Odd years ago traduction Turc
37 traduction parallèle
When I think of what they have to meet in the air and from the ground, Captain, we can be glad we were flying 20-odd years ago.
Onlar havadayken yerden gelenleri gözümün önüne getiriyorum da 20 yıl önce uçtuğumuz için sevinebiliriz Yüzbaşı.
I stumbled on it some 30-odd years ago.
Otuz küsür yıl önce onun için bir hataya düştüm.
But 500-odd years ago, the land was overrun by the Turk. And from that day the Greeks and the Armenians lived here but as minorities.
# Beşyüz küsur yıl önce, bölge Türkler tarafından istila edildi... #... o günden sonra, Yunanlar ve Ermeniler burada yaşadılar... #... ama azınlık olarak.
It was built 90-odd, very odd years ago... by a man named Hugh Crain as a home for his wife and daughter... in the most remote part of New England he could find.
Tuhaflıklarla dolu 90 küsur sene önce... Hugh Crain adında bir adam, New England'ın... en ücra köşesinde, karısı ve kızı için yaptırmıştı bu evi.
So, spread about us, the city of Phoenix, Arizona, where in 2006, 18-odd years ago, you managed to come into the world and we became associates.
Biraz da bizden bahsedelim, Phoenix, Arizona 2006'da, 18 yıl önce senin dünyaya gelmeyi başardığın ve arkadaşlığımızın başladığı yer.
My mother wrote it, some 50-odd years ago.
Annem 50 yıl kadar önce yazmıştı.
40-odd years ago.
40 yıldır aynı araba.
But twenty-odd years ago, me and her got cooked up in the same test tube.
Ama yirmi küsür yıl önce, o ve ben aynı test tüpünde yapıldık.
You know, I never would have thought, 50-odd years ago, when we found him in the shed... it was all leading towards something like this.
Hiç düşünmemiştim... 50 yıl önce onu yapraklarda bulduğumuzda bunun gibi bir şeydi.
20-odd years ago, Napoleon returns from exile in Elba, puts together an army and moves east, swiftly, before an alliance of nations can occur.
Yirmi yıldan önce Napolyon Elba'da ki sürgününden dönerken bir ordu kurup diğer milletler bir ittifak kurmadan önce hızla doğuya doğru ilerler.
- But, Harry, that was 20-odd years ago!
- Fakat, Harry, bu 20 küsur yıl önceydi!
I joined this union some 20-odd years ago for two reasons :
20 yıl önce bu derneğe iki sebepten ötürü katıldım.
It - it was a long time ago, over 20-some odd years ago.
Uzun zaman önceydi üzerinde 20 yıl geçti.
Who knew 20-some-odd years ago that we would be making dates - to play doubles tennis? - And bridge.
20 küsur yıl önce birlikte tenis oynayacağımızı kim bilirdi?
- We did it once. Twenty-some odd years ago, before Mr Roberts.
- Daha önce de yapmıştık, yirmi küsür sene önceydi, Bay Roberts'dan önce.
It all started 30-odd years ago.
Herşey 30 sene önce başladı.
We were in patrol together twenty some-odd years ago.
Yirmi yıl kadar önce falan birlikte devriyeye çıkardık.
I've only ever encountered one once before, 60-odd years ago in French Polynesia.
Biriyle şimdiye kadar sadece bir kere karşılaşmıştım. 60 yıl önce Fransız Polinezyası'nda. *
It was 30-odd years ago.
30 yıl önceydi.
You have to contextualise this, we're talking 30-odd years ago, the Don Metzler of then isn't the Don Metzler of now.
Bu konuda daha hassas olmalısın, otuz yıl öncesinden bahsediyoruz. O zamanki Don Metzler'la şimdiki Don Metzler aynı insan değil.
You have to remember this is 20-odd years ago, so... we were selling them for between $ 2,000 and $ 5,000 each.
20 yıl öncesiydi sonuçta. Bir tanesini 2000 ile 5000 dolar arasındaki fiyatlara sattık.
Warren, that was 20-odd years ago.
Warren, o ta 20 yıl önceydi.
That time I came out to the Punjab, 20-odd years ago.
Punjab geldiğim zaman, 20 yıl önceydi.
Einstein said 60-odd years ago after we exploded the first atomic weapon that everything has changed, save the way we think.
Einstein 60 küsur yıl önce ilk atom bombasının patlatılmasının ardından her şey değişse de düşünme şeklimiz değişmedi demişti.
I'm guessing the operation would have been some..... 30 odd years ago, yes.
Sanıyorum ameliyat 30 yıl önce yapılmış olmalı, evet.
Well, tickle my kishkas- - hit it. ♪ 5,000 some odd years ago ♪
Başlasın... # 5.000 kadar yıl önce #
That was Olivia twenty-some odd years ago.
O Olivia yirmi küsur yıl önceydi.
Forty-odd years ago, I was a player-coach at Ohio Wesleyan University.
40 küsur yıl önce, Ohio Wesleyan Üniversitesi'nde hem oyuncu hem de koçtum.
You got this wound 20-some odd years ago, and it still festers?
Bu yarayı 20 küsur yıl önce almıştın ama hâlâ iltihaplanıyor mu?
CDC stuck away a couple of doses up there at Fort Detrick. But that was what, 20-some-odd years ago?
Benim yaptığım bir seçimden ibaretti.
Right up until he threw it off a bridge, some 20-odd years ago.
Köprüden aşağı atmadan hemen önce, 20 küsür yıl önce.
This cabin was built 100 years ago by an odd, timid man by the name Tore Gråvik.
Bu kabin 100 yıl önce garip, utangaç bir adam tarafından yapılmış, adı Tore Gråvik.
- And coming on the heels of a month in which you have been acting anything but normal, I just find it a little odd that all of a sudden you would revert back to a hairstyle you had three years ago!
- Bir aydır normal davranmadığını düşünürsek, üç yıl önceki tarzına dönmeni biraz garip buluyorum.
He got done for poaching 20-odd years ago.
Ne önemli olay ama...
- That's odd because according to your credit card records, you bought that just a little over eight years ago.
- Çok garip çünkü kredi kartı kayıtlarına göre, bundan 8 sene önce sen satın almışsın.
What's lovely is that when you reveal them, if you get it, you're exposing something that last lived in the Jurassic, 100-odd million years ago, sort of exposed back to the world.
İçlerini açtığınız zaman saligram bulursanız son olarak jurasik dönemde yaşamış olan 100 milyon yıldır ortada olmayan bir şeyi açığa çıkarmış olursunuz.
Odd rumors were going around about that family a few years ago.
Bu aile hakkında bir kaç yıl önce garip dedikodular dönüyordu.