One bullet traduction Turc
911 traduction parallèle
With our bodies weak as this, it would just take one bullet, and we'd be no more.
Bedenlerimiz böyle zayıfken, tek bir kurşun yeter, hemen ölürüz!
There's only one bullet left, if you shoot me the others have a chance.
Tek bir kuşun kaldı. Beni vurursan diğerlerinin şansı olur.
They say there's one bullet with your name on it.
Onlar "bir kurşun üzerinde adın yazıIı" dediler.
- Did you kill him with one bullet?
- Tek kurşunla mı öldürdünüz Bay Sousè?
One bullet would have been enough.
Bir mermi yeterli olurdu.
There's just one bullet left.
Sadece tek kurşun kalmış.
There was only one bullet left.
Sadece bir kurşun kalmıştı.
I've only your word for it that there was one bullet.
Silahta tek kurşun olduğuna dair elimde sadece senin sözün var.
One bullet will kill a man dead enough.
Tek mermi bile insanı öldürmeye yeter.
All it would take would be one bullet in the blasting gelatin and we'd be in little bits and pieces.
Tek gereken patlayıcı jelatine bir kurşun, sonra küçücük parçalara ayrılacağız.
One bullet...
Bir mermi. - Hayır!
One bullet ain't gonna cover you much.
Sadce tek mermi, seni fazla korumaz.
One bullet was used to split the atom.
- Senin adın nedir?
After all, I brought her a happy release with one bullet.
Ne de olsa tek kurşunla onu rahata erdirdim.
One bullet?
Tek kurşun mu?
One bullet for the "No Shooting" sign, one for the beer can and one for Harry.
Bir kurşun "Atış yapmak yasaktır" levhasına, Bir kurşun bira kutusuna, bir kurşun da Harry'ye.
We found the revolver in the alley, one bullet fired.
Toplu tabancayı sokakta bulduk, tek kurşun atılmış.
Then, one bullet for each.
Sonra her birine bir kurşun.
One bullet now.
Hemen bir mermi.
And still have one bullet left for me?
Benim için de bir kurşun kalır mı?
As I was saying, empty the whole cartridge, but make sure just one bullet deals the fatal blow.
Diyordum ki... Şarjöründe tek mermi olsun ama o tek merminin de ölümcül darbeyi vurduğuna emin ol.
You fired wildly, in a blind rage, and one bullet dealt the fatal and tragic blow.
Öfkeden gözü dönmüş halde bastın tetiğe ve o tek mermi trajik ölüme neden oldu.
- One bullet.
- Bir kurşun.
Tom said it'd take more than one bullet to kill him.
Tom bir kurşunun kendisini öldüremeyeceğini söylüyor.
- l always save one bullet.
- Ben daima bir kurşunu saklarım.
If I had one bullet.
Ah, bir kurşun olsaydı.
I've been thinking and I got a way I think that's sure fire to empty any bank vault without firing one bullet.
Bunun başka bir yolu olduğunu düşünüyorum. Bir banka kasasını,... tek bir kurşun bile harcamadan da boşaltmanın yolları var.
You only have one bullet left.
Geriye tek mermi kalmış.
Señor, you only have one bullet.
Bayım, sadece bir kurşunun var.
So will you. But, señor, you only have one bullet.
Bayım, sadece tek kurşunun var.
You can't buy just one bullet, can you?
Tek kurşun satın alamazsınız, değil mi?
One day you'll stop a bullet and it'll all be worthless.
Bir gün bir kurşun gelecek ve bunlar bir işe yaramayacak.
This rifle bullet is the same as the one that killed Buchanan.
Tüfekten çıkan kurşun Buchanan'ı öldürenle aynı.
One well-directed bullet will accomplish all that.
Bütün bunları bir kurşun başarabilir.
One of the watchmen, Pete Jones, 42, was already dead of bullet wounds when found.
Bekçilerden biri, Pete Jones, 42, ölü olarak bulundu.
Larry Kinkaid, one of the finest, most God-fearing men that ever lived is lying out there right now with a bullet hole in his head.
Yaşayan en temiz kalpli, tanrı korkusu en güçlü insanlardan biri olan Larry Kinkaid şu an başında bir kurşunla orada bir yerde yatıyor.
One bullet fired?
Tek mermi mi atıImış?
Well, I guess I better get back up front and give Bullets a hand.
Sanırım öne gidip Bullet'e yardım etsem iyi olacak.
One more bullet.
Bir mermim kaldı.
I handpicked every one of you, and you're only good as long as you don't stop a bullet.
Her birinizi tek tek seçtim, bir kurşun sizi durdurmadığı sürece en iyisi sizsiniz.
By putting one real bullet into the clip and letting you fire it into the fireplace... you'd be less likely to realize that the remainder were blanks.
Sarjöre sadece bir gerçek mermi koyup şömineye ateş ettikten sonra diğerlerinin sahte mermi olduğunu anlamanız daha zor oldu.
One 10-cent bullet, and that's it.
Bir atış.
Like a bullet, any one of them can pierce through the human body, stopping the heart.
Bir mermi gibi, bunlardan herhangi biri insan vücudunu delip geçebilir.. ve kalbini durdurabilir.
One : you'll waste a bullet.
Bir : kurşun harcamış olursun.
a bullet in exchange for the one my husband took.
Bu yüzden korkutma taktiklerinizi unutabilirsiniz, Bay Hilsen.
.. but what's to prevent me to get a bullet in the back of my head about one second after I point him to Pardee?
.. ama Pardee'yi bulduğumuzda ensemden bir kurşunla vurulmamı ne engelleyecek?
Which one has got the bullet?
Hangisinde, bil.
There is one more bullet.
Bir kurşun daha var.
I don't know what's going through his mind but in my case, I'm not expected to leave behind one of my men with a bullet in his back.
Onun aklından neler geçiyor bilmiyorum ama benim içinde bulunduğum durumda....... benden geride sırtından mermi yiyerek ölmüş bir adam bırakmamam bekleniyor.
The only bullet left is the one We dug out of you.
Bir tek, senden çıkardığımız kurşun kaldı.
One man can change the world with a bullet in the right place.
Doğru yere sıkıldığında bir tek kurşun bile dünyayı değiştirmeye yetebilir.
bullet 104
bullets 96
bulletproof 24
one by friend 20
one by one 326
one big happy family 34
one bite 26
one beer 47
one by foe 18
one big 42
bullets 96
bulletproof 24
one by friend 20
one by one 326
one big happy family 34
one bite 26
one beer 47
one by foe 18
one big 42