Nob traduction Turc
120 traduction parallèle
We shall all wallow and think of nothing but one for his nob.
Hepimiz yuvarlanacağız. Ve onun züppeliğinden başka hiç bir şey düşünemiyorum.
The agent called and wants us to play a society party on Nob Hill.
Sosyete tepesinde bir partide çalacağız.
We're honoured and so pleased to see you came all the way from Nob Hill.
Sosyete tepesinden buralara inmeniz bizim için onurdur.
Look straight up to Nob Hill.
Sosyete tepesine bak.
Is Aunt Lilith's house on Nob Hill as high as that?
Lilith teyzemin Nob tepesindeki evi de bu kadar yüksek midir?
Shut up, you slimy yellow nob.
Kapa çeneni, pis züppe.
In his eyes, I'm just some common little git... who's been screwing the wife of a local nob and got what he deserved.
Onun gözünde ben sadece yerel bir soylunun eşiyle yatan ve başına gelenleri hak eden sıradan bir pisliğim.
Well, clean him up and send him out to hob nob.
O halde onu temizle ve takılması için dışarı gönder.
You have to go hob nob with the big wigs.
Gidip kalın enseli adamlarla takılmalısın.
Ben, I don't hob nob.
Ben, ben takılmam.
If you you like all that P.R. crap, why don't you go hob nob.
Bütün bu P.R. çöpünü seviyorsan, neden sen gidip takılmıyorsun.
Well, let me tell you, I find you about as dangerous as a chocolate Hob Nob.
Bence en fazla çikolatalı bisküvi kadar tehlikelisiniz.
16 Nob Hill?
- Nob Hill, numara 16 ne tarafta?
- Upper classy, Nob Hill.
Yükseklerden, Nob Hill.
There is one nob about a third from the top which burns like fire.
Üsten üçüncüde ateş gibi yanan bir çıkıntı var.
He's putting millions into restoring the old Wellman mansion on Nob Hill.
- Evet. Nob Hill'deki eski Wellman malikanesinin restorasyonu için milyonlarca dolar harcıyor.
Oh-chip way-nob-ee teem-mock-uh an-tope-ah-nee.
Oh-chip way-nob-ee teem-mock-uh an-tope-ah-nee.
Maybe he named the bar "Miranda's"... or "Hobbes'Nob."
Belki bara Miranda adını verir ya da Hobbs'ın Kapısı!
Which mean you girls out there will think I will nob you
Hangi anlamda çıkmak Nasıl başı çekiyorum.
Oh, you wanna see my nob?
Oh, benim başımı görmek istermisin?
- Lf there's nob'dy for you in Nish there'll be in Leskovac, Pirot, Vranje...
- Nish'den birini beğenmezsen ; Leskovac, Pirot ya da Vranje'den bulursun...
What are they, from Nob Hill?
Kendilerini ne sanıyorlar? Nob Hill'denler mi?
And I'm here with Nob Hill socialite Frangipani Lee!
Nob Hill sosyetesinin gözde simalarından Frangipane Lee'yleyim!
And a cumulus cloud with a twisted nob coming off the end of it... the village will not be destroyed by the volcano this year!
Yarık başla biten bir kümebulut, köy bu sene volkan tarafından yok edilmeyecek!
Do you remember where that was? It was somewhere over on Nob Hill, but it's not there anymore.
Bir yerde Knob Hill üzerinde bitmişti ama artık yok.
He's talking about redoing the whole mall in Knob Hill.
Nob Hill'deki alışveriş merkezini yenilemekten söz ediyor.
What's the story on Knob Hill?
Nob Hill meselesi ne durumda?
He runs the shopping center in Knob Hill.
Nob Hill'deki alışveriş merkezini işletiyor.
A hotel near Nob hill.
Nob Hill yakınında bir hotelde.
Why were you at a restaurant like Nob Hillby yourself anyway?
Tek başına Noby Hill gibi bir restoranda ne işin vardı?
I'm the King of Nob Hill!
Ben Nob Hill'in kralıyım!
- He's made you look a right nob.
- Seni hanım evladı gibi gösterdi.
Nob Hill, probably.
Nob Hill'e olabilir.
- He's a nob.
Tam bir başbelası.
He's a nob.
- Tam bir başbelası.
I really need to check my nob.
Aletime bakmam lazım.
- "Sorry for parking like a nob." - Just fuck off!
- "Eziğin teki gibi park ettiğim için özür dilerim."
It was postmarked last tuesday in nob hill.
Geçen salı Nob Hill'den gönderilmiş.
Postmarked a week ago, nob hill.
Bir hafta Önce Nob Hill'den postalanmış.
I had an apartment on Nob Hill, the tie and suit, a job with several secretaries which was... beginning to give me pleasure, the pleasure of knowing I could do it and was no longer intimidated by the social forms,
Nob Hill'de bir dairem vardı, kravat ve takım elbise içinde, birden fazla sekreterin yapabileceği bir işim vardı... başta bu işten zevk alıyordum, bir işe yaradığının bilmenin hazzı... sosyal yapılar tarafından artık tehdit olarak algılanmıyordum,
We have instructions to bring havoc to this bullshit, consumerist, godless, Paki-bashing, Gordon Ramsay "Taste the Difference" speciality cheddar, torture-endorsing, massacre-sponsoring, "Look-at-me-dancing-pissed with-my-nob-out", Sky1 Uncovered,
Bu tüketim saçmalığını, ateistliği, Pakistanlı nonoşu Gordon Ramsay'ın "Farklı Lezzet" spesiyalite çedar peynirini kanıksanan işkenceleri, katliam destekçiliğini Sky 1 kanalındaki "Çişimi penisimle nasıl dans ettiriyorum bir bakın" şov programını Disneyland kanalındaki "Gebermiş bir Afganlı kimin umurunda?" söylemlerini yerle bir edecek talimatlar vermeliyiz.
Yeah, in Nob Hill.
- Evet, Nod Tepesi'nde.
You come back here with your new Nob Hill, white picket fence life.
Yeni asilzade pempe panjurlu yaşamınla buraya geliyorsun.
Not exactly Nob Hill, right?
Nob Hill gibi değil, doğru mu?
I mean, I've got a condo in Nob Hill.
Yani, benim Nob Tepesi'nde bir mülküm var.
Nob...
Nob...
I know a chef, trained under Nob...
Nobu'dan eğitim almış bir şef tanıyorum.
So Ricky and Steve can say I'm a nob.
Ricky ve Steve benim züppe olduğumu söyleyebilirler.
- The nob on the right!
- Sağdaki baş!
The hall monitor, me?
Okul nöb.. - ben?
The hell I did. We didn't nob no hobs.
Yok ya.
noble 60
nobody 1810
nobu 63
nobby 70
nobuko 21
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody 1810
nobu 63
nobby 70
nobuko 21
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
nobody's home 64
nobody home 40
nobody told me 41
nobody has 28
nobody move 420
nobody can 98
nobody's 26
nobody knows anything 36
nobody does 152
nobody's home 64
nobody home 40
nobody told me 41
nobody has 28
nobody move 420
nobody can 98
nobody's 26
nobody knows anything 36
nobody does 152