Ofthe traduction Turc
1,269 traduction parallèle
Delia, Ibaptizeyou... in thename ofthe Father, theSon, andthe HolySpirit.
Delia, seni kutsuyorum tanrı, Oğul, ve kutsal ruh adına.
Congressman York, newchair ofthe Finance Committee, has been fiighting for thehomeless reliefbill.
Senatör York, Finans komitesinin yeni kürsiyeri... Evsizlere yardım tasarısı için mücadele edilmiştir.
One ofthe niceties I miss about having dinner is saying grace.
Bu tatlı beraberliğimizde şükran duası etmeyi unutmayalım.
"And he stood on the sand ofthe seashore..."
"Ve o deniz kıyısında, kumsalda ayakta durduğunda..."
Where is it? " And I saw a beast coming up out ofthe sea, having ten horns and seven heads.
Nersi ora? " Ve ben bi yaratık gördüm denizden çıkıp gelen, On boynuzlu ve yedi başlı.
Andl'm gonnabag him, fiielddress him, slam him across thehoodofmy car... like a gutted moose, and drop him on the steps ofthe countyjail!
Ve onu yakalayacağım, enseleyeceğim, onu arabamın kaputuna yapıştıracağım... fare bağırsağı gibi, ve onu hapisanenin parmaklıklarına fırlatacağım!
My friends, Isee thatforasoul... tobe truly cleansed, tobe trulypurifiied, thatsoulmustfiirstbe tainted... by thesoiledtouch ofthe devil.
Arkadaşlarım, bir ruh için bakmalıyım... tamamen temizlenmiş olmalı, tamamen arınmış olmalı, bu ruh ilk lekelenmiş olmalı... şeytanın dokunuşuyla lekelenmiş olmalı.
Fangs ofthe serpent cannot hurt us.
Yılanların sivri dişleri bizi incitemez.
"And I saw the beast coming out ofthe sea".
"Ve denizden çıkıp gelen iblisi gördüm".
Well, Gene tells me you got a case ofthe icks.
Hımm, Gene, bir kasa buz gibisin.
So, Homer, I'm dying to know... what do you think ofthe Leftorium?
Ee Homer, SolakMarket için ne düşündüğünü duymak için meraktan çatlıyorum.
I'm serious. It's the number one investment op ofthe'90s.
Çok ciddiyim. 90'lı yılların en gözde yatırım fırsatı olacaklar.
- I'm flyinghigh - You ever wake up in the middle ofthe night and... - Like a bird up in thesky - you know, just sort ofdo it?
Gecenin bir yarısı uyanıp o işi yarı uykuda yaptığınız oldu mu?
- Don't let me down I wonder what would happen if... - you and I got up in the middle ofthe night, went next door...
Peki bir gece uyanıp yan odaya geçsek ve diğer erkeğin yatağına yatsak ne olurdu acaba?
Let me tell you something. I can't remember when I've liked a guy as much as I like you, but the truth ofthe matter is... you're a wimp.
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim ama sen korkağın tekisin.
- Holy cow! It's out ofthe park! - Swing.
Parkın dışına çıktı.
Now if Otis's story is true, the closest he could have been to his wife... at the time she was killed was somewhere in the middle ofthe Chattahoochee National Forest.
Eğer Otis'in hikayesi doğruysa, Kay öldüğü zaman bulunduğu yer ormanın ortası oluyor.
Mrs Parker, to the best ofyour knowledge... did any other person other than your husband... enteryour room the night ofthe murder?
Bayan Parker, bildiğiniz kadarıyla, dün gece kocanız dışında birisi odanıza girdi mi?
What this does is defiîne the fiînancial terms ofthe divorce... to the satisfaction ofthe bondsman.
Bu belgenin içeriği boşanma ve kefaletin maddi boyutunu kapsıyor.
I'm afraid we failedingetting a furtherpostponement ofthe trial.
Davanın ertelenmesi talebimiz reddedildi.
Partner in both senses ofthe word.
Hem iş hem de özel hayatında ortak.
Parker, the court concluded, wasset up byhisneighbour, Eddy Otis... in what veteran insurance investigator DavidDuttonville... calledone ofthe most diabolical life insurancescams on record.
Dedektif David Duttonville'in tarihin en iyi planlanmış sigorta dolandırıcılığı dediği olayda, Parker, Eddy Otis'in kurmuş olduğu tuzağa düşmüştü.
Identification ofthe white male of around 30 years ofage is pending.
30 yaşlarındaki beyaz erkeğin kimliği henüz belirlenemedi.
This man jumped out ofthe closet and he and Michael fought.
Bu adam dolaptan dışarı fırladı ve Michael ile dövüşmeye başladılar.
Take it from a teacher, we love those quiet boys in the back ofthe class.
Bir öğretmen olarak sınıfın arkalarındaki sessiz çocukları severiz.
You're upset and I understand, but shouldn't we give him the benefit ofthe doubt?
Kendini kötü hissetmeni anlıyorum ama şüpheliye yardım etmesini mi beklemeliydik?
I got an IRS auditor and a lawyer on top ofthe World Trade Center.
Dünya Ticaret Merkezi'nin tam tepesinde bir vergi müfettişi ve bir avukat var.
I did the precheck ofthe exterior.
Dışarının ön incelemelerini yaptım.
This is my least favourite time ofthe day.
Bu benim günün en az sevdiğim zamanı.
He didn't pull them out ofthe air, Karen.
Bu fikre havadan kapılmadı ya, Karen.
A cop wants me out ofthe way because he wants my wife.
Polisin biri kafayı karıma taktığı için benim ayak altından çekilmemi istiyor.
This takes care ofthe bail, but what about my premium?
Bu kefalete yeter ama benim primim ne olacak?
- I take it out ofthe washer- -
- Yıkama makinesinden çıkarıp,...
And how many ofthe little sheets that smell like lemon?
Ve şu limon kokan küçük kâğıtlardan kaç tane?
Not being liked is not the end ofthe world.
Sevilmiyor olmak dünyanın sonu değil.
Well, Hal must be describing the hilarious changing ofthe guard.
Hal onlara şu komik muhafız değişimini anlatıyordur.
No, no. I'm not throwing you out ofthe place.
Hayır, hayır, seni dışarı atmıyorum.
Do you realize a different toss ofthe dice, that could've been me.
Şu an onun yerinde ben de olabilirdim.
[Raiders ofthe Lost Ark Theme Playing]
[İndiana Jones Müziği Çalıyor]
End ofthe month.
Bu ay sonu.
The end ofthe month is perfect for us.
Ay sonu bizim için mükemmel.
We'd better get out ofthe house.
Evden çıksak iyi olur.
First discoveredin the netherreaches ofthe Indian terrain- - "
İlk olarak Hin yerleşkelerinde keşfedildi.
I'm afraid ofthe cops. They're psycho, man, every last one ofthem.
Polisten korkuyorum, hepsi psikopat oldular.
He's top ofthe line in trauma.
- Travmalarda en iyi olan doktordur.
While the suspect, FrankJessup, is recovering... in the lockup ward at Queen of Mercy Hospital, at the center ofthe controversy, and fighting for her own life, is Officer Kate Sullivan, a six-year veteran,
Şüpheli Frank Jessup, Mercy Queen Hastanesi'nin mahkum koğuşunda yatıyor. Tamamen aksine dönen durumda kendi hayatı için savaş veren kişiyse 6 yıllık tecrübeli polis Kate Sullivan.
Well, then you'd have to get at the back ofthe line.
O zaman listenin en sonuna geçmelisin.
Raiser ofthe dead.
- Ben ölüleri diriltenim.
Then I guess dinner is out ofthe question.
O zaman sanırım yemek mümkün olmayacak.
- In the heat ofthe moment, they'll love it.
buna bayılacaklar.
Sorry I had to call you out ofthe function.
Seni törenden çıkardığım için özür dilerim.