Olly traduction Turc
382 traduction parallèle
Olly, Olly, oxen free!
Herkesi serbest bırakın!
I'm Olly Perkins, the mayor here.
Ben Olly Perkins, buranın Belediye Başkanı.
Olly, we ain't in much of a position to be choosy.
Olly, ince eleyip sık dokuyacak durumda değiliz.
Olly olly, can't catch me!
Yakalayamaz, yakalayamaz!
Olly, oily, oxen free?
Arkam, önüm, sağım, solum sobe!
olly-olly-oxen-free! where are you?
Elma dersem çık, armut dersem çıkma.
Olly, oily, oxen free!
Sağım solum önüm arkam sobe!
Olly's Boy on the inside!
Olly nin oğlu içeride.
Olly-olly-oxen-free!
Elma dersem çık.
Olly, I know you're fire, all right?
Olly senin de "ateş" olduğunu biliyorum, tamam mı?
- That's so sweet! - Olly is so wonderful.
Olly harika biri.
Olly would hate me for telling you this but I can't resist.
Olly, bunu anlatmama çok kızacak ama kendimi tutamıyorum.
I am Olly
Ben Olly.
♪ When you got home... Olly : At university, I met James.
Üniversitede James'le karşılaştım.
Olly : I graduated with a first-class degree In English literature and started writing.
İngiliz edebiyatından birincilikle mezun oldum ve yazmaya başladım.
I have read in my entire life. Olly :
-... hayatım boyunca okuduğum en güzel giriş bölümleri olmuş.
Olly : The advance destroyed my confidence.
Bu avans güvenimi mahvetti, ilhamımı yok etti.
So, what's happening in the land of oily?
Söyle bakalım. Olly Ülkesi'nde neler oluyor?
Olly?
- Olly?
Remember olly?
Olly'yi hatırladın mı?
Olly, I couldn't steal Chris for a moment?
Anlarsın, sorun kulaklar.
Well, see you later, olly-gator.
- Elbette. - Tamam, dostum sonra görüşürüz.
Olly's a writer.
- Olly yazadır.
Who the hell are you? Olly.
- Peki sen kimsin?
Olly, the best man?
Sağdıç Olly mi?
While I'm stuck at work. Olly :
Şu anda yeni en iyi arkadaşınla kahkahalar attığına eminim.
I'm olly, provisional best man.
Adım Olly. Geçici sağdıç.
Olly, this is my wife-to-be, Sarah. Great to meet you.
- Tanıştığımıza sevindim.
Hey! Olly!
Olly!
Olly!
- Olly! - Merhaba Stan!
Olly, you need a relationship. Yeah, like you'd know.
- Senin bir ilişkiye ihtiyacın var.
Look, oily, maybe James has changed, okay?
Bak Olly, belki James değişmiştir.
I'm working late. Olly?
- Gelemem, çalışmalıyım.
Olly : Mornin'.
- Günaydın.
Oh, baby.
Bebeğim! Olly!
Olly, you better get your skates on. You'll be late for Sarah.
Patenlerini al yoksa Sarah'a yetişemeyeceksin.
The director is so excited
Merhaba Olly. Biliyor musun yönetmen...
Olly?
Olly? - Sarah!
Olly olly oxen free! Get out here, you little son of a bitch!
Ortaya çık, seni o.ospu çocuğu!
And you tag me I'm it? ? Olly-ox and you're free?
Olly-ox ve özgürsün senin yanında oynamama izin ver takımında olayım durumumu belirteyim uzaklaşma
Olly, Narrating : As far back as I can remember,
Kendimi bildim bileli hep bir yazar olmak istedim.
Ready? Go! Olly :
Ben romanlardan hoşlanıyordum, onlar yarışmaktan.
Olly : After that night,
- O geceden sonra Murray'le ayrıldık.
Olly :
Bir içki alabilir miyim?
At around a £ 20 a week flat? Olly :
- Hiç şansın yok dostum.
Oh, go on.
- Olly, Chris'i senden çalabilir miyim?
This is oily, potential best man.
- Bu da Olly, benim potansiyel sağdıcım.
Hey.
- Olly, bu benim karım Sarah.
I'd love to,
- Olly?
Olly?
Olly?
Olly, here.
Elimi tut.