Ongoing traduction Turc
1,208 traduction parallèle
But if you want a character that's going to be funny and interact with your regular actors on an ongoing basis, then it's always best to have an actor there.
Ama eğer, esprili ve dizinin baş karakterleriyle sürekli olarak etkileşim içinde bir karakter istiyorsanız, bunun gerçek bir aktör olması en iyisidir.
I cannot comment on ongoing investigations.
Süregiden soruşturma hakkında yorum yapamam.
And I cannot allow you to jeopardize an ongoing investigation or your life.
Devam eden soruşturmayı veya hayatını tehlikeye atamam.
The ongoing saga in the criminal investigation of Mr. Kim involves charges of murder, racketeering and police corruption at the highest levels, both here in Hawaii and on the mainland.
Hawaii ve topraklarında devam eden Kriminal soruşturmasında Bay Kim'in cinayete teşebbüsü, şantaj ve yüksek derecede polisin rüşvet aldığı iddiaları var.
We've kinda had this ongoing flirtation.
Bir çeşit flörttü bizimkisi
Perhaps with some additional rehabilitation, we'll feel comfortable releasing you but that's something that we're gonna have to take a long, hard look at and that is an ongoing process.
Belki de uzun bir aradan sonra ilk kez gözlerin umutla bakıyor Artık herşey yolunda
I have information regarding your ongoing witness-tampering investigation.
Elimde bilgiler var araştırmanızla ve duruşmayla yakından ilgili...
No. I mean, it's an ongoing problem.
Hayır, yani bu sürekli bir sorun.
... part of the ongoing slump in corporate earnings.
... ortak kazanımlar devam eden düşüşünün bir parçası.
You have to imagine and understand that we the Black Panther party, we popped up right in the middle of an already ongoing nationwide protest movement.
Kara Panter Partisi, halihazırda ülke çapında sürmekte olan bir protesto hareketinin ortasında doğdu.
So, it wasn't an ongoing thing, you just went through a rough patch in your marriage and you needed a drink.
Yani kronik bir şey değil. Evliliğinizde zor bir dönemdi... ve kendinizi içkiye verdiniz.
- The investigation's ongoing.
Soruşturma devam ediyor, Tony.
Neither of us wants this transition to interfere with ongoing protocols, so let's just keep it between us, at least until this crisis plays out.
Ve, ikimizin de bu devam eden değişime müdahale etmek istemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden aramızda kalsın. En azından bu kriz sona erene kadar.
It's an ongoing war.
Devam eden bir savaş.
That investigation still ongoing?
Soruşturma halen devam mı ediyor?
That investigation is ongoing.
Soruşturma sürüyor.
Any move he makes against us now just seems like part of an ongoing misguided vendetta.
Bize karşı yapacağı her hamle artık süregiden yanıltıcı bir intikamın parçası gibi görünecek.
We have over 30 scientists engaged in ongoing projects here at any given time.
Burada süregelen projelerde çalışan 30'dan fazla bilim adamımız var.
But nobody does, because good manners are just the latest casualty in the ongoing collapse of Western civilization.
Sonra "cep telefonlarınızı kapayın ve sessiz olun" uyarısı gelecek. Ama kimse takmayacak çünkü batı uygarlığının devam eden çöküşünün son kurbanı da adap dediğimiz değer oldu.
Ongoing.
Devam ediyor.
ONGOING LOS SERIAL KILLER?
SERİ KATİL İŞ BAŞINDA MI?
I don't discuss ongoing investigations.
Devam eden soruşturmaları tartışmam.
She doesn't discuss ongoing investigations.
Devam eden soruşturmaları tartışmaz.
Hey, Larry, This is an ongoing investigation here.
Hey, Larry, süren bir soruşturma var.
Now, your victim had an ongoing fight in the press with radical Shiite cleric,
Şimdi, kurbanınızın radikal dincilerden biriyle süren bir kavgası varmış,
Many point to the supervisor's ongoing scandals as a deciding factor.
Sonucu, Vali'nin son zamanlarda bulaştığı skandalların etkilediği söyleniyor.
Station 5, or The Pearl, is a monitoring station where the activities of participants in Dharma Initiative projects can be observed and recorded not only for posterity, but for the ongoing refinement of the Initiative as a whole.
İstasyon 5, ya da diğer adıyla İnci, , Dharma Initiative projelerinde yar alan çalışanların aktivitelerinin, , sadece geleceğe katkısı olması için değil, o an devam etmekte olan,
How and by whom is an ongoing investigation, but I must assume it was someone close to me.
Nasıl ve kimin yaptığı soruşturması devam ediyor, ama bana yakın olan birisi olduğunu varsaymalıyım.
There's an ongoing investigation.
Devam eden bir soruşturma var.
Dj pratt is a suspect in an ongoing criminal investigation, but I don't have anyone assigned to surveillance at this time.
DJ Pratt, soruşturması devam eden bir davanın baş şüphelisi. Ama onu gözetlemesi için herhangi birini görevlendirdiğimi hatırlamıyorum.
The SGC has asked me to consult with the IOA and Homeworld Securities with the ongoing conversations with the Ancients.
Yıldızgeçidi Komutanlığı UİD'ye ve Dünya Güvenliğine Kadimlerle olan konuşmalar konusunda danışmanlık yapmamı istedi.
D.J. Pratt is a suspect in an ongoing criminal investigation, but I don't have anyone assigned to surveillance at this time.
D.J. Pratt, soruşturması devam eden bir davanın baş şüphelisi. Ama onu gözetlemesi için herhangi birini görevlendirdiğimi hatırlamıyorum.
As of June 2002, we had over 100 criminal investigations ongoing, and that encompassed over 100 individual priests.
Haziran 2002 itibariyle devam eden 100 suç soruşturması vardı. Ve bu 100'ün üzerinde papazı kapsıyordu.
And Collier's appointment of you is subject to their ongoing approval.
Ve Collier'ın seni ataması onların süregelen onayına ters düşebilir.
The police investigation following the murder of Elina Andrescu, which is ongoing, has revealed that every month you gave her cash which she used to pay her rent.
Elina Andrescu cinayetini takip eden polis soruşturması,... ki devam etmektedir,... her ay kirasını ödemek için ona nakit para verdiğinizi ortaya çıkarmıştır.
It's part of an ongoing investigation, Mr. Piersahl.
Bu devam eden bir soruşturmanın bir parçası Bay Piersahl.
The investigation is ongoing and that's all.
Soruşturma devam ediyor. Hepsi bu.
I have to give him something more than "The investigation is ongoing."
Ona'soruşturma devam ediyor'dan daha fazlasını vermeliyim.
Your award must fairly compensate Mr. Ames for past and ongoing medical care, for 25 years of lost wages, and for the pain and suffering that this man will experience every day for the rest of his life.
Belirlenecek tazminat, Bay Ames'in geçmişteki ve şu anda süren tıbbi bakımını, 25 yıllık maaşını, ve hayatı boyunca her gün yaşayacağı acı ve çileyi telafi etmeli.
We were both investigating an ongoing criminal conspiracy.
İkimizde bir komployu araştırıyorduk.
That's evidence in an ongoing investigation.
Bu devam eden bir araştırmanın delili.
Well, there's that, - plus the ongoing issue of spousal support.
Evet öyle, bir de sürekli, evlilikte sahip olduğun sorumluluklar.
It's ongoing.
İlerliyor.
Like I said, it's ongoing.
Dediğim gibi, ilerliyor.
Our personnel were clearly distracted by the ongoing debate.
Süren tartışma çalışanlarımızın dikkatini dağıttı.
While I'm not at liberty to discuss the details of an ongoing investigation, I can say that any help that the public gives us in identifying these women will be deeply, and I mean deeply, appreciated.
Devam eden bir soruşturmanın ayrıntılarını açıklayamam ama bu kadınların kim olduklarını bulmamıza yardım edecek herkese büyük bir teşekkür borçlu olacağız.
- They, re certainly What, s Causing the, erm... ongoing appendage problem.
- Bu ilaç yüzünden sürekli ereksiyon problemi yaşıyor.
Yes, it's an ongoing investigation.
Evet, soruşturma devam ediyor.
They had tuned out what Barak and Arafat were talking about, because, on the ground, there were ongoing land expropriations, tree uprootings, road building, unfair water allocation ;
Barak ve Arafat'ın neden... bahsettiklerini duymazdan gelmiştiler,... çünkü, gerçekte,...
The murder investigation is ongoing.
KANA SUSAMIŞ
The company felt that voitski was the only ongoing connection
Şirket, terör örgütüyle tek bağlantımızın o olduğunu düşündü.