Noir traduction Turc
414 traduction parallèle
I saw him outside the Café Noir where he breakfasts. I was waiting for him.
Bu sabah onu Kafe Noir'ın önünde gördüm, hep orada kahvaltı eder.
Captured by Rouge Noir of the Purple Terror?
Kara gömlekli lejyoner tarafından yakalandı mı?
Here's our guest and he brought us a bottle of Louis Jadot Pinot Noir.
İste misafirimiz... ... ve bize bir sise Louis Jadot Pinot Noir getirmiş.
You've been to Noir, right?
Noir'a gittin, doğru mu?
Did you go to Noir?
Noir'a gittin mi?
There he is, Monsieur le petit bourgeois noir, himself.
İşte burada, Monsieur le petit bourgeois noir.
It was unbearable to see Saumur and the Cadre Noir go downhill.
Saumur'ün garaja, Cadre Noir'ın da tamirci okuluna dönüştüğünü görmek dürüst bir adam için dayanılmazdı.
A retired major, used to be with the Cadre Noir.
Emekli binbaşı. Cadre Noir'ın eski komutanı.
Cadre Noir.
- Cadre Noir'dan.
Pinot Noir, Burgundy,
Pinot Noir. Burgundy.
Where's your house?
Périgord Noir'da.
Well, after that it won't matter, because the chef from the Table Noir will be preparing the rest of the meals on the outside.
Ondan sonrası sorun değil, çünkü Table Noir'den gelen şef diğer yemekleri dışarıda hazırlıyor olacak.
I'm just not sure whether it's a Pinot Noir or a Gamay.
Pinot Noir ya da Gamay mı pek emin değilim.
It is, in fact, a Pinot Noir.
Aslında, o bir Pinot Noir.
I know Carsini only makes three red wines, two Burgundies, Pinot Noir and a Gamay and one claret, Cabernet Sauvignon.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
And it's either a Pinot Noir or a Gamay.
Ya Pinot Noir ya da Gamay'dı.
I'm cooking cervelle au beurre noir.
Cervelle au beurre noir pişiriyorum!
Cervelle au beurre noir, I know what that is.
Cervelle au beurre noir? Bunun ne olduğunu biliyorum.
Cervelle au beurre noir, that's...
Cervelle au beurre noir, bu...
- Vince Noir's having a party.
- Vince Noir parti veriyor.
I'm at this place on Pico Boulevard called Tech Noir.
Pico Boulevard'daki Tech Noir'dayım.
- I'm in this bar called Tech Noir.
- Tech Noir denilen bardayım.
- Then we went to the Black Cat.
- Daha sonra Chat Noir'a geçtik.
- The Black Cat?
- Chat Noir mı?
Le Adder Noir! Come à nous in!
Blackadder!
You're in Port Noir.
Port Noir'dasın.
Transfer funds to the Bank of France in Port Noir... ... to Dr. Geoffrey Washburn.
Port Noir'daki Fransa Bankası'ndaki Dr. Geoffrey Washburn'e havale edin.
My life began a month ago... ... when I washed up on the beach in the fishing village of Port Noir.
Hayatım bir ay önce başladı Port Noir adlı bir balıkçı kasabasının sahiline sürüklendiğimde.
It has a real film-noir quality.
Gerçek bir film noir niteliği var.
- Quinze noir.
- Quinze noir. ( siyah onbeş. )
The dog is eating the food, the pianist is too intrusive, the Pinot Noir is far too stagy...
Bak Niles, köpek yemeği yiyordu, piyanist rahatsız edici, Pinot Noir fazla yapmacık.
I think a Pinot Noir would be nice.
Pinot Noir hoş olur diye düşünüyorum.
Magazines : Black and White, Detective, Match. And Cinémondes from the past five years.
Dergiler, Noir et Blanc, Detective, Match ve son beş yıla ait Cine Monde'un eksiksiz olarak bütün sayıları.
Do you think Debby is a seductive Pinot Noir, or a nutty Cabernet?
- Evet? Debby baştan çıkarıcı bir Pinot mu, yoksa çılgın bir Cabernet mi, ne dersin?
This chronicle of the Prohibition era... was the last great gangster film before the advent of film noir.
İçki Yasağı Dönemi'ni anlatan bu film,.. ... kara filmin gelişinden önceki son büyük gangster filmiydi.
Leave Her To Heaven was a fascinating hybrid, a film noir in color, with the neurotically possessive woman... destroying anybody who might come between her and her husband, even the unwanted child she " s carrying.
"Leave Her To Heaven", doğmamış çocuğu dahil onunla kocası arasına giren her şeyi yok eden, ruhsal sorunları olan bir kadını anlatan renkli çekilmiş etkileyici bir kara filmdi.
[Scorsese] The phrase "film noir" was coined by the French in 1946... when they discovered the Hollywood productions they had missed... during the German occupation.
Alman işgali boyunca Hollywood yapımlarını kaçırdıklarını fark eden Fransızlar,.. ... 1946 yılında "Kara Film" diye bir tabir ürettiler.
Film noir showed how quickly an ordinary man could lose it all... when he strayed from his path.
Kara film, sıradan bir adamın yoldan çıktığında her şeyini ne kadar çabuk kaybedileceğini gösteriyordu.
[Scorsese] Film noir revealed the dark underbelly... of American urban life.
Kara film, Amerikan kent yaşamının karanlık yüzünü ortaya çıkardı.
Ida Lupino often used film noir visuals, but for her own very specifiic purposes.
Ido Lupino, genellikle kara film taslaklarını kullandı ama kendi özel amaçları doğrultusunda.
[Heavy Breathing ] [ Scorsese] The paranoia of film noir reached its high point... with Robert Aldrich " s film Kiss Me Deadly.
Kara filmin paranoyası Robert Aldrich'in "Kiss Me Deadly" filmiyle doruk noktaya ulaştı.
He emerged from independent production and film noir... to create his own unique, visionary worlds.
Kubrick, kendi eşsiz hayali dünyalarını yaratmak için bağımsız yapımlardan ve kara filmlerden doğmuştu âdeta.
Yes, "Carte Noir".
Evet, "Carte Noir".
Two boxes of black coffee.
Evet, 2 kutu kahve "Carte Noir".
CAPTIONING MADE POSSIBLE BY TURNER ENTERTAINMENT GROUP
- Noir
[Billy Wilder] Film noir.
Kara film.
Or serious picture or fiilm noir.
Ya ağırbaşlı derim ya da kara film.
[Scorsese] There " s no reprieve in film noir.
Kara filmde erteleme yoktur.
[Scorsese] First and foremost, film noir was a style.
Her şeyden önce, kara film bir sinema stiline sahipti.
Of course, not all smugglers operated within film noir.
Tabii ki de tüm kaçakçılar kara film içinde yer almadılar. 3.
They come out noir.
Deniyorum, ama kağıtlarım hep kapkara.