy'i kasaya taşıyalım.
Nardole, what the hell are you doing?
Nardole, ne yapıyorsun?
Where's Nardole?
Nardole nerede?
Nardole, do something nonirritating.
Nardole, sen de uyuzluk yapma. - Deniyorum efendim.
Me? Yes, you and Nardole. You can be her companions.
- Evet, Nardole'la beraber onun yoldaşları olursunuz.
Oh, Nardole!
Nardole! Ivan!
- Nardole, I can't!
- Yüzüme bakın!
I really can't!
- Nardole bakamam, cidden bakamam.