Northerner traduction Turc
30 traduction parallèle
I'll have to remind you, sir,... that my wife is a Northerner and a stranger here.
Size hatırlatmak isterim ki bayım benim eşim de bir Kuzeyli ve burada bir yabancı.
Blasetti, remember that I'm a Northerner
Blasetti, ben kuzeyliyim unutma.
Hey, you Northerner!
Hey, kuzeyli!
She's a Northerner.
O bir kuzeyli.
He's a northerner too.
Onun da peşinden gidin.
A northerner.
Bir kuzeyli.
No need for that, Northerner.
Buna gerek yok Kuzeyli.
And you better start thinking that way too if you want there to be a Northerner left in this rat-infested dirt heap you call a country.
Ve sende hemen böyle düşünmeyi bıraksan iyi olur! Tabi eğer ülke dediğiniz bu sıçan yuvasının hala bir kuzey bölgesi olmasını istiyorsan!
You sound like a Northerner.
Aksanın Kuzeyli aksanı gibi.
No real Northerner would ever use that word.
Hiç bir gerçek Kuzeyli o kelimeyi kullanmaz.
You and that northerner having sex all the time, so it's impossible to get some sleep here.
Sen ve o sikilmiş herif tüm gece tepinip uyumamı imkansız hale getiriyorsunuz.
What is northerner or southerner?
Ha kuzeyli, ha güneyli fark eder mi?
It's the wreck of the "Northerner." Schooner from the 1800s.
Kuzeylilerin enkazı. 1800'lerden Schooner diye bir geminin.
She told me about all the horses that she liked, the castle that she wanted to live in and the man that she wanted to marry - a Northerner...
Hoşuna giden atları içinde yaşamak istediği kaleyi ve evlenmek istediği adamı anlatırdı. Bir Kuzeyli...
I married a northerner.
Kuzeyli biriyle evlenmiştim.
Well, Northerner... I've upheld my part of the deal.
Tamam kuzeyli ben bana düşeni yaptım.
Step aside, Northerner.
Geri çekil kuzeyli.
You're bold, Northerner.
Gözüpek birisin kuzeyli.
You're a northerner, aren't you?
Kuzeylisin, değil mi?
You must be a long way from home, northerner.
Evden çok uzakta olmalısın Kuzeyli.
You see, the Northerner is trusting and loyal, like a gun dog.
Gördüğün gibi, Kuzeyliler güvenilir ve sadıktırlar. Av köpekleri gibi.
Now the Northerner is a friendly sort by nature, but will become irascible if they feel taunted.
Kuzeyliler, doğalarına göre cana yakındırlar ama alay edildiklerini hissederlerse çabuk sinirlenirler.
Your Majesty. As long as the daughter of a Northerner remains the Queen plots of treason shall not cease.
Majesteleri kuzeyli kraliçe hayatta kaldığı sürece ihanet senaryoları hiç bitmeyecek!
Things came to a head in 1860, when the Northerner Abraham Lincoln became president.
Olaylar, 1860 yılında Kuzeyli Abraham Lincoln başkan olduğunda doruğuna ulaştı.
He's a northerner.
Kuzeyli biri.
Northerner.
Kuzeyliydi.
You're not a northerner.
Sen kuzeyli değildir.
I mean, what business did a Northerner have to all of this?
Hani, bir Kuzeyli bu işlerden ne anlar manasında.
It was very dangerous for Joseph Whicher, this Northerner from Chicago, to go into Clay County where Jesse had many friends and try to somehow sniff out the James Gang.
Chicago'dan gelen kuzeyli Joseph Whiche için Jesse'nin bir sürü arkadaşının yaşadığı Clay County'e gelmek ve James çetesine sızmaya çalışmak çok tehlikeliydi.
I might be small, Lord Glover, and I might be a girl, but I am every bit as much a Northerner as you.
Küçük olabilirim Lord Glover, bir kız olabilirim ama en az sizin kadar Kuzeyliyim.
north 417
northman 49
northwest 51
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52
northern light 22
northman 49
northwest 51
northeast 38
northwestern 16
north carolina 83
north america 24
north korea 68
north dakota 52
northern light 22