Now i have traduction Turc
26,041 traduction parallèle
I was in the middle of e-mailing. Now I have to start over?
Tam e-posta atıyordum.Şimdi baştan mı başlayacağım?
Right now I have a class to teach.
Şu anda vermem gereken bir ders var.
Now I have to tell Dotty she can't read the poem she's worked so hard on.
Şmdi Dotty'e çok çalıştığı şiiri okuyamayacağını söylemek zorundayım.
Well, you've helped me,'cause now I have two hostages.
Bana yardım ettin, artık iki rehinem var.
Now I have.
Şimdi yeter.
Good, now I have your attention.
- Güzel, dikkatini çekebildim sonunda.
I told you that you could stay here until I figured out how to reconcile my deal with Dad, and now I have.
Babamla olan anlaşmamdan çıkar bir yol bulana kadar burada kalabilirsin demiştim... -... ve bir yolunu buldum da.
I told you that you could stay here until I figured out how to reconcile my deal with Dad, and now I have.
Babamla olan anlaşmamdan bir çıkar yol bulana kadar burada kalabileceğini söyledim. Ve bir çıkar yol buldum.
Great, so now I have both of you lying to me.
Harika, Şimdi ikinizde bana yalan söylediniz.
Seriously? Look, I split it with christian. And now I have over a hundred grand,
Bak, Christian'la paylaştık ve şu anda bende 100 bin dolar kadar var... bu yüzden bunu denemek için...
Now I have to go 40 minutes away.
Şimdi 40 dakika yol gitmeliyim.
But now I have that police man's gun.
Belki şimdi yanımda polislerin silahından vardır.
- And I know... we're fighting right now and we're having problems, but I love him and I have to...
- Şuan dargın olduğumuzu ve sıkıntılar yaşadığımızı biliyorum ama onu seviyorum ve ben...
But I'm warning you, their boosters make the one you have now...
Ama seni uyarayım senin yardımcı pompan, onlarınkiyle yapıldı.
Now, if you'll excuse me, Watson and I have got some...
Şimdi izin verirsen Watson ve benim yapacak işlerim...
I think now we can have an open casket.
Sanırım artık açık tabuta koyabiliriz.
Now I'm gonna have to e-mail them, and we're gonna seem like the annoying people.
Şmdi onlara mail atmak ve can sıkıcı insanlarmış gibi davranmak zorundayım.
I've been carrying around that Sunset magazine for 22 years with the picture of what I wanted, and now I finally have my lanai!
22 yıldır istediğim zeminin resmi olan Sunset dergisini saklıyordum ve artık sonunda verandam oldu!
Now, I will buy a house, but if she's gonna stay there, she's gonna have to pay rent.
Ev alacağım, ama orada kalacaksa kira ödemek zorunda.
It's just I don't have a lot of time right now is all.
Şu an pek vaktim yok sadece.
Coupons. But if we're gonna do this, we're gonna have to go to the bank now because this house is gonna go like this, I know it.
- Ama eğer bunu yapacaksak hemen bankaya gitmemiz gerekiyor çünkü bu ev "şıp" diye gider, biliyorum.
- Now, it's got his DNA on it, - which means I could test it, but I will only do that if I have your permission.
Üzerinde DNA'sı var, yani onu test edebilirim. Ama ancak, iznin olursa yapacağım.
I just... this morning I realized I still have some unresolved feelings towards Cece, and now I'm out here celebrating with her fiancé.
Bu sabah yeni anladım ki... Cece'ye karşı çözülmemiş hislerim var ve gelmişim burda nişanlısıyla kutlama yapıyorum.
We have to find Tetch, now.
Tetch'i derhal bulmalıyız.
I know this doesn't exactly look like "just business," but right now we're thinking whoever paid Paulie Pennies to dispose of the body in the bathtub, also might have killed him to tie up some loose ends.
Olayın iş meselesi gibi görünmediğinin farkındayım ama bizce Paulie Pennies'e cesedi küvette yok etmesi için para veren kişi yarım kalmış işlerini düzenlemek adına onu öldürmüş olabilir.
You have to... I need to leave now.
- Yüzleşmek...
For now, I'll have Alfred make up beds for you both.
Şimdilik Alfred'den ikinizin yerini yapmasını isteyeyim.
Now, if you'll excuse me, I have work to do.
Şimdi müsaadenle yapmam gereken işlerim var.
Bonnie, look, I love you, and this is amazing, but you don't have to put on a happy face for me right now.
Bonnie, bak seni seviyorum ve bunlar harika ama şuan benim için mutlu bir ifade takınmana gerek yok.
Okay, now that I have a drink in you, I have to ask.
Tamam, içtiğimize göre sana sormalıyım
Whatever desire you have to save me, I kind of need that right now.
Beni kurtarmak için her nekadar arzun varsa şuan ona ihtiyacım var
Perez could have Charlotte now. Ah, I doubt it.
- Charlotte, şu an Perez'in elinde olabilir.
I understand now why you have this provocative club.
Neden böyle tahrik edici bir kulüp açtığını anladım şimdi.
I should have made it by now!
Şimdiye kadar başarılı olmam gerekiyordu!
But, at least for now, I have you and Lucifer.
Ama en azından şimdilik Lucifer'la sen yanımdasın.
I don't have time for this right now.
- Şu an buna ayıracak vaktim yok.
Now, if you'll excuse me, I have guests to get back to.
Şimdi izninizle misafirlerimin yanına döneceğim.
But now I guess I'm gonna have to give it up for my girlfriend.
Ama sanırım kız arkadaşım için bundan vazgeçmek zorundayım.
Now I don't have to worry'cause I can see where they are.
Artık endişelenmek zorunda değilim çünkü nerede olduklarını görebiliyorum.
Now, I myself have never been valedictorian, but I did do something much harder.
Şahsen okul birinciliğim olmadı ama çok daha iyisini yaptım.
Now, perhaps you see why I've acted the way I have.
Belki şimdi neden öyle davrandığımı anlamışsınızdır.
Now, I have a job to do, and so do you.
Şimdi yapılacak işlerim var. Sizlerin de öyle.
Of course, I'm much closer to the whole thing now that I'm going to have a daughter.
Tabii şimdi kızım olacağı için daha yakın hissediyorum.
And boom! A couple of weeks from now, I have a tan line shaped like Grumpy Cat, because she's been sitting on my lap on the cruise deck...
Oldu bitti, bir-iki hafta sonra bronzlaşmayan tek yerim Huysuz Kedi şeklinde çünkü güvertedeyken hiç kucağımdan indirmemişim.
I don't want to come down on you like a schoolteacher, but I'm afraid your flagrant lack of respect for the one rule that we have here is now affecting the other students.
Sizi ilkokul öğretmeniniz gibi azarlamak istemesem de buradaki biricik kurala saygısızlığınız diğer öğrencileri de etkiliyor.
Like I don't have enough trouble with this mess? And now you want to open a new investigation because you got egg on your face?
Bu konudaki uğraştığım bütün pisliğe rağmen bu iş elinde patladığı için yeni bir dosya mı açmak istiyorsun?
Now, the warden says that we have to treat you special, but I have my own version of special.
Müdür, sana özel davranmamızı söyledi ama benim kendi özel yöntemlerim var.
I'm gonna have to ask you to switch that off for now.
- Onu şimdilik kapatmanızı isteyeceğim.
But now, I have to do my part, and I'd rather do it on my own.
Ama şimdi, üstüme düşeni yapmalıyım ve bunu tek başıma yapmayı yeğlerim.
It's just that I have things I do, Frankie, and now I've got to take you home.
Yapmam gereken şeyler var Frankie. Şimdi seni eve götürmem gerekiyor.
If that was the way to get it, then I would have got it by now.
Eğer adaleti bulmak için bir yol olsaydı, şimdiye kadar bulmuş olurdum.
now it's your turn 200
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now i'm 51
now it's my turn 140
now is the time 102
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126