Nicholson traduction Turc
388 traduction parallèle
Miss Nicholson, would you add a note to the others?
Bayan Nicholson, diğerleri için şu notu ekler misiniz?
Miss Nicholson, would you read Capt. Hendry my first notes?
Bayan Nicholson, Kaptan Hendry'e ilk notlarımı okur musunuz?
Good night, Miss Nicholson.
İyi geceler Bayan Nicholson.
- Miss Nicholson.
- Bayan Nicholson.
- Will you read my notes, Miss Nicholson?
- Notlarımı okur musunuz, Bayan Nicholson?
- Yes, Miss Nicholson?
- Evet, Bayan Nicholson?
My name is Nicholson.
Adım Nicholson.
Perhaps Col. NichoIson defines the word differently.
Belki Albay Nicholson bu kelimeyi farklı tanımlıyordur.
That's for Nicholson to decide.
Buna Nicholson karar verir.
Colonel Nicholson won't give in to force.
Albay Nicholson pes etmeyecek.
We think the camp's here. Do your people have any idea what happened to Col. Nicholson?
Kampın şurada olduğunu sanıyoruz.
Do your people have any idea what happened to Col. Nicholson?
Albay Nicholson'a ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Albay Nicholson'a ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı?
You and that Colonel Nicholson.
Sen ve şu Albay Nicholson.
The day after he killed big Ben Nicholson.
Meşhur Ben Nicholson'ı, yere sermişti.
Nicholson was a bad one. Blaisdell deserved those colts.
Zavallı Nicholson kımıldıyamadı.
My friend's name was Nicholson, Bob Nicholson.
Arkadaşımın adı Nicholson'dı. Bob Nicholson.
A brother to Ben Nicholson of Texas.
Texaslı Ben Nicholson'ın kardeşiydi.
- It was Ben Nicholson's brother.
- Ölen Ben Nicholson'ın kardeşiydi.
I went more than 5000 miles looking for Ben Nicholson's brother.
Ben Nicholson'ın kardeşi ile 5000 milden fazla yol yaptım.
How you run to those Nicholsons.
Bu Nicholson'lar ile çok ilgilenmiyormusun.
Ben Nicholson was a cheap gunman.
Ben Nicholson, ucuz bir katildir
The passenger they shot was Ben Nicholson's brother.
Gelelim vurdukları yolcuya, Ben Nicholson'ın kardeşi.
I never could figure that Ben Nicholson gunning for me.
Ben Nicholson'ın beni bulacağı bir an aklımdan çıkmıştı.
Ben Nicholson was a man with pride.
Ben Nicholson, gururlu bir insandır.
I'd hate to think there was no reason for me to kill Ben Nicholson.
Ben nicholson'u öldürmem için hiçbir neden yok ki.
Yes, ma'am, but I'd like to know who killed your Mr. Nicholson.
Evet, bayan ben bay Nicholson'u kimin öldürdüğünü bilmek istiyorum.
I want Gannon for Ben Nicholson.
Ben Nicholson'a karşılık, Gannon'u istiyorum.
Ben Nicholson came after me. He called me out.
Ben Nicholson beni öldürmek için peşimden geldi.
I don't even care about Ben Nicholson anymore.
Artık Ben Nicholson'a eskisi kadar aldırmıyorum.
Did you talk to Ben Nicholson the day he died?
Öldüğü gün, Ben Nicholson ile konuştun mu?
What would I have to do with Ben Nicholson?
Ben Nicholson ile niye konuşayım ki?
- And Bob Nicholson at the stage?
- Ve Bob Nicholson'da da sen vardın.
- And Bob Nicholson.
- Ve Bob Nicholson.
And Ben Nicholson, too.
Ve, de Ben Nicholson.
Pardon me, but you're Peggy Nicholson, aren't you?
Affedersiniz, ama siz Peggy Nicholson, değil misiniz?
I said, aren't you Peggy Nicholson?
Siz Bayan Nicholson değil misiniz diye sormuştum.
- Nicholson.
- Nicholson!
- Oh, Miss Nicholson.
- Bayan Nicholson...
In the match between Glamorgan and Yorkshire the Yorkshire bowler Nicholson took eight wickets for three runs.
Glamorgan ile Yorkshire arasındaki maçta Yorkshire atıcısı Nicholson üç turda sekiz sayı yaptı.
He's a Nicholson.
O bir Nicholson.
He's the Nicholson's butler.
Nicholson'ların kâhyası.
Mr. Nicholson's telling the truth.
Bay Nicholson doğruyu söylüyor.
Ben Nicholson's a very sick man.
Ben Nicholson ağır hasta.
Then there'll be no one in charge of the Nicholson estate.
Servetine hükmedecek varisi yok.
Letting a Nicholson peel potatoes.
Bir Nicholson'a patates soyduruyorsun.
Don't forget... you're a Nicholson, too.
Unutma sen de bir Nicholson'sun.
No one cheats a Nicholson and gets away with it.
Hiç kimse, bir Nicholson'u aldatamanın yanına kar kalacağını sanmasın.
Mr. Nicholson wishes to address us in the hall.
Bay Nicholson, salonda bizlere bir açıklama yapacak.
The entire Nicholson estate will pass, on my decease, in equal parts... to Katherine Nicholson, née Stanwyck, and Frank Nicholson.
Bütün malım ve mülküm, ölümüm halinde, eşit parçalar halinde Katherine Nicholson, kızılık soyadı Stanwyck, ve Frank Nicholson'a geçer.
Whereby it should be noted that... a part Of Katherine's rights, yet to be determined, shall pass to Frank Nicholson... as soon as he... enters into wedlock.
Bu arada dikkat edilmesi gereken husus : Katherine'nin payı, ne kadar olacağı daha sonra belirlenecek, Frank Nicholson'a geçer. Bu madde Frank evlenir evlenmez devreye girer.
- Nicholson.
- Nicholson.