Nazif traduction Turc
23 traduction parallèle
Nazif, right?
- Nazif, değil mi?
Nazif, papa give me a marker.
Baba, keçeli kalem istiyorum.
Nazif?
Nazif?
Nazif?
- Nazif?
I have here Nazif Mujić from the village of Poljice.
Poljice köyünden Nazif Mujic yanımda.
Don't worry, Nazif, we'll act on it right away.
Merak etme Nazif, bu durumu derhal çözeceğiz.
Didn't Nazif tell you we're coming.
Nazif söylemedi mi geleceğimizi?
You went with Nazif before, but now you'll go with us.
Sen Nazif'le gittin, bu sefer bizimle gideceksin.
OK Nazif.
Peki Nazif.
Nazif.
Nazif.
Thank you and God bless you, Nazif.
Sen de sağ ol. Tanrı yardımcın olsun Nazif.
Nazif!
- Nazif!
We gave Nazif 130 loaves of bread?
Nazifgillere 130 somun ekmek mi taktık?
Layla Nazif.
Layla Nazif.
We tracked her down from her box seats at the opera. And who is she? She is the daughter of Abdul Nazif, billionaire and high-ranking Saudi official.
- Milyarder ve yüksek rütbeli Suudi yetkilisi Abdul Nazif'in kızı.
A secret rendezvous with a shadowy real estate magnate, a flash drive exchange with Layla Nazif, daughter of a Saudi official.
Geçmişi karanlık bir iş adamıyla gizli bir buluşma Suudi yetkilinin kızı Layla Nazif ile flaş bellek değiş tokuşu.
I'll talk to Layla Nazif.
- Layla Nazif ile ben konuşurum.
Thank you for taking the time, Miss Nazif.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim Bayan Nazif.
It is a front. Owned by a company controlled by Abdul Nazif.
Abdul Nazif'in sahibi olduğu paravan bir şirketmiş.
I spoke to Abdul Nazif's people, and they claim to not know you.
Abdul Nazif'in adamlarıyla konuştum, sizi tanımadıklarını söylüyorlar.
To pick her up at the opera and bring her to Mr. Nazif.
- Onu opera binasından alıp Bay Nazif'e getirmek.
Ana was involved in some kind of a business deal with Layla Nazif.
Ana, Layla Nazif ile bir çeşit iş bağlantısı içindeydi.
And I take it that was Herman Eckles, and the investor was Layla Nazif.
Ve bunun Layla Nazif'in yatırımcısı Herman Eckles olduğunu sanıyorum.