Nobody's listening traduction Turc
80 traduction parallèle
- Nobody's listening to you.
Kimse seni dinlemiyor.
Nobody's listening.
Dinleyen kimse yok.
It's not listening, nobody in their senses would talk secrets on the stairs.
Kapı dinlemiyoruz, kimse merdivende gizli şeyler konuşmaz.
- Nobody's listening!
- Hiç kimse dinlemiyor!
Or if he did, nobody was listening.
Ya da, gönderdiyse bile, hiç kimse duymamış.
Nobody's listening to me.
Kimse beni dinlemiyor.
'Cause when you start listening... man, all the lights are on, but nobody's home.
'Çünkü sen dinlemeye başladığında sen burdasın ama, aklın başka yerde.
I know nobody's listening because y'all are all zooming, but I got a shot of hot rock'n'roll for you anyway.
Hepinizin uçuşa geçtiğini, bizi dinlemediğinizi biliyorum... ama yine de sizin için bir doz süper rock'n'roll çalacağım.
Come here, make sure nobody's listening!
Gel hadi! Kimse duymasın bizi!
Don't worry, nobody's listening anyway.
Boşver zaten kimse dinlemiyor.
Nobody's even listening.
Kimse dinlemiyor bile.
Nobody's listening to me!
Dinleyin beni! Kimse dinlemiyor!
Nobody's ever listening to me!
Beni kimse dinlemiyor!
There's nobody out there listening.
Hiç kimse seni burada dinlemez.
- Nobody's up there listening.
Burada kimse seni dinlemez.
There's nobody listening.
- Yani kimse dinlemiyor. - Hiç kimse.
Nobody's listening to us anyway.
Kimse bizi dinlemiyor.
- Nobody's listening.
- Kimse dinlemiyor ki.
Nobody's listening in.
Endişelenme.
Nobody worries about kids listening to thousands, literally thousands... of songs about heartbreak, rejection... pain, misery and loss.
Kimse çocukların kalp yarası, dışlanma, acı, sıkıntı ve kayıplarla ilgili binlerce şarkı dinlemesinden endişe duymuyor.
- I say that, but nobody's listening.
- Sürekli söyledim ama kimse dinlemedi.
- Here. - Nobody's listening to me.
Stanford, kimse beni dinlemiyor.
You want to cry, please leave me alone but nobody's listening.
Ağlamak istersin, lüften beni yalnız bırakın ; ama kimse seni dinlemez.
Nobody's listening.
Kimse dinlemiyor.
But nobody's listening.
Ama kimse dinlemiyor.
We've got just enough power to make the ultrasonics burp, but no one's listening on those frequencies anyway, and nobody even knows we're alive.
Ultrasonik olarak geğirebiliriz ama kimse o frekansları dinlemiyor. Ve hatta hiç kimse hayatta olduğumuzu bilmiyor.
Because nobody's listening.
Sonuçta kimse dinlemiyor.
Eugene, nobody's listening to you.
Eugene, seni hiç kimse dinlemiyor.
Nobody's listening anymore, asshole.
Artık kimse dinlemiyor, pislik.
Nobody's even listening to you.
Seni kimse dinlemiyor bile.
- Nobody's listening.
- Kimse dinlemiyor.
Nobody's listening?
Beni dinleyen yok mu?
Nobody's listening!
Kimse dinlemiyor!
Nobody's listening!
Kimse beni dinlemiyor!
- Nobody's listening!
- Kimse dinlemiyor!
How come nobody's listening to me?
Beni nasıl olur da dinlemezsiniz?
It helps to have someone to talk to, even though nobody's really listening.
Konuşacak birilerinin olması, kimse dinlemese bile, işe yarıyor.
Nobody's listening to us!
Bizi dinleyen kimse yok!
People will be brutally honest because they think nobody's listening.
insanlar acımasızca dürüst, çünkü kimsenin dinlemediğini sanıyorlar.
You can't know what it was like to know how wrong that war was and have nobody listening.
Savaşın ne kadar yanlış olduğunu bilip kimsenin seni dinlememesi nasıl bir şeydir bilemezsin.
Nobody's listening in, Julia.
Konuşabilirsin. Kimse dinlemiyor, Julia.
I need to set up the secure landline. Make sure nobody's listening.
Dinlenmediğine emin olmak için önce güvenli hat açmam gerek.
Nobody's listening to us here.
Kimse bizi dinlemiyor.
Nobody's listening.
Kimse beni dinlemiyor.
Well, that explains why nobody's Been affected by listening to the number stations before,
Bu daha önce dinleyenlere neden bir şey olmadığını açıklar.
When she thinks nobody's listening.
Kimsenin onu duymadığını düşündüğü zamanlarda.
Come on. Nobody's listening.
Hadi, kimse dinlemiyor.
NOBODY'S LISTENING TO YOU.
Hiç kimse seni dinlemiyor.
Nobody's listening to me.
Beni dinleyen yok.
If I was praying, nobody's listening, because you're still breathing.
Dua ediyor olsaydım, duyan yok demektir çünkü hâlâ nefes alıyorsun.
I know nobody's listening.
Kimsenin dinlemediğini biliyorum.
listening 122
listening to you 24
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
nobody's home 64
listening to you 24
nobody 1810
nobody cares 129
nobody knows 308
nobody's perfect 101
nobody likes you 31
nobody asked you 34
nobody here 29
nobody's home 64
nobody home 40
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody can 98
nobody knows anything 36
nobody does 152
nobody's 26
nobody did 46
nobody else 95
nobody has 28
nobody told me 41
nobody move 420
nobody can 98
nobody knows anything 36
nobody does 152
nobody's 26
nobody did 46
nobody else 95