Oppenheimer traduction Turc
242 traduction parallèle
Wait till that formula's been examined by Professor Einstein and Dr Oppenheimer in New York.
New York'taki profesör Einstein ve doktor Oppenheimer formülü... incelediklerinde her şeyi anlayacağız.
Following their initial reading of the data brought by Dr Pedersen, plus certain other indicators - incidentally, Professors Einstein, Fermi and Oppenheimer concurring, the scientific and military consensus in America is... that the Germans may be ahead of us
İlk önce doktor Pedersen'den gelen bilgilerin ışığında... ve bizim diğer bilgilerimiz doğrultusunda, antiparantez Einstein, Fermi ve Oppenheimer'in Amerika'da bu bilgiler üzerinde yaptıkları konsensus sonucunda... Almanlar atomun parçalanmasını kontrol altına yarışını başarma konusunda bizden daha önde olabilir.
In the following morning, before the dawn, in a remote desert in New Mexico, Robert Oppenheimer and the team that he constructs the bomb, they had attended the first atomic explosion.
Ertesi sabah şafaktan önce, New Mexico'nun uzak bir noktasındaki çöl alanında bombayı tasarlayıp yapan Robert Oppenheimer ve ekibi ilk atomik patlamaya şahitlik etti.
Robert Oppenheimer and other scientists... have spent three years working in secrecy... to develop a new type of bomb.
Robert Oppenheimer ve diğer bilim adamları... üç senedir, gizlilik içinde, yeni bir... atom bombası geliştirme çalışmalarını sürdürüyorlardı.
This way, Dr. Oppenheimer.
Buradan, Dr Oppenheimer.
Seems this Oppenheimer's a hot number.
Oppenheimer şimdi pek gözde.
Oppenheimer ain't one of us.
Oppenheimer bizden biri değil.
Some men are on the planet for a purpose, Mrs. Oppenheimer.
Bazı adamlar bir amaç için bu gezegendedir, Bayan Oppenheimer.
This must throw Oppenheimer's position on this project into doubt, sir.
Bu, Oppenheimer'ın projedeki konumunda şüphe uyandırıyor.
- Dr. Oppenheimer is the project. - Yes, sir.
Dr Oppenheimer'ın kendisi proje.
They had a thing together before Oppenheimer was married. Seems Tatlock ran off.
Oppenheimer evlenmeden önce ilişkileri vardı.
This makes Oppenheimer a sitting duck for blackmail.
Efendim, bu durum Oppenheimer'ı şantaja karşı korunmasız kılıyor.
Dr. Oppenheimer.
Dr Oppenheimer?
Dr. Oppenheimer. A letter for you, sir.
Size bir mektup var.
Dr. Oppenheimer had on three separate occasions, meetings with suspected agents, communists, whatever.
Dr Oppenheimer, üç ayrı durumda, kuşkulu ajanlar, komünist ve benzerleriyle görüştü.
I'd like to introduce Dr. Oppenheimer here.
Dr Oppenheimer'ı tanıştırayım.
Well, then talk to Dr. Oppenheimer.
O zaman Dr Oppenheimer'la konuş.
No one's to hear about this. Not Oppenheimer. Nobody.
Kimse bunu duymayacak, tamam mı?
Now wait a minute, Oppenheimer. I got a friend falling apart who thinks you got the answers. That's what you let him think.
Senin tüm yanıtları bildiğini sanan arkadaşım orada can çekişiyor.
Hey, Oppenheimer!
Hey, Oppenheimer!
Oppenheimer, you ought to stop playing God because you are not good at it and the position is taken.
Tanrı'yı oynamaktan vazgeçmelisin. Çünkü bunda pek iyi sayılmazsın ve o pozisyonun sahibi var.
After the bomb was dropped on Hiroshima and Nagasaki, Robert Oppenheimer spent the rest of his life regretting he'd ever glimpsed an atom.
Hiroşima ve Nagasaki'ye bomba atıldıktan sonra,... Robert Oppenheimer, hayatının geri kalanını atomun parçalanmasından pişmanlık duyarak geçirmiş.
Oppenheimer may have regretted his actions, but he never denied responsibility for them.
Oppenheimer yaptıklarından pişmanlık duymuş olabilir, ama asla sorumluluklarını inkar etmemiştir.
Oppenheimer, when he saw the first explosion, quoted the Hindu scripture,
Oppenheimer, ilk patlamayı gördüğünde, Hindi yazıtından alıntıyla şöyle dedi :
I'm sure Robert Oppenheimer heard that from the same government Dr Banton is afraid of.
Eminim Robert Oppenheimer da aynı lafları, Dr. Banton'un korktuğu hükümetten duymuştur.
Dr. Robert Oppenheimer drank denatured alcohol.
Dr. Robert Oppenheimer ispirto içiyormuş.
Oppenheimer knew it, of course, but we silenced him.
Oppenheimer bunu biliyordu ama onu susturduk.
This enormous destructive power shocked Robert Oppenheimer - - former leader of the Manhattan Project.
Bu korkunç yıkıcı güç eski Manhattan Projesi lideri Robert Oppenheimer'ı şok etmişti.
He is to human genetic science... as Oppenheimer and Fermi were to the advent of nuclear warfare.
Oppenheimer ve Fermi nükleer savaşın ortaya çıkmasından neyse, o da insan genetiği için o.
Oppenheimer tests the first atomic bomb in Alamogordo, New Mexico.
Oppenheimer Alamogordo, New Mexico'da ilk atom bombasını test eder.
Oppenheimer sees the madness and urges the UN to gain control of thermonuclear development.
Oppenheimer bu çılgınlığı görür ve Birleşmiş Milletleri termonükleer ilerlemeyi kontrol etmesi için zorlar.
Oppenheimer used to say, "A genius sees the answer before the question."
Oppenheimer, "Bir dahi, sorudan önce cevabı görür" derdi.
You knew Oppenheimer?
Oppenheimer'ı tanır mıydınız?
The Oppenheimer Award for Excellence in school journalism is not a contest.
- Oppenheimer Mükemmellik Ödülü bir yarışma değildir. Bir bildiridir.
It says that every other school in the United States of America... is feeling nothing but shame, defeat and pain... because of the people who won the Oppenheimer plaque.
Amerika'daki diğer bütün okulların yalnızca utanç, yenilmişlik hissi ve acı duyduğunu gösterir.
I want to be those people.
Çünkü Oppenheimer plaketini siz kazanmışsınızdır.
- I've been doing some research... on the Oppenheimer Award and noticed something.
Kazanan bütün okulların birinci sayfalarında insanlar hakkında çok güçlü bir haber vardı.
Mrs. Oppenheimer, Jaz is in an extremely volatile mental state.
Bayan Oppenheimer, Jaz şiddetli bir zihinsel durum içinde.
Rutherford, Oppenheimer, what have they given us?
Rutherford, Oppenheimer, onlar bize ne verdiler?
- Oppenheimer next week.
- Oppenheimer gelecek hafta.
Oppenheimer was able to change more than the course of a war.
Oppenheimer, savaşın gidişatından fazlasını değiştirecek güçteydi.
Good work. For Scientific Director, Robert Oppenheimer, it was a moment of terrible truth.
Bomba, aslında Nazi Almanya'sına karşı kullanıImak üzere düşünülmüştü ama şimdi destekçilerinin kafasında başka bir hedef vardı.
I'm an Oppenheimer.
Ben Oppenheimer'ım.
Robert Oppenheimer famously said,
Robert Oppenheimer çok iyi söylemiş ;
"Just as Oppenheimer came to regret his contributions " to the first atomic bomb, " so too I regret my participation in what was,
Penny, tıpkı Oppenheimer'ın, ilk atom bombasını bulmasına pişman olduğu gibi ben de, içinde bulunduğum olaya pişman oldum ve sanıyorum yanlış anlaşıldım.
Dr Clive Oppenheimer, a true Englishman from Cambridge University, surprised us with his tweed outfit, which he wears as a tribute to the explorers of old
Dr. Clive Oppenheimer, Cambridge Üni.den gerçek bir beyefendi, eskilere hürmet olarak giydiği tüvit kıyafetle bizleri şaşırttı.
Man versus Machine, Chapter 53 Professor Clive Oppenheimer on Erebus
İnsan Makineye Karşı, Bölüm 53. Prof. Clive Oppenheimer Erebus'da.
Oppenheimer.
O kişi Oppenheimer.
Oppenheimer?
- Oppenheimer mı?
- You've got to stop doing that.
- Oppenheimer Ödülü için araştırma yaptım.
By July 1945, the war in Europe was over.
Projenin bilimsel yöneticisi Robert Oppenheimer için ise korkunç gerçekle başbaşa kaldığı dehşet anıydı.