English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nutso

Nutso traduction Turc

58 traduction parallèle
Are you going nutso?
- Ne diye kikirdiyorsun?
- He plays Pulcinella and I'm nutso!
- Beni görünce pizza hamuru germeye başladı.
Yeah. Everybody is nutso up here.
Evet, evet, burada herkes deli gibi.
Nothing is worse for a cop than people who get killed for nutso reasons.
Bir polis için, insanların delilikleri yüzünden öldürülmesinden kötüsü yoktur.
Whoa, nutso.
Aklımı oynattım.
That wife of his is driving him nutso.
- Karısı bu adamı iyice delirtiyor.
Nutso!
Nutso!
This ain't Nutso.
Ben Nutso değilim.
You in handcuffs, Nutso dead on the ground.
Ellerin kelepçeli, Nutso yerde ölü.
You forget about Nutso?
Nutso'yu unuttun mu?
You can't do anything about your mom or Nutso, but you can about Kyle.
Annen veya Nutso için hiçbir şey yapamazsın,... ama Kyle için yapabilirsin.
How high can you get, Nutso?
Ne kadar yükselebilirsin, Nutso?
Shit, not even Nutso ever got that high.
Çok iyi, Nutso bile bu kadar yükselemezdi.
You hear that, Nutso?
Bunu duydun mu, Nutso?
Show these women celebrity beefcake and they go nutso!
Bu kadınlar kaslı bir ünlü görünce, kendini kaybediyor.
¶ Blow that nutso kooky punk back downtown
¶ Blow that nutso kooky punk back downtown
How we gonna figure out who's really nutso and who's just having a bad week?
Kimin gerçekten çatlak olduğunu kimin keyifsiz olduğunu başka nasıl ayırt edebiliriz ki?
Get rid of the nutso letters.
Sapık mektuplarını atacağız.
You're a certified nutso wanted in 12 states and hopelessly in love with a psychopathic clown.
Sen 12 eyalette aranan sertifikalı çatlak bir suçlusun ve psikopat bir palyaçoya umutsuzca aşıksın.
Personally, I think the guy went a little nutso, split town for a while.
Sanırım adamın kafası bozuldu ve belki bir süre Londra'da kaldı.
You can't go nutso.
3 numara neydi?
Everybody warned me, he was unorthodox but he's way irrational, bordering on nutso.
Alışılmadık biri olduğunu söylemişlerdi, ama o çok mantıksız, neredeyse deli.
Promise me... if things ever start to go nutso, or you ever hate me... that we'II deal with it.
Söz ver bana... işler kötüye giderse, ya da benden nefret edersen... bunu konuşup halledelim.
Look, I'm sorry if I came off sorta nutso.
Bak, kaçık gibi göründüysem özür dilerim.
There ain't nothin'worse for a cop than people who get killed for nutso reasons.
Bir polis için insanların, delilikleri yüzünden öldürülmesinden kötüsü yoktur.
You know, having to take care of his nutso mom and all.
"Çılgın" bir anneye bakma zorunluluğu falan.
I hear my girl Angie was kind of nutso?
Duyduğuma göre benim Angie biraz çatlakmış.
And from what I can tell, Madame Nutso doesn't seem too concerned with how to handle it.
Ayrıca gördüğüm kadarıyla, Madam Nutso... olayların gidişatıyla pek ilgilenmiyor gibi.
The 52-20 Club is for layabouts, mister, and it's making your wife nutso with worry.
Savaşa katılım maaşı aylaklar içindir bayım ve bu karınızı endişelendirmekten başka işe yaramaz.
Well, self-righteous, arrogant and a little nutso?
Kendini üstün gören, küstah ve biraz deli olman mı?
Nutso.
Delilik.
Stop acting nutso, jenny.
Çıldırmış gibi davranmayı kes Jenny.
I know the Bostics are a little nutso.
Bostick'lerin biraz çatlak olduklarını biliyorum.
Very nutso.
Çok çatlak.
And then she went all nutso on me.
Sonra bana karşı sıyırmaya başladı.
so for now, we've got a couple of nutso dreams come true, but once the word gets out about the well, things are just gonna get crazier and crazier.
Şimdiye kadar bir kaç çılgın istek gerçek oldu ama dünya dilek kuyusunu öğrenirse işler gitgide çılgınlaşacak.
Drives me nutso.
Beni delirtir.
And that sucker went nutso, pumped me full of venom.
Yılan delirdi ve tüm zehrini bana boşalttı.
It was nutso.
Çok çılgındı.
Okay, let's pay faceless's pad a visit, see what we can dig up about his nutso friend.
Pekala, haydi şu adamın arkadaşını bir ziyaret edelim, bakalım bu deli arkadaşı hakkında neler bulacağız.
I hope he wasn't writing it when I went nutso last year.
Geçen sene kafayı üşüttüğümü yazmamış olmasını dilerdim.
My schedule's a little nutso.
Programım deli gibi yoğun da.
"Fatso Goes Nutso."
"Şişman Çıldırırsa."
Nutso day, huh?
Çılgın bir gün, değil mi?
Although my dad's gonna go a little nutso over losing his deposits.
Babam depozitoyu kaybedeceği için biraz kızar ama.
When we got off, her brother went nutso on us.
Biz ayrılırken, kardeşi delice konuşmuştu.
Don't want to trip any of ock's nutso security.
Ock'ın herhangi bir kaçık güvenlik sistemini tetiklemek istemem.
She-she gets these ideas in her head, and most of the time they're just plain nutso.
Bazen aklına bazı fikirler geliyor, genellikle deli saçması fikirler.
No reason to go all ipso-nutso.
Sinirlenmeye gerek yok.
Sue's being a little nutso about the hat.
Sue şapka işini biraz fazla abartıyor.
She's nutso.
Sen çatlaksın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]