Networking traduction Turc
304 traduction parallèle
But, Richard, networking is a part of our job.
Ama, Richard, iletişim kurmak senin işinin bir parçası.
- This society always suspected me..... and he's networking all over the country that guy that opened pancake stand in our street is working for him!
Bu toplum bana hep şüpheyle baktı. Adam ülkenin dört bir yanına şebeke kuruyor. Şu bizim sokakta büfe açan adam bile ona çalışıyor.
I just want to do some networking... Trying to round up some new clients...
Ben sadece iletişim ağı kurmak istiyorum, belki yeni müşteriler bulurum diye.
We are presently executing a plan of redeployment... that will minimize response time... while maximizing coordination between patrol units... in a decentralized networking scheme.
Şu anda çabuk cevap verebilmek için... yeni yerleşim planları yapmaktayız. Tek network merkezine bağlı olmayan maximum... devriye kontrol koordinasyonu yapmaktayız.
There will be no hands on state of the art networking.
Gelişmiş ağ oluşturma uygulaması da olmayacak.
A Watusi to liven up a party. Ideas, creativity, atmosphere, networking.
Fikirler, yaratıcılık, ortam.
Interfacing, networking, making multi-million-dollar decisions.
Yapılandırıyor, örgütlüyor, multi-milyon dolarlık kararlar alıyor.
Think I'd miss all that networking?
O kadar insanla tanışmayı kaçırır mıyım?
I was networking. - Oh, God.
Sadece bağlantılarımı kullanıyordum.
Networking.
Aman tanrım.
I have good networking skill.
Şebeke işlerini iyi bilirim.
Advanced digital business to business e-commerce networking solutions. so I looked it up.
İleri dijital işten, işte e-ticaret ağ çözümleri. Şimdi biliyorsun.
Ever hear of networking?
Sen hiç çevre edinmek diye birşey duymadın mı?
Saturday night, he's hosting a networking party for promising new applicants.
Cumartesi gecesi, geleceği parlak yeni adaylar için tanışma partisine ev sahipliği yapıyor.
Networking.
Bende.
When they're not networking or reaching out or making space for one another, you'll find them bonding, and we're going to do that because this piece of material is about us.
Network'te değilken veya ulaşılamazken veya başka bişeylere yer açarken, bağlanırken bulursunuz onları, ve bunu yapıyoruz çünkü Gösterinin bu konusu bizimle ilgili.
If I do a bit of networking, then there's every chance
Biraz bağlantılarım iyi olursa, 3 seneye kalmaz
It's an amazing networking opportunity.
Salak olan ne? Harika bir iletişim fırsatı.
Software that facilitates inter-business networking e-solutions.
Şirket içi şebekelere e-çözümler sunan bir program yazılımı.
I'm networking.
Çevre ediniyorum.
It's who you know. Life is all networking.
Kimi tanıdığın önemli.
I should be networking.
Tanıtım yapmam lazım.
Oh, it's a lot of networking.
Oh, çoğunlukla şebeke sistemi.
Well, I'm just getting my face around in anything I can, but, you know, I suppose I'm networking, but I've written a script.
Her türlü işi yapmaya çalışıyorum. Çevre yapmaya çalışıyorum.
It's contacts, it's networking, right?
Bir bağlantıdır. Çevre edinirsin.
That's the right word, "networking"?
Doğru tabir bu mu? Çevre edinmek.
He's networking... and he asked me to make an announcement.
Ağ kuruyor ve duyuru yapmamı istedi.
I do website design and programming. Uh-huh. And network administration, wireless networking, uh, web optimization -
Web tasarım ve programcılık network, uzaktan erişim, web güncellemeleri -
And once you've seen proof, you all have to agree... to utilize all of your networking skills to clear the air.
Kanıtı gördükten sonra, havayı temizlemek için tüm ağ yeteneklerini kullanmaya söz vermelisin.
Experts in law enforcement tell that the explosion of social networking sites on the internet...
Hukuk uzmanları, son zamanlarda internette artış patlaması yaşayan arkadaş bulma sitelerinin... "Mehtevas : Çocukla nerede buluşabilirim?"
Now, what I did was I applied networking theory to a directed graph, using the source and known nodes to determine the sink.
Yaptığım, kaynağı ve boğumları kullanarak yönlü bir çizgeye akış teorisini uygulayıp çıkış düğümünün yerini tespit etmek.
Kind of like... kind of like, oh, kind of like a telephone, which is actually the classic example of networking.
Şey gibi... şey gibi, şey, telefon gibi, aslında ağların klasik örneğidir.
Yeah, sorry, I'm just demonstrating networking theory.
Üzgünüm, sadece ağ teorisini gösteriyordum.
You'd be networking my clients as they put me under.
Siz o sıralar benden geriye kalan müşterileri kapmakla uğraşıyor olursunuz.
- Networking.
Çevremi genişletiyorum.
I search to maximize people's cognitive potential through neural networking.
İnsanların sinirsel şebekelerinden geçerek bilişsel potansiyellerini yükseltmek için araştırma yapıyorum.
Networking breakfast at the Biltmore.
Biltmore'da Ağ İletişimi kahvaltısındaydım.
that came up with the concept of networking computers.
Bilgisayarların ağ içerisinde birbirine bağlanması, bilgisayar bilimcisi Joseph Licklider'in düşüncesiydi.
Yeah, I know it's like a social networking site.
Evet, bu sosyal network gibi bir site.
And the classic case of this is the social networking programs such as MySpace, where you can customize your profile.
Bunun klasik örneklerinden biri de, profilinizi özelleştirebildiğiniz MySpace gibi sosyal ağ siteleri.
CTU is not interested in networking a series of indictments.
CTU bombaları bulmakla ilgileniyor, bir takım iddianamelerin peşinde değiller.
I have some networking to do.
Halletmem gereken bağlantılar var.
Yes, the social networking feature of the Dunder-Mifflin Infinity website was infiltrated by sexual predators.
Evet, Dunder Mifflin Infinity sitesinin sosyal arkadaşlık ağı... bazı cinsel sapıkların tacizine maruz kalmıştı.
I don't understand why our website needs to have social networking at all.
Sitemizin neden bu tür bir arkadaşlık ağına ihtiyacı olduğunu anlayamıyorum.
Happy networking, asshole.
İyi ağ kurulumları göt herif!
Now, based on public health data, I can construct a sexual networking model for the city of Colina.
Halk sağlık verisine dayanarak Colina şehri için cinsel bir ağ modeli inşa edebilirim.
It's like any other networking model, a family tree, a Facebook.
Herhangi bir ağ modeli gibi, soy ağacı, Facebook.
This is a fully integrated graphic representation of the radio communications matrix, networking the UK's transmitters.
şu anda gördüğünüz radyo iletişim matrikslerinin tam entegre edilmiş grafik sunucusudur. ingilterenin ağiletişim vericileri.
Well, I am like the Einstein of social networking.
İnsan ilişkileri konusunda Einstein gibiyimdir.
It was posted On the school Social networking site.
Okulun sosyal ağ sitesine gönderilmişti.
To the school social Networking site. He -
Okulun sosyal ağ sitesine yeni bir video gönderilmiş.