Ophthalmologist traduction Turc
75 traduction parallèle
Well, you're an ophthalmologist.
Sen de bir göz hekimisin.
Orders from my ophthalmologist.
Göz doktorumun tavsiyesi.
You're an ophthalmologist.
Sende bir göz doktorusun.
- I doubt they're to the ophthalmologist.
Özellikle de göz doktorlarıyla olanlarını.
An ophthalmologist will look at it.
Bir optalmolog sana bakacak.
That ophthalmologist has messages.
O göz doktorunun bir sürü mesajı var.
No, but the ophthalmologist discovered something called a transient scotoma.
Hayır, fakat göz doktoru geçici kör nokta denilen birşey buldu.
An ophthalmologist I once faked orgasms with.
Beraberken orgazm taklidi yaptığım bir göz doktoru.
You broke up with an ophthalmologist over that?
Bir göz doktorundan bu yüzden mi ayrıldın?
Miranda's two-day tutorial with her ophthalmologist had turned lovemaking into a kind of naked eye exam.
Miranda'nın göz doktoruna yaptığı iki günlük özel öğretmenlik bir çeşit egzersiz sevişmesine dönüşmüştü.
- OPHTHALMOLOGIST
- Göz Hastalıkları Uzmanı
- I'm no ophthalmologist, but I think it has to do with the hardening of the crystalline lens, which doesn't contract the way it used to.
- Göz doktoru değilim, fakat bu sorunu kristal lensleri sertleştirerek düzeleceğini sanıyorum, eski yollarla bağdaşmıyor.
There's Ollie the ophthalmologist with more eye data.
Göz konusunda daha uzman göz uzmanı Ollie var.
Have you heard that lately, because of our program "Find the Master," many people visit the ophthalmologist?
Son zamanlarda duydun mu "ustayı Bulun" programı yüzünden birçok insan göz doktoruna gidiyormuş?
You need to see an ophthalmologist, which I am not.
Bir göz doktoruyla görüşmelisin. Benimle değil.
He's an ophthalmologist.
Baktım. Bir oftalmolog.
I used to be an ophthalmologist.
Eskiden göz doktoruydum.
Ryan, you need to see an ophthalmologist.
Ryan, senin göz doktoruna gitmen gerek.
My ophthalmologist tells me I'm just getting older.
- Muayenede bir şey çıkmadı. Oftalmoloğum bana yaşlandığımı söylüyor.
She's got an appointment with her ophthalmologist on Tuesday and an appointment with her gynecologist on Thursday.
Salı günü göz doktoruyla perşembe ise jinekologla randevusu var.
But they don't go to an ophthalmologist to get their pupils dilated.
Böyleleri göz bebeklerini büyütsünler diye göz doktoruna gitmez.
An ophthalmologist is a doctor.
Göz doktoru da bir doktordur.
I'm the best ophthalmologist in the entire state of Ohio.
Spooky her gördüğümde, dünya durmuş gibi sessiz oluyor nedense. Evet, gündüz öyle.
The Chief Instructor Doc had been an ophthalmologist before the Revolution.
Evrimden öncesi belki de herşey daha güzeldi
After our honeymoon, I'll need an ophthalmologist to operate the eyes.
Balayından sonra, bir göz doktoruna ihtiyacım olacak.
As a child, we took her to an ophthalmologist to test her depth perception.
Çocukken, derinlik algısını kontrol ettirmek için onu göz doktoruna götürmüştük.
And dr. Schafer is a highly successful ophthalmologist.
Ancak Dr. Schafer oldukça başarı bir göz doktoru.
So it seems to me that you have a very big problem - - he's an ophthalmologist.
Yani bana öyle geliyor ki, başınız çok büyük dertte. O göz doktoru ve tıbbi esrar üretimi Kaliforniya'da yasal.
It is a denial for referral to an ophthalmologist.
Bir göz doktoruna gitmesine gerek olmadığını gösterir belge.
Okay, well, their lead suspect was Dr. Max Paulson, her ophthalmologist.
Baş zanlı Dr. Max Paulson'mış. Kızın göz doktoru.
Paulson's an ophthalmologist.
Paulson göz doktoru.
Yeah, I'd like you to see an ophthalmologist.
Evet, bir göz doktoruna görünmeni istiyorum.
An ophthalmologist.
Bir göz doktoru.
I said, ophthalmologist.
Dedim ki, göz doktoru.
Engineer. I'm a receptionist at an ophthalmologist.
Altı, mühendisim.
Glen Sanders, ophthalmologist from Tampa. Married in 2001, died six months later.
Glen Sanders, Tampa'da bir göz hastalıkları uzmanı 2001'de evlenmiş ve 6 ay sonra ölmüş.
Jean-Pierre Tardieu OPHTHALMOLOGIST
Dr. Jean-Pierre Tardieu Göz Doktoru
Requiring the services of a pulmonary specialist, Endocrinologist, and ophthalmologist.
Akciğer uzmanı, Endokrinolojist ve göz doktoruna gitmeniz gerekir.
Let's just say I got involved in some things That didn't turn out so well. I was gonna be an ophthalmologist.
Sadece, pek de iyi gitmeyen bazı şeylerin içinde bulundum.
He's a little overweight. He's a retired ophthalmologist.
Biraz kilolu ama sorun değil.
An ophthalmologist.
Bir oftalmolojist.
I'm an ophthalmologist.
Oftalmolojistim.
Ophthalmologist.
Göz uzmanı.
And highly recommended ophthalmologist,
Ve tavsiye edilen bir göz uzmanısın.
Robert Collingsworth, ophthalmologist.
Robert Collingsworth, göz doktoru.
- I'd like you to see this ophthalmologist I know.
Tanıdığım bir göz doktoruna muayene olmanı istiyorum.
Has to be administered by an ophthalmologist.
Göz doktoru tarafından onaylanmalı.
My father is a research ophthalmologist.
Babam oftalmolog'du.
In this street, there's an ophthalmologist.
Bu sokakta, bir göz doktoru var.
We don't have an ophthalmologist here, sir.
Burada göz doktorumuz yok efendim.
I only plan to be a lawyer till I'm 12. Then I'm going to be an ophthalmologist.
Sadece 12 yaşıma kadar avukatlık yapmayı planlıyorum.