English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nobler

Nobler traduction Turc

123 traduction parallèle
"Whether'tis nobler in the mind to suffer " The slings and arrows of outrageous fortune... "Or to take arms..."
Düşüncelerimizin katlanması mı güzel zalim kaderin yumruklarına, oklarına yoksa diretip...
"Whether'tis nobler in the mind to suffer " The slings and arrows of outrageous fortune... "
Düşüncelerimizin katlanması mı güzel zalim kaderin yumruklarına, oklarına...
Let each new temple, Nobler than the last
Her yeni mabet, eskisinden daha muhteşem.
Whether'tis nobler in the mind... to suffer the slings and arrows of outrageous fortune... or to take arms against a sea of troubles... and by opposing, end them.
Düşüncemizin katlanması mı daha soylu, zalim kaderin yumruklarına, oklarına? Yoksa bela denizlerine karşı silahlara sarılıp, son vermek mi onlara?
Whether'tis nobler in the mind to suffer the slings and arrows of outrageous fortune, or to take arms against a sea of troubles, and, by opposing... end them.
Düşüncemizin katlanması mı güzel, zalim kaderin yumruklarına, oklarına yoksa diretip bela denizlerine karşı "Dur, yeter" demesi mi?
There's not a nobler man in Rome than Antony.
Bu Roma'da Antonius'tan soylusu yok.
"Whether'tis nobler to suffer " the slings and arrows of outrageous fortune, " or to take arms against a sea of troubles,
Bu asilin niyeti zalim kaderin yumruk ve oklarına katlanmak mı yoksa bela denizlerine karşı diretip dur, yeter, demek mi?
" Whether'tis nobler in the mind to suffer
" Zihnen acı çekmek daha mı soylu, yoksa
I was never meant for those nobler forms of solitaire.
Hiçbir zaman gözüm yükseklerde olmadı.
- "Whether'tis nobler in the mind..."
- "Böylesi daha soylu olsa da..."
Whether'tis nobler in the mind to suffer The slings and arrows of outrageous fortune...
Bu haşmetli ızdırap çekse de okun ve yayın inanılmaz gücü...
I believe... that a man can fight for no nobler cause than that of his religion.
Bir insan için dinden öte savaşacak bir değer olamaz.
But he was nobler than ever.
Daha da asildi.
All your nobler dreams that I loved, I've seen die off one by one.
Aşık olduğum bütün o soylu hayallerin teker teker ölüyor.
Ma'am, there was never a truer love, nor nobler.
Ben hayatımda böylesine gerçek böylesine soylu bir aşk görmedim.
Whether'tis nobler in the mind to suffer the slings and arrows of outrageous fortune, or to take arms against a sea of troubles, and by opposing end them?
Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına, İçin için katlanmak mı daha soylu,, Yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıp,
Whether'tis nobler in the mind to suffer... "
Hayatın acılarına göğüs germek mi...
The mind embraces all the nobler aspirations, like poetry and philosophy, but the body has all the fun.
AkıI ; bütün asil emelleri kucaklıyor. Şiir gibi, felsefe gibi. Ama bütün zevki beden yaşıyor.
Here is my punishment for not excelling in nobler gfields of study.
Mesleğimde sivrilememenin cezasını burada çekmekteyim.
It was not that which prompted my heart a nobler motive inspired me.
Duygularım asla sandığınız nedenlerle harekete geçmedi. Beni bu karara vardıran çok daha asil bir amaçtır.
- Whether'tis nobler in the mind...
- Beynimdeki acı veren hatıralar ve...
Whether'tis nobler in the mind to suffer the slings and arrows- -
- Beynimdeki acı veren hatıralar ve...
When playing with someone of equal ability, it gave me an appreciation for the nobler aspects of competition.
Eşit yeteneğe sahip olan biriyle oynamam spor ve rekabetin asil yönünü takdir etmemi sağladı.
" To be... nobler in the mind...
"Olmak...", "... asil düşünce... ",
Don't let her take too much sun, for it's nobler to give.
Güneşe çıkmasın fazla. Güneş çok asil vermek için.
A nobler man never lived upon the earth.
Yeryüzünde yaşamış en asil insandı.
I always think that has a nobler ring to it.
Her zaman daha soylu bir tınısı olduğunu düşünmüşümdür.
I have seen your nobler aspirations fall off one by one till the master passion, greed, engrosses you.
Ben senin asli amaçlarından teker teker uzaklaştığını gördüm, büyük hırs, açgözlülük, seni tamamen kuşatana dek.
HA HA HA! OUR STORY IS ABOUT A MAN WITH NOBLER AMBITIONS.
Hikayemiz büyük hırsları olan bir adamla ilgili.
You judge it all because... you feel nobler, superior.
Yargılıyorsun çünkü senin görüşlerin daha asil ve üstündür.
Whether'tis nobler in the mind...
Aklen soylu olmak...
Whether'tis nobler in the mind... to have to fuckin'suffer listening'to that...
Aklen soylu olmak..... ve durmadan bunu dinlemeye katlanmak...
Isn't there something nobler they can do to be helping this planet heal?
Yapabilecekleri daha asil bir şey yok mu bu gezegenin düzelmesine yardım edecek?
Whereas you, of course, have a nobler purpose in mind.
Oysa senin aklında çok daha asil bir amaç var.
A nobler hunger... than the hunger of the flesh!
Bir nevi hastalık ki, açlıktan daha asil, manevi.
Whether'tis nobler in the mind to suffer the slings and arrows... of outrageous fortune... or to take arms against a sea of troubles... and by opposing end them?
Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına... için için katlanmak mı daha soylu... yoksa bir dertler denizine karşı... son vermekmi onlara?
" Whether'tis nobler in the mind to suffer
" Çılgın talihin sapanına ve oklarına...
I've shot nobler creatures than you.
Sizden daha soylu yaratıkları vurmuştum.
A story that reveals, with each layer of investigation something finer and nobler.
Her araştırmanın ardından daha hassas ve asil bir davranışı sergileyen bir haber.
- I'm nobler than you think, I swear it to you.
Yemin ederim.
Whether'tis nobler in the mind to suffer The slings and arrows of outrageous fortune... Or to take arms against a sea of troubles,
Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına için için katlanmak mı daha soylu yoksa, yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıp, son vermek mi onlara?
Whether'tis nobler in the mind to suffer the slings and arrows of outrageous fortune or to take arms against a sea of troubles and by opposing, end them.
Katlanması mı güzel zalim kaderin yumruklarına, oklarına yoksa diretip bela denizlerine karşı "dur, yeter" demesi mi?
He has good ideas about raising up those in need... about organizing others into something better and nobler than they had been before.
İhtiyacı olanlara yardım etmek ve diğerlerini daha iyi ve soylu bir amaç etrafında birleştirmek için güzel fikirleri var.
It is something higher and nobler.
Çok daha büyük ve soylu bir şey.
To become something greater and nobler and more difficult than you have been before.
Daha büyük, daha soylu ve daha zorlu biri olabilirsin.
WHETHER'TIS NOBLER IN THE MIND TO SUFFER THE SLINGS AND ARROWS OF OUTRAGEOUS FORTUNE- -
"Gözü dönmüş talihin sapına, oklarına için için katlanmak mı daha soylu, yoksa"...
Klingon ideals are much nobler and they are the ones I'm going to follow.
Klingon idealleri daha asil, ve benim uyacağım idealler, o ideallerdir.
Then there's not much point in living, is there if we can't hope for something better, nobler at least something kinder?
Daha iyi, daha soylu daha nazik bir tür olmaya doğru gitmeyeceksek yaşamanın ne anlamı var?
- "Whether it is nobler in the mind to suffer the slings..."
- "Düşünce sapanlarının acısını çekmek gerçeklerinkinden daha asildir."
A nobler man, a braver warrior, lives not this day within the city walls.
O bir asilzade. Onun gibi cesur bir savaşçı bulmak çok zor.
... and it is widely agreed, the last truly decent man in London... such... and that you're a very personable man possessed of a most attractive personality... and that you have brought into British politics an honesty, an integrity... a finer, a... a nobler atmosphere a finer attitude and higher ideals... higher ideals.
.. ve herkesin hemfikir olduğu üzere, Londra'daki tamamen düzgün son adam. Siz oldukça çekici kişiliğinizle çok cana yakın bir insansınız,..... ve İngiliz siyasetine dürüstlük ve doğruluk getirdiniz... Asil bir atmosfer, daha iyi bir tutum... ve yüksek idealler getirdiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]