Now it's up to you traduction Turc
573 traduction parallèle
Do you think it's still okay to be hanging that up now that the wedding is off?
Yine de kullanalım mı?
It's up to you now.
Artık her şey sana bağlı.
Now, it's up to you.
Şimdi, bu sana kalmış.
Besides, I wouldn't have brought it up right now, but just the same... for the past several weeks you've been going out in the afternoons... and you've always managed to avoid telling me where you were.
Ayrıca, bu konuyu şimdi açmak istemezdim ama aynı şekilde son bir kaç haftadır öğlenleri dışarı çıkıyorsun ve her seferinde nerede olduğunu söylememeyi başarmış bulunmaktasın.
You haven't asked my advice, Norval, and it certainly isn't up to me... to advise you to evade the law, but since you were dragged into this situation... and it's practically forgotten now anyway, and the Kockenlockers have gone... probably taken root someplace else.
Fikrimi sormadın Norval, ve sana kanundan kaçmanı tavsiye edecek değilim, ama zorla bu duruma sürüklendin ve neticede bu olay da şimdiye unutulmuş durumda, Kockenlocker'ler gitti muhtemelen başka bir yere yerleştiler.
Now once more, I want to emphasize that if... If any of you feel you're not up to this job, it's perfectly all right for you to drop out.
Bir kere daha belirtmek isterim ki işi yapamayacağını düşünen varsa gönül rahatlığıyla çekilebilir.
It's up to you now.
Artïk sana baglï.
It's up to you now.
Bu şimdi sana kalmış.
Everything's ready, it's up to you now.
Her şey hazır. Şimdi her şey sana bağlı.
Now, remember, it's up to you.
Unutma, her şey sana bağlı.
It's all up to you now, don't forget.
Her şey sana bağlı, unutma.
You'll just have to put up with it for now, understand?
Bunu bir sır olarak tut, kimseye bir şey söyleme. Bu bir hizmetkârın görevi.
Now it's up to you.
Şimdi iş sana kaldı.
Taza, it's up to you now. Good luck.
- Hadi bakalım Taza gerisi sana ait.
And honey, now it's up to you
Tatlım, şimdi bu sana bağlı
Cos honey, now it's up to you
Çünkü tatlım, şimdi bu sana bağlı
Honey, now it's up to you
Tatlım, şimdi bu sana bağlı
Well, now it's up to you.
Gerisi sizde.
It's the only chance I've ever had and I'm going up there to get it, even if I have to crawl, now will you leave me alone?
Dünyada elime geçen tek şans bu ve oraya çıkıp o parayı alacağım, sürüne sürüne de olsa, şimdi beni yalnız bırakacak mısın?
It's up to you now.
Şimdi gerisi sana kalmış.
Now it's up to you.
Şimdi her şey sana kalmış.
It's up to you now.
Gerisi sana kalmış.
And if you don't mind, now, I'll take him up to his room because it's very late and I'm sure he's tired.
Onu odasına götüreceğim. - Geç oldu. Eminim uykusu vardır.
Now, when a phone call comes in, you get to the girl it's for as quickly as you can so she can answer it, have her conversation, hang up, so then it'll be available for others.
Telefon geldiğinde, kızı olabildiğince çabuk çağır. O cevaplayabilir, kapatır ve başkaları da yararlanabilir.
Now it's up to you to declare your intentions.
Şimdi ne düşündüğünüzü söyleme sırası sizde.
Now, I know you've saved up a lot to say, but would you mind spreading it out?
- Konuşacak çok şey birikti biliyorum ama biraz zamana yayar mısın?
Now it's up to both of you.
Artık ikiniz arasında.
It's up to you, now, Rocca.
Artık herşey sende Rocca.
It's up to you now, Chesterton.
Artık sana kalmış, Chesterton.
Now it's up to you, lad. Courage.
Şimdi sana kaldı, delikanlı.
It's now up to you to execute them.
Yerine getirmek artık size kalmış.
I said to myself "Man, he's askin'for it." I said "Now, Ralph, all you gotta do when we get out... is just sneak up behind him and just... tap him." "And then just claim that somebody jumped us from the bushes."
Dedim ki kendi kendime, "Oğlum Ralph, bu aranıyor arabadan çıktığımızda, tek yapman gereken arkadan sessizce yanaşıp, kafasına vurman ve sonra da çalılıkların arasından fırlayan birinin saldırdığını bildirmen."
Now it's up to you.
- Şimdi sana bağlı.
Now it's up to you.
Gerisi size kalmış.
I've done my job, it's all up to you from now on.
Bundan sonrası size kalmış.
Now it's up to General Marshall whether you stay here as a decoy... or he sends you home.
Burada yem olarak kalmana veya hemen eve gönderilmene General Marshall karar verecekmiş.
Now, this time we'll play another hand, and I don't want any mistakes. It's up to you.
Bu sefer yeni bir el oynayacağız ve hiçbir hata istemiyorum.
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Şimdi koşup, rejisöre yakın çekimim için denemenin geç kaldığını söyler misin?
Now it's up to you.
Bu iş de oldu, kamyonun peşini bırakma.
Now, that's as far north as the border as far west as Lancashire and as far south as the Humber. It's a big challenge. Do you think you're up to it?
Kuzeyde sınıra batıda Lancashire'a güneyde de Humber'a kadar olan bölge.
Our daughter's grown up, you can't beat her up lt's a father's fault not to teach properly lf l don't teach her a lesson now... it will be too late when she's pregnant
Kızımız büyüyor, onu dövemezsin! Kızını dövmeyen dizini döver! şimdiden ona ders vermezsem... bir de bakmışız hamile bile kalabilir!
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Yakın çekimlere için geç olduğunu yönetmene söyler misin?
It's up to you now.
Gerisi size kalmış.
It's painful to leave the school, but we came as Rascals and we want to leave as Rascals.... if we have done anything to offend you up until now, forgive us.
Okuldan ayrılmak acı bir şey ama, biz Hababam gibi geldik Hababam gibi gitmek istiyoruz. - Gerek öğrenci kardeşlerimize, gerekse sevgili hocalarımıza şimdiye kadar ne kusur ettikse, affola.
Brother Zhang The situation is tough. It's all up to you now
Birader Zhang durum fena, herşey sana kalmış
It's convincing, but what are you rascals up to now?
Çok enteresan, ama şimdi neyin peşindesiniz?
- Now it's up to you.
- Artık sana bağlı. - Hayır!
Now listen to me, I tell you, boys and girls whichever one of you gets it out of him is going to wind up with the single, most important interview since God talked to Moses!
Beni dinleyin baylar bayanlar... bunları ondan kim öğrenecek olursa... Tanrı'nın Musa'yla konuşmasından bu yana en önemli... röportajı yapmış olacak!
Now it's up to you.
Artık top sizde.
Now, the buses are leaving tomorrow morning at 6 : 30 to pick up the kids, and it's very important you get your bus assignments to know which group of kids you're in charge of.
Otobüsler çocukları almak için yarın sabah altı buçukta hareket edecekler. Hangi gruptan sorumlu olduğunuzu anlamak için görev evraklarınızı teslim almanız önem taşımaktadır.
So I'm going to tell them that you're the best ever. And when I grow up, I wanna be just like you. It's a joy to me now that I'm going to be an Earl.
Bu yüzden ona söyleyeceğim Büyüdüğümde aynı senin gibi olacağım earl olacağım için, demokrat olamayacağım. başkan da