Nde traduction Turc
13,204 traduction parallèle
After conferring with His Holiness the High Septon, we have determined that Loras Tyrell and Cersei Lannister's trial will be held in the Great Sept of Baelor on the first day of the Festival of the Mother.
Yüce Rahip hazretleriyle müzakere ettikten sonra Loras Tyrell ve Cersei Lannister'ın duruşmalarının Anne Bayramı'nın ilk gününde Yüce Baelor Septi'nde düzenlenmesine karar verdik.
He had caches of wildfire hidden under the Red Keep, the Guildhalls, the Sept of Baelor, all the major thoroughfares.
Kızıl Kale'nin altında çılgınateş zulalamıştı loncalarda, Baelor Septi'nde, tüm büyük caddelerde.
Last time we saw each other was at Winterfell, yes?
Son görüşmemiz Kıştepesi'nde olmuştu, değil mi?
It was complicated for you, I'm sure, growing up at Winterfell.
Eminim Kıştepesi'nde büyümek senin için zor olmuştur.
A trueborn daughter of Ned and Catelyn Stark born here at Winterfell or a motherless bastard born in the south?
Ned ile Catelyn Stark'ın Kıştepesi'nde doğan öz kızının mı yoksa güneyde doğan annesiz bir piçin mi?
Previously on The Shannara Chronicles....
Shannara Günlükleri'nde daha önce...
Previously on "The Shannara Chronicles"...
Shannara Günlükleri'nde daha önce...
Previously on The Shannara Chronicles...
Shannara Günlükleri'nde daha önce...
Just a week ago I saw your daughter at Lake Como!
Bir hafta önce Como Gölü'nde kızını gördüm.
We met eight years ago at the Festival of Sacred Music in Fez.
Sekiz yıl önce Fez'de, Kutsal Müzik Festivali'nde tanıştık.
He's in the city of light.
- Işık Şehri'nde.
In the city of light, we're all kings.
Işık Şehri'nde hepimiz kralız.
Look at me, I'm just trying to live my life, be a good person, and the rich keep getting richer while I turn to dust on Bleecker Street, you know?
Hayatımı yaşamaya, iyi bir insan olmaya çalışıyorum ama ben İstiklal Caddesi'nde heba olurken, zenginler zengin olmaya devam ediyor.
Hey, driver, drop me at the Cigarette Club.
Sürücü, beni Sigara Kulübü'nde bırak.
Christmas Eve, Thanksgiving Day?
Noel'de, Şükran Günü'nde?
He's got an office on Curzon Street.
Curzon Caddesi'nde bir ofisi var.
I have a car, cash and a new identity waiting for you back at Wayne Manor.
Bir araba, nakit para, yeni bir kimlik Wayne Malikânesi'nde seni bekliyor.
Captain Nathaniel Barnes remains in critical condition at Gotham General after suffering a violent attack by a masked assailant late last night.
Dün gece geç saatlerde maskeli bir bireyin saldırısına uğrayan Baş komiser Nathaniel Barnes Gotham Hastanesi'nde ve durumu kritik.
Owen's at sixth form, he's over at Huddersfield College.
Owen altıncı sınıfta. Huddersfield Koleji'nde.
That's what they did at One World Trade.
Özgürlük Kulesi'nde böyle yapılmış.
Her dream was to be a pilot in the Air Force.
Hayali, Hava Kuvvetleri'nde bir pilot olmaktı.
That runt of a boy who used to ride a boat on the Dal Lake.
Bir zamanlar Dal Nehri'nde kayık süren o çelimsiz velet.
There's still some adults left here at North Jackson High.
North Jackson Lisesi'nde hala yetişkin birileri var.
Anyway, I can't wait to see you this weekend for paddy's day.
Bu hafta sonu Aziz Patrick Günü'nde seni görmeyi heyecanla bekliyorum.
I know that you're staying in the Hatshepsut suite.
Hatşepsut Süiti'nde kaldığınızı da biliyorum.
Before this all started, I saw you sailing at the Cairo Yacht Club.
Bu tümüyle başlamadan önce sizi Kahire Yat Kulübü'nde denize açılırken görmüştüm.
I have a friend in the Hatshepsut suite, she's not answering.
Hatşepsut Süiti'nde kalan bir arkadaşım var ama cevap vermiyor.
You have a guest in the Hatshepsut Suite. She needs to leave the hotel immediately.
Hatşepsut Süiti'nde kalan konuğunuzun otelden derhâl ayrılması gerek.
So there's no mention of Cairo on your professional CV. I checked.
Kontrol ettim de profesyonel CV'nde Kahire'nin hiç bahsi geçmiyor.
An unmarked van forcing me off The Mall.
İsimsiz bir kamyonet Mall Caddesi'nde sıkıştırdı.
She was so strong and...
Çok güçlüydü ve Gazetecilik Ödülleri'nde Cesaret ödülü kazanmıştı.
I was working in the economic policy unit at the American embassy when he was ambassador.
Büyükelçiliği zamanında. Amerika Büyükelçiliği'nde ekonomik politika biriminde çalışıyordum.
Is there still one of them in that museum in Amman?
Hala Amman Müzesi'nde onlardan biri duruyor mu?
Multiple 10-34s reported at Cedar Sinai at Beverly and San Vicente, all units respond.
Beverly San Vicente'deki Cedar's-Sinai Hastanesi'nde çoklu 10-34 bildirildi ekipler cevap verin.
King County prison, reports of massive riots, all hell's breaking loose out there.
- Bir dakika, neyi biliyorum? King County Hapishanesi'nde kitlesel bir isyan bildirildi. Kızılca kıyâmet kopuyormuş orada.
There was a riot in a college in Michigan.
Michigan Üniversitesi'nde bir eylem vardı.
Six months handing out hankies in the PPU.
Kamuyu Koruma Birimi'nde altı aydır insanlara mendil uzatıyorsun.
Meanwhile, Northbourne Police say that they anticipate a long and complex investigation into the disappearances of Robert and Madeleine Fournier, whose child, Chloé, was found abandoned in the Eurotunnel.
Bu arada Northbourne polisi, Robert ve Madeleine Fournier'in kaçırılmasıyla ilgili uzun ve karmaşık bir araştırma süreci olacağını söylüyor. Çocukları Chloé, Manş Tüneli'nde terk edilmiş bir şekilde bulunmuştu.
If Jack Randall had really died at Wentworth Prison, he obviously could not later wed Mary Hawkins and sire Frank's direct ancestor.
Jack Randall gerçekten Wentworth Hapishanesi'nde ölseydi sonra kesinlikle Mary Hawkins'le evlenemez ve Frank'in doğrudan atası olamazdı.
I got word there's an explosion at the Royal Armory.
Biliyorum. Kraliyet Cephâneliği'nde patlama olduğu haberini aldım.
At Maison Elise.
- Elise Evi'nde.
Oh, I suppose the assailants were customers at... at Maison Elise.
- Sanırım saldırganlar Elise Evi'nde müşteriydiler.
Did you learn anything at Maison Elise?
Elise Evi'nde bir şeyler öğrendin mi?
I have arranged for you and St. Germain to meet in Maison Elise to discuss particulars.
Sen ve Saint Germain'e detayları müzakere etmeniz için Elise Evi'nde buluşma ayarladım.
Lord Lovat's tenants do not like someone like me in the house of God.
Lord Lovat'ın kiracıları Tanrı'nın Evi'nde benim gibi birini istemez.
He's a professor of ornithology at the University of Penn.
Penn Üniversitesi'nde ornitoloji profesörü.
Made an example of him, they say, to show that he is the steward of law and order in the West Indies.
Batı Medeniyeti'nde yasa ve düzenin ne olduğunu gösterdikleri bir örnek olmuş.
But this hearing focuses solely on the events on the Liberty Bridge, so please tell this panel exactly what you saw.
Ama bu sorguyu sadece Liberty Köprüsü'nde olanlar için yapıyoruz. Bu yüzden lütfen burada, gördüklerinizi açıkça söyleyin.
As far as internal affairs goes, you could do worse.
İç İşleri'nde orta kesim biri. Daha da kötüsü olabilirdi.
Should have asked Mike about the ladies of Lake Titicaca.
Mike'a Titikaka Gölü'nde yaşayan kadınları da sormalıydım.
- Or tell you how to vote on Election Day.
- Seçim Günü'nde ne oy kullanmanızı da.