Once and for all traduction Turc
2,563 traduction parallèle
And if all goes well with the visa and I rather think this might be the ammunition that could make them relent once and for all.
Eğer vizayla ilgili her şey güzel giderse bu kozun hepsini tek seferde yumuşatacağını bile düşünüyorum.
We had set out to solve the debate once and for all.
Münakaşayı çözmek için yola çıktık.
I thought if I could just get one right thing done, maybe the constabulary could change - stand up to the rich and powerful pulling the strings. Cassidy came to me one day to say if I ever hoped to make detective I'd have to forget about Harriet King once and for all.
Doğru bir şey yaparsam belki emniyet teşkilatı değişir diye düşündüm ama Cassidy bir gün gelip eğer terfi etmek istiyorsam Harriet King davasını unutmam gerektiğini söyledi.
I'm going to try and kick this blanket once and for all.
Bu battaniyeden bir defada kökten kurtulmaya çalışıyorum.
So I thought I'd help you cure yourself of that stupid habit once and for all.
Senin bu aptal alışanlığından kurtulmana yardım edebildim galiba.
We've got to find out what's behind all of this and put a stop to it once and for all.
Bütün bunların arkasında neyin olduğunu bulmalıyız ve buna bir son vermeliyiz.
President has decided to change strategy, take whatever measures are necessary to end this once and for all.
Başkan strateji değiştirmeye karar verdi bu olayı sonlandırmak için ilk ve son olarak gerekli tüm tedbirleri alıyor.
And call a proxy meeting and take control of ewing oil once and for all.
Vekalet almak için toplantı düzenleyip Ewing Petrol'ün yönetimini sonsuza dek ele geçireceğim
I'm gonna go and get to the bottom of this once and for all.
Şimdi gidiyorum ve bunun derinlerine inip öğreniyorum.
I'm the guy who's gonna make you pay for your sins once and for all.
- Bak sana ne diyeceğim. Ben bütün yaptıklarını sana ödetecek olan adamım.
We must end your mother's reign, once and for all.
Annenin hükümdarlığını sonsuza kadar yok etmemiz gerekiyor.
Now, let's settle this once and for all. Wait.
Şimdi, neden hesabı ilk ve son kez kapatmıyoruz?
Once and for all.
İlk ve son kez.
And I could handle this problem once and for all.
Ve bu sorunu kökünden çözebilirdim.
Once and for all, are you still in love with Matthew Crawley?
İlk ve son kez soruyorum hala Matthew Crawley'e aşık mısın?
I got something that'll bury that old prick once and for all.
Elimde, o ihtiyar hıyarı sonsuza kadar gömecek bir şey var.
I want to do a séance tonight to prove once and for all that the skeptics are wrong, and the spirits do live amongst us.
Tüm şüpheleri ortadan kaldırmak ve ruhların bizlerle olduğunu, göstermek için bu gece bir seans yapacağım.
Get rid of him once and for all!
Onlardan hemen kurtulun.
None of this seems to have a whole hell of a lot of meaning anymore. I guess I better go steal that shirt once and for all.
Bunların hiçbiri anlam vermiyor sanırım o gömleği çalmam gerek
I know. We gotta get that thing away from Coughlin once and for all.
Biliyorum almamız gerek bir kez daha
And I'm going to hand the signatures we've collected. I'm going to personally finish this business off once and for all.
Topladığımız imzaların fotokopisini de vercem bizzat kendim bu işi orda bitircem.
A chance to be rid of that knuckle-dragging asshole once and for all.
O gerizekalı götverenden sonsuza dek kurtulma fırsatını veriyorum sana.
- We must chase them away... once and for all!
- Onları kesin olarak.. .. kovmalıyız!
And so I want you to know, Kyle, once and for all, why this whole dental hygiene thing is so important to me.
Diş temizliğinin benim için neden önemli olduğunu ilk ve son kez bilmeni istiyorum, Kyle.
Look, let's just get our money from EA Sports and get out of this whole thing once and for all!
EA Sports'tan paramızı alıp bu işten temelli kurtulalım.
RJ, if we do this together, we can take Max and Robin down once and for all.
RJ, eğer bunu birlikte yaparsak... Max ve Robin'den sonsuza kadar kurtulabiliriz.
Let's finish the crap drama for once and for all.
Bu lanet dramayı kesin olarak bitirelim.
Look, I'm going to prove to you once and for all that I have the skills necessary for at least one minor league at-bat.
İlk ve son kez sana en azından bir beysbol ikinci liginde oynayabileceğimi ispat edeceğim. Eğer anlaşamazsak, tek yapman gereken, yeterli olmadığımı söylemen.
Now it was time to destroy Silk, once and for all.
İpek'i son kez ve tamamen yok etme zamanı geldi.
Let's, uh, end this charade once and for all, shall we?
Diyelim, uh, bu maskaralığı bir kez ve herkes için bitirelim, ne dersin?
Why don't you talk to her once and for all?
Neden onunla son bir kez daha konuşmuyorsun?
I gotta kill this book once and for all.
Bu kitabı sonsuza dek yok etmeliyim.
I was trying to show you what your friends are really like, once and for all.
Bir seferliğine sana arkadaşlarının gerçekte nasıl olduğunu göstermek istedim,
The topic of discussion will be the joining of villainous forces for total control of China, once and for all!
Toplantının amacı da ilk ve son kez Çin'in ele geçirilmesi için kötülerin birleşmesi olacak.
Let's send these cowards running once and for all.
Şu ödlekleri son defa kovalayalım.
I'm gonna stop Keller once and for all, okay?
Keller'ı kesin olarak durduracağım tamam mı? Neal?
- To end this day... Once and for all.
- Bu gnü bitirmeyi, tamamen
Present everything all at once and they'll look for faults.
- Her şeyi bir anda sunarsanız kusur aramaya başlarlar.
And you didn't take me out all the times that you promised that you would! And you were not there for me when I really needed you. And so I have trouble believing that you've changed, because I've heard it all before.
Ve her defasında söz verdiğin halde beni dışarı çıkarmadığını ve benim sana ihtiyacım olduğu zaman, senin yanımda olmadığını, ve bu yüzden sana inanmakta güçlük çekiyorum, çünkü bunu daha önce çok duymuştum.
We must, above all else, have compassion for Darth Vader, and remember that he, too, was once a child. "
Her şeyden önce, Darth Vader'a şefkat duymalı ve onun da bir zamanlar çocuk olduğunu hatırlamalıyız. "
So wait, they're gonna fence all that stuff and then pay us for it?
Bir dakika, önce o malları okutacaklar sonra mı bize para verecekler?
It wasn't all that long ago that everybody hated the Irish for swarming over here in their potato boats and taking all the jobs.
Yakın zaman önce herkes İrlandalılardan nefret ediyordu. Çünkü patates tekneleriyle gelip bütün işleri kaptılar.
Before I head out, I just wanted to thank you all for your help, and perhaps have a word with you?
Gitmeden önce yardımlarınız için teşekkür etmek istedim. Bir de seninle konuşabilir miyim?
And just for kicks, I might rip out all your teeth before I shoot you.
Sırf eğlence olsun diye seni vurmadan önce tüm dişlerini sökebilirim.
Do you remember exactly one year ago today when you did not have a gift for your grandfather and it killed him just a little, so I suggested you start interviewing all the members of the family for a video tribute?
Bir sene önce tam da bugün dedeniz için hediye almadığınızda ve dedeniz çok üzüldüğünde size tüm aile üyeleriyle söyleyişi yapıp videoya çekmenizi ve hediye olarak vermenizi önermiştim ya hani?
This is indeed a horrible day for all of Canada, and therefore... - and the pudding has just been knocked over!
Bugün bütün Kanada için korkunç bir gün. Ve tabii- - Puding az önce yere döküldü!
Before all the accusations, recriminations start flying around, before harmony turns to discord, and everyone starts shouting, jabbing their fingers at each other, I just want to say for the record, hand on heart, the other hand on a Bible, that it wasn't absolutely wasn't me who left the big floater in the toilet back there.
Bütün ithamlardan etrafta uçuşan suçlamalardan uyum, uyumsuzluğa yerini bırakmadan ve herkes bağırmaya başlayıp birbirine parmağını batırmadan önce bir elimi kalbime, diğerini İncil'e koyarak söylemek istediğim bir şey var kesinlikle tuvalete girip de hayvan gibi sıçan kişi ben değilim.
Because Sindy with an "S" told us that he dressed up for her once a month and that it was all your idea.
Çünkü Sindy, "S" ile, bize, kocanızın onun için ayda bir giyindiğini ve bunun sizin fikriniz olduğunu söyledi.
And I realized, while she was fussing with him, you know, taking off his bra, asking me to help knot his tie, that she had never once in all of my life stood up for anyone but him.
Yaygarayı koparırken, babamın sütyenini çıkarıyor, kravatını bağlamam için yardım istiyordu. O zaman farkına vardım. Hayatımda onun dışında birini savunduğunu asla görmedim.
I bought this finance company to earn some money and close it I would have closed it before I accepted for your deal that you said you'll give me fake notes ln the mean time Velayudham entered and burned all fake notes
Bu şirketi aldım ve kapattım, daha çok para kazandım! Daha önce kapatmam gerekirdi! Anlaşmanı kabul ediyorum, söylediğin sahte banknotları verirsen!
People get knocked off for all kinds of reasons in county jail, and this so-called threat can't have anything to do with Curtis.
Şehir hapishanesinde daha önce de bu tür şeylerden insanlar öldürüldü, ve bu sözde tehdit Curtis'i etkileyecek bir şey değil.
and for all i know 16
for all i care 74
for all intents and purposes 51
for all we know 381
for all i know 267
for all you know 82
for all i knew 20
for all of it 31
for all eternity 28
for all our sakes 38
for all i care 74
for all intents and purposes 51
for all we know 381
for all i know 267
for all you know 82
for all i knew 20
for all of it 31
for all eternity 28
for all our sakes 38
for all of us 271
for all of you 34
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once a month 91
for all of you 34
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once a month 91