Normality traduction Turc
96 traduction parallèle
So that a person displaying the strangest behavior for a considerable period of time would be quite unaware of this when he or she regained normality.
Bir kişi uzunca bir süre tuhaf davranışlar sergilediğinde, yeniden normale döndüğü zaman bunun farkında olmayabilir.
Without the - let me put it this way - private normality that these murderers have, it would've been impossible for the likes of Grossman or Haarmann to have lived right next to their neighbours for years without revealing even a clue to their true character.
Eğer öyle olmasaydı, Grossman veya Haarmann gibi katillerin gerçek karakterleriyle ilgili en ufak ipucu.. .. bırakmadan yıllarca insanların arasında yaşaması pek mümkün olmazdı.
In many respects your reactions and your modes of thought differ from present normality
Pek çok bakımdan tepkilerin ve düşünce tarzın şimdiki normaliteden ayrılıyor.
Any fulfillment obtained at the expense of normality is wrong and should not be allowed to bring happiness.
Normalliği kaybetme pahasına erişilen hedefler, girilen yollar yanlıştır. Mutluluk getirmelerine izin vermemek gerekir.
The Progressive Democratic Party has long stood for the need of uniting the democratic forces to recover, through common action the constitutional normality and a fully democratic regime not subjugated by dictatorship.
"İlerici demokratik Parti uzun zamandır demokratik güçlerin birleşmesini ortak eylemle ilerlemeyi anayasal normalleşmeyi ve tam demokratik dikatatörlüğün yıkamayacağı bir rejimi savundu."
All measures likely to guarantee to us that the police force would not make us evacuate and at the same time to maintain the normality of the factory in order to avoid disorders.
Alınan tüm önlemler polisin fabrikayı boşaltmayacağı ve aynı zamanda düzensizliği önlemek için fabrikanın normalliğini sağlama üzerineydi.
Then by your own standards of normality, this man is not fully competent.
Sizin kendi normallik standartlarınıza göre bu adam ehli değil.
I intend to construct my normality, but it won't be easy.
Kendi normalliğimi kurmaya niyetliyim. Ama bu hiç kolay olmayacak.
Some tried to achieve such normality as they could.
Bazıları olabildiğince normal yaşamaya çalıştılar.
We should get used to normality again.
Bunu yeniden yapmaya başlamalıyız.
I vote for the trial to be celebrated... as if they were present... and the sentence will be executed... when we regain normality.
Oyumu, buradalarmış gibi yargılanmaları... ve cezanın normale döndüğümüz zaman... uygulanması yönünde kullanıyorum.
We are now cruising at a level of 2 to the power of 25,000 to 1 against and falling, and we will be restoring normality as soon as we are sure what normal is.
Şu an 2 üzeri 25.000'e bir civarındayız ve düşmeye devam ediyoruz.
We have normality.
Normale döndük.
I repeat-we have normality.
Tekrar ediyorum. Normale döndük.
None of our test subjects has returned to... normality.
Deneklerimizden biri normale dönemedi.
His state of mind is on edge of normality.
ruh hali normalliğin kenarlarında geziyor.
Normality will only be assumed after the sensation of hostilities.
Savaşın yarattığı o ilk heyecan dalgası sonrası işler normale dönecektir.
It can be said that it was the normality in person.
Baştan aşağıya normal bir adamdı.
Give me that old-fashioned normality.
Beni eski moda normallikte biri yap.
The problem is, behind his mask of normality... lurks a depraved rapist.
ProbIem, onun sıradan maskesinin arkasındaki... pusuda duran ahlaksız bir tecavüzcü.
I'm just an ordinary mutant. Some mutants conceal their true power, living a charade of normality, while their spirit suffocates.
Bazı mutantlar, içleri hiç rahat etmese de normal bir hayat yaşamak için gerçek güçlerini sakladılar.
Nature abhors normality.
Doğanın, normallikten nefret ettiğini.
Now, at last, we can return to normality.
Sonunda, normale dönebileceğiz.
that is possible that very soon he returns to normality.
şöyle ki daha sonra normale dönmesi olası.
I was thinking, and I've decided what you need most right now is a dose of normality.
Düşünüyorum da, hayatında biraz normalliğe ihtiyacın var.
Normality will return soon.
Yakında her şey normale dönecek.
Only then will they vanish into assimilation, normality and love.
Ancak bundan sonra özümseme, normallik ve aşk kavramlarını yok edebilirler.
Normality is the true revolution.
Gerçek değişim normal olmak.
Any special treatment at this stage will undermine Dawn's sense of normality.
Bu aşamada Dawn'a özel muamele etmeniz, onun normal olarak bildiği şeyleri değişime uğratacaktır.
So if the infection wipes us all out, that is a return to normality.
yani eger hastalik hepimizi silip süpürse, iste bu normale dönüs olur.
Which to my mind puts us in a state of normality now.
iste bu simdi normal durumda oldugumuzu gösteriyor.
"they all have houses, they have some sort of sense of normality."
"hepsinin kendi evleri var, Hepsinde de normallik anlamında herşey var."
Here Radio Normality.
şimdi Normal Radyosu.
Normality is overrated.
Normallik, abartılıdır..
For the good of our hospital, we should return to normality.
Hastanemizin iyiliği için normal hayata dönmeliyiz.
13, 01 : 10 : 15 : 00, The teenagers live in a world that is parallel to the adult world of normality and stability, 13, 01 : 10 : 17 : 13, in a world they have created for themselves
Gençler, yetişkinler için yaratılmış, sıradan ve durağan... bir dünyaya paralel bir dünyada yaşarlar ; bu da neredeyse kara filmlerin bir tür parodisidir.
I'd be grateful if you'd get the bank back to some semblance of normality as soon as possible, OK?
Bay Hawksley! Bankanın en kısa sürede normal işleyişine dönmesini istiyorum, tamam mı?
But I might remark that nearly all the so-called sexual perversions fall within the range of biologic normality.
Fakat neredeyse bütün cinsel sapkınlık adı verilen şeyler biyolojik normallik sınırlarında kalmaktadır.
Let me tell you something, between you and your whacko wife, I'm an oasis of normality around here.
Ben seninle zırdeli karın arasında kalmış bir noımallik vahasıyım.
We have norm... normality.
Norm... Normale döndük.
Normality, right.
Normale, evet.
We can talk about normality till the cows come home.
Sabaha kadar oturup normallik hakkında konuşabiliriz.
A proper cup of tea would restore my normality.
Bir bardak hakiki çay beni normale döndürür.
So feel free to advise me if I deviate from normality... at anytime.
Eğer normal davranışlar sergilemezsem bana istediğin an öğüt vermekte serbestsin
All he's aiming for is normality.
Tek amacı normal olabilmek.
I try to return to the normality.
İşleri yeniden rayına oturtmaya çalışıyorum.
Everything seems to return to the normality in the Kingdom of ice.
Buz krallığında her şey yine normal gibidir.
We try to treat him normally, but normality doesn't come easy for him.
Ona karşı normal davranmaya çalışıyoruz. Onunla konuşuyoruz. Ama normalde onunla kimse anlaşamıyor.
Just as his footballing skills were at one extreme, with him being far better than anyone else, his life was at the other extreme, being a disintegration of everything that provides the basis for normality in life.
Aynen futboldaki yeteneklerinin, diğer herkesten çok daha üstün olması nasıl olağanüstüyse, sürdüğü hayat da, normal bir hayatın temelini oluşturan her şeyin parçalandığı bir başka olağanüstü durumdu.
For normality is no longer what people crave.
Normal olmak artık insanların ilgisini çekmediği için.
Normality.
Normallik...
normal 592
norma 481
norman 1375
normandy 20
normally 819
norman bates 23
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
norma rae 18
norma 481
norman 1375
normandy 20
normally 819
norman bates 23
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
norma rae 18