Nd mass traduction Turc
25 traduction parallèle
Its land mass contains multiple animal species, including proto-hominids.
Toprak kütlesi, erken insanımsı bir cins de dahil olmak üzere çok sayıda hayvan türü barındırıyor.
Truth is the church burned down and Mass is in the coach house.
Aslını söylemek gerekirse, kilise taşındı ve Ayinler özel bir evde düzenleniyor.
And do you think it's proper for your pontiff to conduct mass in a barn... fit only for stabling cattle?
Papalığın, amacı hayvan barındırmak olan bir yerde ayin yapması sence uygun mu?
More than one hundred a thousand nipo-Americans they had been interned in mass, over all of the coast the occidental person, while 600 a thousand Germans and Italians they had been treated individually.
Çoğu batı kıyılarında yaşayan 100.000'den fazla Amerikalı Japon toplu halde gözaltına alındı. 600.000 Alman ve İtalyana ise bireysel davranıldı.
Everything depends on their initial mass.
Her şey başlangıçtaki barındırdıkları kütleye bağlıdır.
Our destination is planet Deneb IV, beyond which lies the great unexplored mass of the galaxy.
Varış noktamız olan Deneb IV, ötesinde galaksinin hiç keşfedilmemiş bölgelerini barındırıyordu.
Soon that energy mass expands.
Enerji kütlesinin genişlemesi yakındır.
Yet the nucleus contains almost all of the atom's mass packed into particles called protons and neutrons.
Aslında atomun çekirdeği protonlar ve nötronları içinde barındırarak atom kütlesini oluşturur.
Too late for a mass evacuation, the situation is dangerous and potentially catastrophic.
Tahliye işlemi için çok geç kalındığı, durumun tehlikeli olduğu ve büyük bir felaketle sonuçlanabileceği belirtiliyor.
She's had both ovaries removed, a hysterectomy and now this... there it is, the mass.
Her iki overi de alındı, histerektomi geçirdi ve şimdi bu... İşte, kitle orada.
It is a gas giant, a mass of hydrogen and helium
Bu bir gaz devi. Barındırdığı hidrojen ve helyum kütlesi
In the cycle of life, not only here on Earth but in the Cosmos, as stars die, particularly those that die spectacular deaths, the high mass stars that manufactured heavy elements in their cores, those give the seeds of the next generations of stars that then... increased the likelihood that that next generation will have planets, and planets that contain ingredients of life itself.
Yaşam döngüsüne baktığınızda, yalnızca Dünya'da değil aynı zamanda Evren'de yıldızlar ölürken, özellikle de görkemli biçimde ölenler yani çekirdeklerinde ağır elementler üreten büyük kütleli yıldızlar bir sonraki yıldız nesline bu tohumları miras bırakırlar ki bu da, sonraki neslin gezegenler barındırma ve bu gezegenlerin de yaşamın bileşenlerini içerme olasılığını arttırır.
- No, renal mass eroding into the vessels.
Hayır. Böbrekteki kitle damarları aşındırıyor.
You would need to satisfy the lawyer for the network or the lawyer for the television station or radio station that what you've done is legal and cleared and permissions have been obtained - and probably insurance has been obtained before you could get into the channels of mass media communication.
Ve kitle iletişim kanallarına girmeden önce, yaptığınız şeyin yasal olduğu, gerekli izin ve onayların alındığı konusunda şebekenin, ya da televizyon kanalının ya da radyo istasyonunun hukuk danışmanını memnun etmeniz gerek ve muhtemelen sigorta yaptırmanız ve gerekli güvenceleri sağlamanız gerekecektir.
But there's less need for me to call myself a punker in a world... where very notion of punk then means commodified for the mass market.
Pankın ayaklar altına alındığı bu devirde kendime pankçı demenin bir manası yok.
The cavity was probably full in over 60 million years ago. and had trapped a huge mass of compressed organic matter tormented to early form of Psylocybin growth.
Boşluğun 60 milyon yıl önce oluştuğu tahmin ediliyor ve içerisinde çok fazla sıkıştırılmış organik madde barındırıyor.
Terrified people, old men and children, nuns and noblemen, crammed in here for a final mass.
Korkmuş insanlar, yaşılar, çocuklar, rahibeler ve soylular son kalanlar olarak buraya sığındı.
Mass spec's warmed up.
Spektrometre ısındı.
Now, I forgave your ham-handed mass murder business with the bus- - overexuberance of youth and all that- - but if you haven't got the goddamn brains to know that when strangers come asking questions, we close ranks, then I fear our line is truly at an end.
Senin o otobüsteki baştan savma toplu cinayetini gençtir, kanı deli akar dedim, affettim ama yabancılar gelip soru sorduğunda yardım için birbirimize sığındığımızı akıl edemiyorsan işte o zaman, sülalemizin sonunun geldiğinden korkarım.
And then in the convective zone, They were carried by mass motions of gas.
Ve sonra taşınım bölgesinde gazın kütle hareketi ile taşındılar.
It's Mass Calcify against Into the Void!
Sakındığı yere kireç kitleleri!
The scan revealed a mass on the left side of your brain, affecting Broca's area and eroding into the middle cerebral artery, which explains the aphasia.
Taramada beyninin sol tarafında bir kitle saptandı. Kitle Broca alanını etkiliyor. Kitle, serebral arter'in ortasını aşındırıyor.
Now, the real estate was already inexpensive in this area, but when surrounding residents found out that he planned to house sex offenders, there was a mass exodus, so eventually he was able to buy up the rest of the homes
Bölgede konut fiyatları pahalıydı, ama çevre sakinleri cinsel suçluları barındıracağını öğrenince toplu göç başladı. Rahip de kalan evleri alıp kasabanın adını değiştirdi.
Are you telling me that you're behaving irrationally with the faithful, the Vatican Curia, and the mass media because you were kept out of the loop on the behind-the-scenes machinations that led to your election?
İnananlar, Vatikan Hükümeti ve medya karşısında... takındığınız mantıksız tavırların sebebinin... seçilmenizi sağlayan perde arkası entrikalardan... bihaber bırakılmanız olduğunu mu söylüyorsunuz?
I moved onto his prayer farm with 45 other members of the Salvation Star Boys, who died in a mass suicide.
Onun ibadet çiftliğine taşındım, diğer 45 üyesiyle birlikte toplu intiharla ölen, Kurtuluş Yıldızı Çocukları örgütünde. Ama ben ölmedim.
massage 40
mass 88
massive 60
massachusetts 105
massimo 48
massa 32
massacre 16
massarakhsh 16
massl m i no 40
mass 88
massive 60
massachusetts 105
massimo 48
massa 32
massacre 16
massarakhsh 16
massl m i no 40