Noted traduction Turc
1,573 traduction parallèle
Duly noted.
Fark ettim.
Duly noted.
Beklenildiği gibi olmuş.
Noted.
Not ettim.
- Noted.
- Not ettim.
I feel like it should be noted that neither Gus nor myself
Gus'ın ve benim tesisatçı lisansımız olmadığını...
Unintentionally man-inspired boner - - broner.Duly noted.
İstemeden meydana gelen ereksiyon hâli. Priapizm. Aklımın bir köşesine not ederim.
Noted.
Tamamdır.
In 1610, the Florentine astronomer Galileo Galilei, first noted the rings of Saturn.
1610'da, Florentinalı astronom Galileo Galilei, Satürn'ün halkalarını ilk kayda geçiren kişiydi.
As long ago in 1961, president Eisenhower, not a noted liberal warned of the danger of a too powerful military.
1961 yıIında olduğu gibi, başkan Eisenhower, tanınmış bir liberal değilken güçIü bir askeri tehlike konusunda uyarmıştı.
Indeed, noted astronomer Carl Sagan, speaking of the Miller-Urey test, stated that no other single experiment had done more to convince scientists that life is likely abundant in the Cosmos.
Ünlü astronom Carl Sagan, Miller-Urey deneyiyle ilgili olarak ; "Başka hiçbir deney, biliminsanlarını evrende yaşamın - büyük olasılıkla - bolca bulunduğuna daha fazla ikna etmemiştir." demişti.
noted.
not ettim
The coroner noted those bruises were several days old.
Adli tıp çürükler birkaç günlük diyor.
Noted.
Not edildi.
All right, noted.
Peki, not ettim.
If there was a Pulitzer in it the police would have noted it.
Bu Pulitzer'lik hikaye neden polisin dikkatini çekmemiş acaba?
In a noted observation by Secretary of State William Jennings :
Eyalet Sekreteri William Jennings'in bir gözlemine göre :
"Noted filmmaker Michael Moore is in the process of gathering information for his next film."
Ünlü yönetmen Michael Moore şu anda gelecek filmi için bilgi topluyor.
Duly noted.
Gerektiği gibi not alındı.
All right, duly noted.
Pekâlâ, gereği düşünüldü.
Tonight we have noted occult writer Michael Enslin at the Author's Corner tonight.
Bu akşam okült yazar Michael Enslin, Yazarların Köşesi'nde bu akşam sizlerle olacak.
Noted and understood.
Not edildi ve anlaşıldı.
And let it be noted, he's a first-time non-violent offender.
Kayıtlara geçsin, hapse ilk kez giren, şiddet uygulamayan bir mahkûm.
Magdalenians weren't noted for flint work,
Magdalenler'in taş yonttukları speküle edilmiştir.
He's a noted lyricist.
Tanınmış bir söz yazarıdır.
I'd have noted it on the prescription.
Reçeteye not ederdim.
Noted performer and recording star, direct from New Orleans, Louisiana, here's Guitar Sam.
Tanınan bir müzisyen ve plak sahibi bir yıldız New Orleans, Louisiana'dan karşınızda, Gitar Sam.
Let it be noted that the witness identified the defendant, Sandra Panitch, as the woman he saw running through the parking lot on the night of the murder.
Şahidin, sanık Sandra Panitch'i, cinayet gecesi park yerine doğru kaçarken gördüğünü unutmayın.
Duly noted.
Not edilmiştir.
"Japanese authorities have duly noted request for a Safety Zone " but regret cannot grant it. "
"Japon yetkililer, Güvenli Bölge isteğinizi not aldılar, ama maalesef bunu yerine getiremiyorlar."
When you entered, I noted your shirt hadn't been pressed. You hadn't shaved in quite some time.
Sen içeri girdiğinde gömleğinin ütülenmediğini ve bir süredir traş olmadığını farkettim.
Duly noted.
Usulüne uygun olarak kaydedildi.
Your objection is noted, nadia.
İtirazın dikkate alınacak, Nadia.
Noted.
- Kaydedildi.
Exception noted. Thank you.
- İtirazınız kayda geçti.
Okay, your concerns have been noted.
Tamam, endişeleriniz kayda alındı.
I'll be sure and get that noted on the dean's autopsy.
Dekan'ın otopsi raporuna yazılmasını sağlarım.
Noted. Then I ran the two miles from my apartement to the Custis Trail, which runs along the...
Dairemden Custis Yoluna doğru üç kilometre koştum, nehrin yanında...
The State's objection will be noted in the record.
Savcının itirazı kayıtlara geçecektir.
- All views have been noted.
- Tüm görüşler belirtildi.
So noted.
Geçti.
- Noted. But we find ourselves in a situation where you don't have very many choices.
Anladım, ama bu durumda fazla seçim şansınız yok.
- Duly noted, sir.
- Uyarınızı aldım, efendim.
Duly noted.
Aklımızda tutarız.
- Duly noted.
- Not edildi.
I would like it noted that I never promised to back moving any mental health centers.
Sağlık merkezi konusunda geri adım atacağıma dair söz vermediğim kayıtlara geçirilsin.
Noted.
Kayda alındı.
Noted.
Kaydedilmiştir.
Noted.
Not :
Noted.
- Not edildi.
duly noted.
Uygun bir İngilizce dili ile kayda geçti, Profesör,
Duly noted.
Kayıtlara geçirilsin.