Oftentimes traduction Turc
113 traduction parallèle
But'tis strange : and oftentimes, to win us to our harm, the instruments of darkness tell us truths,
Tekin değil bunlar. Hem başımızı derde sokmak için, karanlığımızın sesi, doğru da söylemez mi bazen?
No sleep, oftentimes no food...
Uyku yok, çoğu kez yiyecek de yok..
When you go into a home and it's a mixed marriage, we find in many cases the husband is much more enthused... oftentimes than we, even as cradle Catholics.
Bir eve girdiğinizde ve sizin gibi evliliklerde erkeğin çok daha fazla heyecan duyduğunu görüyoruz. Hatta çoğu zaman bizim gibi koyu Katoliklerden bile daha çok.
All I'm saying is that people who stand outside the law... oftentimes end up as heroes.
Tek söylemeye çalıştığım, kanun dışı işler yapanlar genellikle kahraman olarak ölürler.
But oftentimes, Joel, it's what you don't see that opens up your mind to the imagination.
Ama çoğu zaman görmediklerindir hayal gücünün kapılarını açan.
Elaine, oftentimes in life there are problems and just as often there are solutions.
Elaine, hayatta sıklıkla problemlerle karşılaşılır. Ve aynı sıklıkla da problemler çözülebilir.
Well, oftentimes, in cases of interfaith marriages couples have difficulty...
Şey, sıklıkla karşılaşırız, dinlerarası evliliklerde çiftler arasında böyle sorunlar...
And they oftentimes will eat very peculiar things, things they would never eat if you would put it in their bowl.
Bazen çok garip şeyler yedikleri de oluyor. Yani yemek kaplarına koyduğunuz zaman... asla yemeyecekleri şeyleri.
Oftentimes at the last minute.
Genelde son anda.
Now, the main point we would like to make is oftentimes it is prudent to change history.
Şimdi, çoğu zaman tarihi değiştirmeye sağduyulu yaklaşırız.
Yes. Now, the main point we would like to make is oftentimes it is prudent to change history.
Şimdi, çoğu zaman tarihi değiştirmeye sağduyulu yaklaşırız.
And discipline oftentimes rude... there was also the children's crafts school... forbidding us to buy elsewhere... what could be made with our own hands.
Bir de Çocukların El Sanatları Okulu vardı kendi ellerimizle yapabileceğimiz şeyleri başka yerlerden almamızı çoğunlukla kaba bir şekilde yasaklayarak disipline sokardı.
Without disrespect... he oftentimes leaps to conclusions prior to leading us into...
Saygısızlık etmek istemem ama... o bazen bizi belalara götüren kararlar veriyor.
Oftentimes, paraplegics are prone to kidney disorders, especially if they take poor care of themselves.
Sık sık belden aşağısı felçliler böbrek yetmezliğine meyillidirler özellikle de kendilerine iyi bakmazlarsa.
Oftentimes, the only thing intact is the spinal column.
Çoğunlukla, zarar görmeyen tek yer omurgadır.
Well, a protective order's a tool that we use, but oftentimes, it's just a piece of paper to the stalker.
Koruyucu düzen işleve koyduğumuz bir kuraldır, ama genelde, takip eden kişiler için bir parça kağıttır sadece.
But we're locked into these precepts without even knowing it oftentimes. That's a paradigm.
Ama çoğu kez, ne olduklarını bile bilmeden bu hükümlerin içinde hapsoluruz.
Business breakups are oftentimes more devastating and ugly than a marital split.
Bazen iş ayrılıkları evlilik ayrılıklarına oranla çok daha yıkıcı ve tatsız olabiliyor.
Did she do that for you oftentimes... throughout your saga?
O bunu sık sık yapmadı mı, senin destansı hikayen süresince? Ara sıra.
"Oftentimes the heart acts without consulting the head, and thusly" -
"Kalp, çoğu zaman beyine danışmadan hareket eder ve böylece..."
Oftentimes it's how it came about that's more important than the magic itself.
Çoğu kez bu sihirli kendisinden daha önemli olduğunu nasıl ortaya çıktığını olduğunu.
Thousands, oftentimes hundreds of thousands of years go by between blasts.
Binlerce, aslında çoğu zaman yüzbinlerce yıl geçiyor patlamalar arasında.
Oh, yes, oftentimes.
- Sıklıkla.
People oftentimes when they begin to understand the great Secret, become frightened of all of these negative thoughts that they have.
İnsanlar çekim yasasını anlamaya başladıkça, çoğunlukla önceden sahip oldukları olumsuz düşünceler nedeniyle korkarlar.
That's true, but oftentimes the biggest critics of technology are those with scientific backgrounds, and...
Doğru ama çoğu kez teknolojiye yönelik en büyük eleştiriler,.. ... bilimsel geçmişi olanlardan gelir ve...
Oftentimes they resent the structure, and they get discharged, and they form their own paramilitary governments. Dental records are on their way to Garcia.
Sıklıkla bu yapıya kızıp terhis ediliyorlar ve kendi paramiliter rejimlerini oluşturuyorlar.
Oftentimes, it was thrown in the ashcan.
Çoğu kez çöpe atılmıştır.
Oftentimes, when gun of this power is fired from the inside of a mouth, the head will literally come apart.
Genelde, birinin ağzının içinde silah ateşlendiğinde, kafa paramparça olur.
Oftentimes the victims become the abusers themselves.
Çoğu zaman kurbanlar kendilerine işkence edene dönüşür.
Oftentimes I can find the kid who is like me and maybe doesn't have the best confidence and show him how to lift weights and build him up physically and mentally.
Bana benzeyen, kendine güveni zayıf çocuklarla sık sık karşılaşıyorum Ve onlara ağırlık kaldırmayı gösteriyorum Onları fiziksel ve zihinsel olarak geliştiriyorum.
Oftentimes we judge people so harshly when we are only projecting our own fears.
Genelde kendi korkularımızla cebelleşirken insanları çok sert biçimde yargılarız.
Oftentimes they huff household cleaners, just so they can get high.
Genelde temizlik malzemesi koklayarak kafayı bulmaya çalışırlar.
Oftentimes, the first name that pops into the mother's head is the guilty party.
Genellikle, annenin aklına gelen ilk isim suçlu olur.
You mourn the loss, have conflicting emotions - but oftentimes there's a sense of relief.
Yitirdiğin şeye üzülürsün, duyguların birbiriyle çelişir. Ama çoğunlukla bir rahatlama duygusu olur.
"But hearing oftentimes the still, sad music of humanity..."
"Ama sık sık insanlığın üzgün, sakin sesini duymak için."
They "are adroit manipulators oftentimes playing people off one another to get what they want."
"İstediklerini elde etme uğruna insanları birbirlerine düşürme ve yönlendirme konusunda uzmandırlar."
Oftentimes, I cross the line but I try to do so in the name of what's right.
Sık sık çizgiyi aştığım oluyor ama doğru olduğuna inandığım şeyler uğruna hareket ediyorum.
- Yeah, I was wondering if you were aware that men who demonstrate extreme homophobic tendencies are oftentimes homosexuals themselves?
Evet, aşırı homofobik olan erkeklerin genelde kendilerinin de aslında eşcinsel olduklarını biliyor musun acaba dedim.
When a front door is being watched... your best option oftentimes is just to make a back door.
Eğer ön kapıyı izleyenler varsa.. en iyi şansınız kendinize bir arka kapı yapmaktır.
Oftentimes, the sacrifice was in connection with ensuring that harvest and agriculture and things of this nature would be good for the following year.
Kurbanlar çoğu zaman, gelecek senenin hasatının, tarımının ve doğal olaylarının iyi gitmesini sağlamak için sunuluyordu.
So in horse racing, oftentimes they'll bring in a lesser horse get the mare all riled up, excited, feeling it.
At yarışlarında, bir kısrağı azdırmak için bir at getirirler.
Women oftentimes don't show symptoms.
Bazen belirtiler bayanlarda gözükmeyebiliyor.
Celestial images oftentimes are depicted in a lot of our cultural petroglyphs.
Göksel imgeler eskiye ait pek çok mağara çiziminde betimlenir.
" In these days of indigestion It is oftentimes a question
" Böyle hazımsızlık çekilen günlerde Sıkça akla gelir
Oftentimes, they turn out to be cold-blooded murderers, but sometimes they don't.
Çoğu kez, soğuk kanlı katil oldukları ortaya çıkar, bazen çıkmaz.
Oftentimes on these journeys of character discovery, I've found that one relationship proves more difficult than the others to rectify.
Kişiliğini keşfetme seyahatlerinde çoğu zaman bir ilişkiyi kanıtlanmayı diğerlerini düzeltmekten daha zor bulurum.
Oftentimes, damage to the temporal lobe results in seizures, and those seizures have a tendency to start in the hands.
Çoğu zaman temporal lobdaki hasar inme ya da felce neden olur ve..... bu felcin ilk belirtileri ellerde görülür.
... who are affected by plastic surgery, are oftentimes in better relationships... So I have no further questions.
... % 90'ı daha iyi ilişkiler içinde bulunabiliyorlar ve...
Oftentimes all three in the same story?
Ki bazen bu üç şey aynı muhabbete dahil olabilirken?
Bullard : The popularity of guardian angels in modern culture I think has to do with the idea that we want some kind of supernatural protection in a world where we don't really feel very safe oftentimes.
Koruyucu meleklerin modern kültürdeki popülaritesi, bana göre kendimizi bazen gerçekten de güvende hissetmediğimiz bir dünyada doğaüstü güçlerin koruması altında olmayı arzu etmek ihtiyacından da kaynaklanmaktadır.
Metallic implants placed in the body oftentimes in the nasal cavity.
Çoğu zaman burun boşluğundadırlar.