Obstruction of justice traduction Turc
292 traduction parallèle
For obstruction of justice.
Kanuna engel oluyorsun.
You'll be laying yourself open to charges of perjury, contempt of court, obstruction of justice and accessory to murder.
Yalancı tanıklık, mahkemeye itaatsizlik adaleti engelleme ve cinayete ortaklık suçlarından yargılanabilirsiniz.
If you resist, I'll shoot you for obstruction of justice!
Eğer direnirseniz, adaleti engellediğiniz için ateş açarım!
And I don't want to see an obstruction of justice.
Adalete engel olunmasını istemiyorum.
And you're just about a gnat's hair away from getting busted for obstruction of justice.
Ve şu an adalete engel olmaktan tutuklanmaya, en yakın adaysınız.
Do you know what the term "obstruction of justice" is, mister?
"Adaleti engelleme" ifadesinin ne olduğunu biliyor musunuz, bayım?
I want you to tell us how you came into possession of this or I am going to have to place you under arrest for obstruction of justice.
Bunun sende ne aradığını söyle... aksi halde kanuna engel olmaktan seni tutuklamak zorunda kalacağım.
How about assault and battery, obstruction of justice, manslaughter?
Saldırı ve dayağa ne dersin? Adaleti engelleme ya da adam öldürme?
Bob Alexander and eight other members of the Mitchell administration were indicted on 34 counts of election law violations and obstruction of justice.
Bob Alexander ve hükümetin başka sekiz üyesi... seçim kanunlarını çiğnemek ve adalete engel olmakla ilgili... 34 suçtan yargılanacaklar.
That's obstruction of justice.
Yargıyı engelliyor.
- Ever hear of obstruction of justice?
- Adaleti engellersen.
No, we are alleging only obstruction of justice.
Hayır, ama adaleti engellememeli.
You've been busy : obstruction of justice, tampering with evidence contributing to the delinquency of a minor.
Pek meşgulsün ; adaleti engelledin, delilleri yok ettin küçüğün suçuna ortak oldun.
Detective Anthony Fiore pleaded guilty yesterday in federal court to charges of first-degree murder after the fact, grand larceny and obstruction of justice.
Dedektif Anthoniy Fiore dün federal mahkemede birinci dereceden cinayetin ardından hırsızlık yapma ve adaleti engelleme suçlamalarını kabul etti.
-... gets us to obstruction of justice.
Adaletin engellenmesine sebep olabilir.
... were all indictable for obstruction of justice.
.. yargının engeli için o ihtamedilebilir.
- Second, obstruction of justice. - What else?
İkincisi, adalaet engeli.
And if he gets in the way, arrest him. For obstruction of justice.
Araya girmeye kalkarsa onu da adalete mani olduğu gerekçesiyle tutuklayın.
Are you familiar with the penalties for... obstruction of justice?
Adaleti engellemenin cezasının ne olduğunu biliyor musunuz?
Obstruction of justice.
Adalete engel olmak.
Obstruction of justice.
Adalete engel olmaktan.
Devlin, who says he will not resign even if convicted, faces 25 years in prison for fraud, extortion, racketeering, and obstruction of justice.
Devlin dolandırıcılık, haraç alma, suç örgütü kurmak ve adalete engel olmaktan 25 yıl hapis cezası alsa bile istifa etmeyeceğini söylüyor.
It's obstruction of justice if we don't.
Aramazsak adalete engel olmuş oluruz.
Accessory, aiding and abetting, obstruction of justice.
Suç ortaklığı, yardım ve yataklık, adalete engel olmak.
That's obstruction of justice, Mr. Walters.
Bu adalete engel olmaktır Bay Walters.
It's obstruction of justice.
Bu adalete engel olmak.
Perhaps because you realized that you'd be admitting to the obstruction of justice, criminal conspiracy and destruction of evidence.
Belki de, delilleri tahrip ettiğinizi, kriminal bir komploya karıştığınızı, ve adaleti engellediğinizi kabul edeceğinizin farkına vardığınız içindir.
You don't tell us, that's obstruction of justice.
Bize bildiğini söylemezsen, bu yasalara engel olmak demektir.
Kidnapping, obstruction of justice, assault.
Adam kaçırma, adaleti engelleme, saldırı.
We frown on obstruction of justice.
Bizim işimizde de, adaletin engellenmesini hoş karşılamayız.
Have you ever heard of obstruction of justice?
Adaleti yanıltmak diye birşey duydun mu?
Judge Cohen, you're under arrest for obstruction of justice tampering with state's evidence and violating seven articles of scumbag.
Yargıç Cohen, adaleti saptırma, devletin kanıtıyla oynama ve pislik olmaktan tutuklusun.
Obstruction of justice, assault...
Adaletin engellenmesi, saldırı...
Charging us with obstruction of justice won't get you anywhere.
Bizi adaleti engellemekle suçlamak size bir şey kazandırmaz.
Did you know that you can be charged with obstruction of justice, giving a false statement to a police officer and perjury, if this goes to trial?
Bu iş mahkemeye giderse adaleti engelleme yalancı şahitlik ve polise yalan ifade vermekten suçlanacağını biliyor musun?
Conspiracy, obstruction of justice.
Komplo düzenleme. Adaletin engellenmesi.
Otherwise, you're looking at obstruction of justice and accessory to manslaughter.
Yoksa, adalete mani olmaktan ve adam öldürmeye suçortaklığından sorumlu olursun.
Obstruction of justice is a serious criminal offense.
Adaletin işlemesine engel olmak ciddi bir suçtur.
Obstruction of justice, blackmailing... and assault!
Adaletin işlemesine engel olmak, şantaj... ve saldırı!
You're under arrest for obstruction of justice in the murder of Anthony Rinato.
Anthony Rinato'nun ölümünde adaleti engellemekten tutuklusunuz.
- Obstruction of justice?
- Adalete engel olmak?
That's obstruction of justice.
Bu adaleti engelleme.
How about obstruction of justice and extortion, to start with?
Başlangıç olara yargıyı engelleme ve şantaja ne dersin?
You don't think obstruction of justice is enough?
- Sence adaleti yanıltamayacak mıyım?
Obstruction of justice, aiding and abetting. You know the rap sheet.
Adaleti engellemek, yataklık ve yardım etmek.
Obstruction of justice.
Adaleti engellemek.
If you are withholding evidence, this chief will arrest you for obstruction of justice.
Eğer bulduklarını anlatmazsan, bu Şef seni adeleti engellemek suçundan içeri atacak.
You know, I got 30 years experience says... if we slap this broker with obstruction of justice... he misses one home-cooked meal, he'll talk.
30 yıllık deneyimime dayanarak derim ki eğer onu adaleti engellemekle suçlarsak, ve bir gün hapiste kalırsa, konuşacaktır.
If you don't stop, it's obstruction of justice!
Durmazsan kanuna karşı gelmiş olursun!
Perjury and obstruction of justice are nothing?
Yalan yere yemin etmek ve adaleti engellemek düşünülmesi gereken birşey değil mi?
You lied to us. That can be obstruction of justice.
Bize yalan söylediniz.