Neglecting traduction Turc
233 traduction parallèle
Trouble is we're neglecting football for education.
Eğitim futboldan daha önemli olmamalı.
And it's obvious to everyone that you're neglecting your work.
Ve işlerini de ihmal ettiğinin herkes farkında.
Don't you understand I merely did it to make you realise you've been neglecting me?
Bunu sadece beni ihmal ettiğini fark etmen için yaptığımı anlamadın mı hala?
You know I'm afraid that in the pleasure of this conversation I am neglecting business of importance which awaits me elsewhere.
Biliyorsunuz ki, bu konuşmadan duyduğum memnuniyete rağmen beni herhangi bir yerde bekleyen önemli bir davayı ihmal etmiş oluyorum.
I suppose I ought to apologize for neglecting to notify you?
Sanıyorum size bildirmediğim için özür dilemeliyim.
You're neglecting me, Mikhail Bogdanovich.
Sizi ihmal ettim, Mikhail Bogdanovich.
- He passed my table on the way to his. - You're neglecting your duty.
Masamın yanından geçip kendi masasına oturdu.
We are so neglecting.
Çok ihmal ettik.
Anyhow, neglecting the empire started long before this government got into power.
Her neyse, bu hükümet iktidara gelmeden çok önce imparatorluğun ihmali başlamıştı.
We've been neglecting the judge lately.
Yargıcı son günlerde ihmal ettik.
- Darling, have I been neglecting you?
- Sevgilim, seni ihmal mi ettim? - Hayır sevgilim.
Wouldn't want you to think I'm neglecting you.
Sizi ihmal ettiğimi düşünmenizi istemem.
- You've been neglecting me.
- Beni ihmal ediyorsunuz.
So I'm neglecting you now.
Seni ihmal ediyorum demek.
I've been... neglecting'it, you might say, account of you.
Ben.. sizden dolayı, bir bakıma görevimi savsaklıyordum.
I've been neglecting you.
Seni ihmal ettim.
Kevin, you're neglecting me.
Beni ihmal ediyorsun.
They seem to be spending so much time writing, that they are neglecting the really important work, skewering opponents.
Yazmaya o kadar çok zaman harcıyorlar ki, gerçekten önemli işleri olan hasımlarını şişlemeyi ihmal ediyorlar.
Now, that isn't like you, Phil, neglecting him.
Şimdi, Phil, onu ihmal etmek, bu hiç sana benzemiyor.
Forgive me for neglecting you.
Sizi beklettiğim için beni bağışlayın.
But if you go on neglecting him, something will happen.
Ama Larry'yi ihmal etmeyi sürdürürsen, aralarında bir şeyler olacak.
This is my punishment for doing something I'm not cut out for. And neglecting my father's business.
Uygun olmadığım işleri yaptığım için, bu benim cezamdır ve babamın işlerini ihmal ettiğim için.
If you keep on neglecting her and don't visit her grave sooner or later you'll end up like Matsu, cursing this family.
Onun, efendinin metresi olduğunu söylüyorlar. Evet. Bırak.
- Louisa... ever since we got married, I've been neglecting my business.
- Louisa evlendiğimizden beridir işlerimi ihmal ediyordum.
He'd consider the budget cut, but not neglecting the patients.
Ödeneğin kesilmesi tartışılabilir, ama hastalar yüzüstü bırakılamaz.
A doctor and nurse making love, neglecting the patient.
Bir doktor ve hemşire hastalarını umursamayarak fingirdeşiyor.
Herr Professor Doctor Lindt, you are neglecting your party.
Bay Profesör, Doctor Lindt, partinizi ihmal ediyorsunuz.
They lived in the fields, on the roads, in the woods, neglecting all the amenities of a habitual human life.
Günlük hayatının bütün nimetlerinden uzakta kaldılar.
Félicien, you're neglecting me.
Beni ihmal ediyorsunuz!
- You're neglecting me. I'm not.
Beni ihmal ediyorsunuz Felicien!
You're neglecting your business.
Olamaz! İşlerinizi boşluyorsunuz! Hayır...
Incredible as it may sound, they blame me... for neglecting their mother all those years.
İnanılmaz gelecek ama, beni annelerini onca yıl ihmal etmekle suçluyorlardı.
Neglecting your work, it should have been full by now!
İşini ihmal ediyorsun, şimdiye kadar dolmuş olmalıydı!
I did not even say a couple of words and you are neglecting me already!
Bir çift laf etmeden benden kaçıyorsunuz!
By neglecting the originality of the historical role of the bourgeoisie, one masks the concrete originality... of the proletarian project... which can accomplish... nothing save by carrying its own colors... and by knowing "the immensity of its tasks".
Burjuvazinin tarihteki rolünün özgünlügünü dikkate almayan ayni zamanda proletarya projesinin kendi bayraklarini tasimayip "görevinin büyüklügü" nü fark etmedikçe " hiçbir yere varamayacak olan kendine has özgünlügünü gözden kaçirmaya da egilimlidir.
But if you're not in your hometown by midnight tomorrow, you'll be arrested for neglecting deportation orders.
Eğer yarın gece yarısına kadar şehrinize gitmezseniz... sınırdışı edilme kurallarına uymamaktan tutuklanırsınız.
We're certainly not neglecting that problem.
Biz kesinlikle bu soruna ilgisiz değiliz.
Drusilla tells me that I've been neglecting... my work.
Drusilla işimi ihmal ettiğimi söylüyor. Bu yüzden ben de tekrar işbaşı yaptım.
"I hope you're not neglecting your writing. " Please don't spend your energy "getting caught up in things you can't afford."
Kendini değiştiremeyeceğin şeylere kaptırıp yazmayı ihmal etme.
It's either working, or neglecting the salon.
Ya çalışacağım ya da salonu ihmal edeceğim.
Are you neglecting my request?
İsteğimi ihmal mı ediyorsunuz?
I'm neglecting my other guests.
Diğer konukları ihmal ediyorum.
I think it's going to allow me to realize the personal potential I've been neglecting all these years that I've been obsessively pursuing goal after goal.
Sanırım art arda hedeflerin peşinde koşarken yıllardır göz ardı ettiğim kişisel potansiyelimi gerçekleştirmeme imkân verecek.
I hope it does not mean you are neglecting your little pupil.
Umarım bu, küçük öğrencinizi unuttuğunuz anlamına gelmiyordur.
- I think we're neglecting your mother.
- Sanırım, annenizi ihmal ettik.
I was kind of neglecting him, but he went with another..... without telling me!
Bir tanesini farklı oyunlar istediği için reddettim ve beni terkedip gitti! Ayrıldığımızı bile söylemedi.
Walter, you're neglecting your guests.
Konuklarımızı ihmal ediyorsun.
Sir, one of the crew is neglecting his health again.
Efendim, gemi mürettebatından biri yine sağlığını ihmal ediyor.
And I've been neglecting my exams.
Ve bu dünyada vermekte olduğum sınavı savsaklıyorum.
I mean, maybe he realizes that he's been neglecting Mom lately and he's probably pondering that now as he gazes fondly upon the face of his one true love.
Belki son zamanlarda annemi gerçekten ihmal ettiğinin farkındadır ve şu anda yukarıda tek gerçek aşkının yüzüne bakaraktan derin derin bunu düşünüyordur.
I didn't want this wrist to think I was neglecting it.
Bu bilek ihmal edilmiş hissetmesin istedim.