English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Noblemen

Noblemen traduction Turc

113 traduction parallèle
- Oh, even here your life is good, noblemen, the iron beaks!
- Oh, burada hayat güzel, asilzade!
A real hero and one of nature's noblemen. - A hero?
Gerçek bir kahraman ve asilzade biri.
"but they forgot to create the noblemen to put in them."
"ama içlerine konacak asilleri yaratmayı unuttular."
He wasn't exactly one of nature's noblemen.
Doğanın soylu insanlarından değildi.
The noblemen who defend Scotland's honour waiting for his imminent downfall
İskoçya'nın onurunu savunan asilzadeler an meselesi olan çöküşünü beklemektedir.
Mr. Baker on the contrary was most profuse in stating that he regards you as one of nature's noblemen.
Bay Baker sizinle ilgili çok olumlu şeyler söyledi ve... sizin asil bir adamın doğasına sahip olduğunuzu belirtti.
Oh, then you're not familiar with his last words to his judges, a panel of Athenian noblemen who had just sentenced him to death.
Oh, o halde sen onun yargıçlara son sözlerini bilmiyorsun, o yargıçlar ki, onu sedece ölüme mahkum edecek olan bir gurup soyludan oluşmaktaydı.
The Italian noblemen that were invited by the Governor General have given all of their invitations away.
Genel Valinin davet ettiği İtalyan asilleri davetiyelerini başkalarına vermişler.
In case you're wondering about Julie, Harry and Pops, that trio of nature's noblemen, they received just what they deserved and more.
Olur da Julie, Harry ve Pops'u merak ederseniz, bu doğanın soylu üçlüsü, layıklarını ve daha da fazlasını buldular.
Many noblemen own numerous fine swords but none has the courage to destroy the foreign barbarians
Birçok asil çok sayıda kaliteli kılıca sahip lâkin hiçbiri yabancı barbarları yok edecek cesarete sahip değil.
I give you my word of a noblemen, that your prot?
Sizin Dişi'ye bir şey olmayacak.
I forbid you to get into discussions with noblemen.
Soylu birisiyle görüşmeni yasaklıyorum.
My father has forbidden me to use the title of "Don", and to get involved with noblemen.
Babam "Don" ünvanını kullanmamı ve... soylu birisiyle görüşmemi yasakladı.
I suppose you haven't met many noblemen.
Sanırım çok fazla soylu kişiyle karşılaşmamışsındır.
Noblemen cannot fight
Asilzadeler savaşamaz.
The noblemen and people of condition loyally raised regiments to resist the invaders.
Asilzadeler ve maddi durumu iyi olanlar... Krala sadakatlerini göstermek için... istilacılara karşı koyacak alaylar oluşturuyordu.
So near the person of His Majesty that you would be astonished to know what great noblemen condescended to receive his loans.
Bunlar, Majestelerine o kadar yakın insanlardı ki, hangi asilzadelerin... bu rüşvetlere tenezzül ettiğini bilseniz şaşardınız.
Rich and poor, noblemen and peasants, they'll pay money, land, cows, cheese, blood, shit for it!
Zanegin fakir, soylu ve köylü, toprak, inek, kan... para ödeyecekler, lanet olsun!
When princes and noblemen... violate our daughters, trade our sons for rifles, shamefully we curse them.
Prensler ve asiller kızlarımızın ırzına geçerken tüfek için oğullarımızı satarken utanç içinde beddua ederiz.
It would be the white man, the princes, the noblemen, the Imam, they are the mosquitoes who will gain nourishment from our blood.
Beyaz adam olsun, prensler, asiller olsun İmam olsun, hepsi kanımızla beslenen sivrisinekler.
The families of Wallachian noblemen are in my hands.
Eflak aristokratlarının aileleri elimizde.
We're noblemen now.
Artık biz de soyluyuz.
My noblemen, prince Mircea!
Asilzade prens Mircea!
Brave noblemen, remember!
Cesur asilzadeler, unutmayın!
Noblemen, a moment of silence! Please!
Beyler, lütfen sessizlik!
Two noblemen from our audience will battle to the death.
İzleyicilerden iki kişi ölümüne dövüşecekler.
I don't mean to interrupt you future magistrates and noblemen, but I, uh, I need a word.
Geleceğin asil insanları ve sulh yargıçlarını rahatsız etmek istemezdim ama konuşmamız gerek.
My noblemen... don't want you with us against Mordred.
Adamlarım, Mordred'e karşı yanımızda seni istemiyorlar.
When Camelot fell, Merlin decided to keep the demon in service of humanity and merged it with one of King Arthur's noblemen.
Camelot düştükten sonra, Merlin iblisi insanlığın hizmetinde tutmaya karar verdi ve onu Kral Arthur'un soylularından biriyle birleştirdi.
Noblemen dishonour themselves
Perişan görülürler Ve ölü gibi sarhoş!
It began in 1410, when a number of noblemen convened with the....
Herşey 1410 yılında başladı, birkaç asilzade bir araya gelip....
The King has decided to confine his unhappy wife and duly informs the noblemen of Spain through my person.
Pekâla. Kral, mutsuz karısını kapatmaya karar verdi. İspanya'nın asillerini bilgilendirmek de bana düştü.
Madam, the noblemen wish to speak with you.
Efendim, asiller sizinle görüşmek istiyorlar.
The King, backed by some noblemen, is claiming that your state of...
Devam edin. Kral, bazı asillerle birlikte sizin...
A slave of wealthy Greek noblemen.
Zengin, soylu bir Yunanın kölesi.
You're just a parasite, feeding on the honey you get from noblemen.
Sen sadece asilzadelerin sırtından geçinene bir asalaksın.
"In connection with the parliament of 1789 Swedish noblemen felt hostile towards Gustavus III."
"1789 meclisine bağlı olarak İsveçli asiller Gustav III'e düşmanlık beslediler."
"Throughout the land noblemen conspired to take the life of the tyrant king and restore freedom."
"Ülke genelinde, asiller zalim kralın canını alıp özgürlük getirmek için komplo düzenlediler."
Noblemen don't run.
Soylular kaçmmıyor.
I disgraced noblemen and I have beheaded many local officers
Soyluların itibarını düşürdüm ve bir sürü subayın kafasını uçurdum.
But I do seem to remember that at the noblemen's convention you said that you lived in a castle.
Fakat aristokratlar toplantısında bana bir şatoda... yaşadığınızı söylediğinizi hatırlar gibiyim.
Noblemen aren't always noble.
Asiller her zaman asil olmuyor.
So tell me, count, what does your title rank among noblemen?
Söyleyin kont, mevkiiniz asilzadeler arasında nereye denk geliyor?
He commands all noblemen and knights to do likewise.
Bütün asillerin ve şövalyelerin de aynını yapmalarını emretti.
THE FOLLOWING NOBLEMEN RETURNING FROM GREECE
İsmini sayacağım, Yunanistan'dan dönen asiller
And what shall be your punishment, Pompey, for betraying a friend, for deserting the cause of your people, for allying yourself with so-called noblemen.
Senin cezan, dostuna ihanetinin, halkının davasını terk etmenin bu sözde asillerle işbirliği yapmanın cezası ne olacak, Pompey?
We good noblemen will be outnumbered by foreign rabble.
Biz asiller yabancı ayaktakımı karşısında azınlığa düşeceğiz.
It is the people that rule, not you fine noblemen.
Asıl yönetenler halktır, siz sayın asilzadeler değil.
It is Pompey's soldiers that rule, not we fine noblemen.
Asıl yönetenler Pompey'in askerleridir, biz sayın asilzadeler değil.
The sons of noblemen...
Asilzadeler...
In that year when Suvorov's army rushed the Alps, when the emperor Pavel spent the rest of his life in his cold castle, in Moscow, in the house of well - born but impoverished noblemen, was born...
Moskova'da köklü, ama yoksul düşmüş soylu bir ailenin evinde, Puşkinlerin evinde dünyaya gelen...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]