One thing i do know traduction Turc
385 traduction parallèle
One thing I do know :
Bir şey biliyorum.
There's one thing I do know.
Ama bildiğim bir şey var.
There's one thing I do know, and that is I love you, Scarlett.
Ama bildiğim tek bir şey var o da seni sevdiğim Scarlett.
There's one thing I do know... something is troubling you.
- Aklında bir şey var.
I don't know if I can lick you but I'll tell you one thing I do know.
Kim kimi döver bilemem ama tek bir şeyi biliyorum.
I'll tell you one thing I do know, I like you a lot, Audrey.
Ama sana emin olduğum bir şeyi söyleyeyim, senden çok hoşlanıyorum, Audrey.
I'm not like you. That's one thing I do know.
Ben senin gibi değilim.
One thing I do know, horse.
Sunu biIiyorum, beygir.
But there's one thing I do know.
Ama benim bildiğim bir şey var.
Now, I may not know why Mrs. Hallet didn't drive her own car back... but one thing I do know :
Şimdi, Bayan Hallet'ın arabasıyla neden geri dönmediğini bilmiyor olabilirim fakat bildiğim bir şey var :
He was prone to random erections, that's one thing I do know.
Bildiğim bir şey varsa, o da ani ereksiyonlara yatkın biriydi.
And there's one thing I do know, Son, and that is you are here for a reason.
Benim bildiğim bir şey varsa evlat, o da senin burada bir amaç için bulunduğun.
There's one thing I do know, Son, and that is you are here for a reason.
Tek bildiğim şu oğlum : burada olmanın bir nedeni var.
But one thing I do know :
Ama bildiğim bir şey var.
But one thing I do know for sure is no flower peddler would be using it.
Fakat bildiğim birşey varsa kesinlikle çicek satıcının bunu kullanamayacağı.
One thing I do know is that our paper company lost $ 1 10m last year.
Bildiğim tek şey kağıt şirketimiz geçen yıl 110 milyon $ kaybetti.
But the one thing I do know- - Whoa, whoa!
Fakat yapabileceğim- - Vhoa, Vhoa!
But one thing I do know how to do is make things work.
Ancak, bir şeylerin etkili olmasını sağlamayı iyi bilirim.
One thing I do know is that our paper company lost $ 110 million last year.
- Ve hala anlayamıyorum. - ( gülüşmeler ) Bildiğim tek şey kağıt şirketimiz geçen yıl 110 milyon $ kaybetti.
But the one thing I do know is, they're not happy if you don't spend the night.
Ama bildiğim bir şey varsa o da, yatıya kalmazsan mutlu olmadıklarıdır.
You know what you want better than me, but there's one thing I do know.
Benden daha iyi birisini istediğini biliyorsun, ama benim de bildiğim bir şey var.
But one thing I do know.
Ama bildiğim bir şey var.
I admit that he lied, but there is one thing that I do know.
Onun yalan söylediğini kabul ediyorum, fakat biliyorum ki bir şey daha var.
There's only one thing I know how to do :
Yapmasını bildiğim tek şey var : Dövüşmek.
I'd give anything to have what you've got to be able to do one thing well and know it's worth something.
Kolunda altın bilezik var ben de öyle bir bileziğe sahip olabilmek için her şeyimi verirdim.
I do know one thing.
Bildiğim bir şey var.
Oh, I'm afraid that's one thing you don't know how to do, not for yourself, anyway.
Korkarım anlamadığın birşey var. En azından kendin için.
It's not up to me to ask you anything, my boy. But I do know one thing.
Senden bir şey istemek bana düşmez, oğlum, Fakat ben bir tek şey bilirim.
Well, I don't pretend to be no authority on dames but there's one thing I sure do know.
Kadınlar hakkında söz söyleyecek konumda değilim ama bir şeyden adım gibi eminim.
Makes me feel important to know there's one thing I have to do.
Yapacak bir şeylerim olunca kendimi önemli hissediyorum.
But I do know one thing, though.
Ama bir şeyi biliyorum...
There's only one thing they want, and I'll never know... why they make such a fuss about it, but they do.
Yapamadıkları tek bir şey var. Her şeye rağmen önümüzde diz çöküp yalvarırlar, çünkü mutluluklarını bozacak hiçbir şeye tahammül edemiyorlar.
But I do mind bloody unnecessary jokes about the one thing I really know well.
Fakat, gerçekten iyi bildiğim bir şey hakkında zalim şakalar yapmanı önemseyeceğim.
There is one thing that a patient does need - - And this is what I do know, absolutely - is quiet,
Bir hastanın ihtiyacı olan tek şey vardır - - ve bu bildiğim kadarıyla, kesinlikle - sessizlik,
Bones, I know you're trying to do the right thing, but if any one of us escaped,
Doğru şeyi yapmaya çalıştığını biliyorum ama, birimiz kaçsa,
I don't know what one thing has to do with the other, but I left her there and went back to the city.
Bu iki durumun birbiri ile ne alakası vardı, bilmiyorum. Ama O'nu orada bırakmıştım... ve kente geri dönmüştüm.
I do know one thing about him :
Bildiğim bir şey var :
But I do know one thing.
Ama emin olduğum bir şey var.
But I do know one thing.
Ama bir şey biliyorum...
But I do know one thing- - something weird is going on up there.
Ama bir şeyi biliyorum. Orada tuhaf bir şeyler oluyor.
But there's one thing i know in my heart i could never do.
Ama kalpten inandığım ve hiç yapmadığım tek bir şey var.
- Oh, I do know one thing.
- Ah, bildiğim bir şey var.
That I don't know... but I do know one thing. In politics, nothing is free.
Bak, bana ne getirdi bilmiyorum ama çok iyi bildiğim bir şey var politikada hiçbir şey karşılıksız değildir Claudia.
I do know one thing.
Bir şeyi biliyorum.
I hear from mothers who say you know what my daughters a teenager now and... she can barely stand to be in the room with me but the one thing we always do is we watch the show in a year its gone from living on the floor of a friends appartment
Ama dizinizi birlikte izliyoruz. " Arkadaşımın dairesinde yerde yaşarken 500 dolara aldığım bir arabayı kullanırken bir yıl içinde bütün dünyada izlenen biri oluverdim. Bence yıldızlar bizden yanaydı.
I know one thing I can do.
Ben ne yapabileceğimi biliyorum.
I might be a dumb Hoosier, but that's one thing I know how to do, don't I, baby?
- Çünkü ben... belki biraz aptalım ama, yatakta iyiyimdir.
But I do know one thing.
- Ama bir şeyin farkındayım.
And I do know one thing.
Ve ben birşey biliyorum.
But I do know one thing :
Ama bir şeyi biliyorum.
Do you know one thing I hate about pathology?
Sturgess.