English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Orally

Orally traduction Turc

109 traduction parallèle
I think I got all the venom out. Taken orally, it can't hurt you, Mr Eckland, but if she were bitten and its entered her bloodstream, there's nothing we can do. I'm afraid she's bought it.
Ağız yoluyla alındığında size bir zararı dokunmaz Bay Eckland ama ısırık yoluyla damarlarına girmişse, kızı kurtarmanın yolu yoktur.
I had some orally earlier.
Önceki seferden biraz artmıştı.
If Mr. McMurphy doesn't want to take his medication orally, I'm sure we can arrange that he can have it some other way.
Eğer Bay McMurphy ilacını ağızdan almak istemiyorsa eminim başka bir şekilde almasının bir yolunu buluruz.
Claimant Dirx declares that Rembrandt orally gave her his marriage vows gave her a ring as proof and claimant declares that he slept with her on various occasions.
Davacı Dirx, Rembrandt'ın kendisine sözlü olarak evlilik vaadinde bulunduğunu, güvence olarak da yüzük verdiğini ve değişik vesilelerle kendisiyle yattığını ifade etmektedir.
Then the next day, while the doctor was digging the stuff out of her ears, he said, "You know, these can be taken orally."
Ertesi gün doktor hapları kulağından çıkarırken "Bunlar ağızdan da alınabiliyor" dedi.
I can't take it orally, dear. I'll be right back.
- Ağızdan almıyorum, izninizle...
The cure for amnesia is 30 pounds of roast pork taken orally.
Bellek kaybının şifası ağız yoluyla alınan 30 poundluk bir domuz rostosudur.
My brother, the Ph.D., would like to know if there's any way to treat this orally?
Kardeşim başka bir yol olup olmadığını merak ediyor?
I'll plead my case orally.
Davamını bizzat kendim savunacağım.
The victim at the airport, toxins introduced orally.
Havaalanında ölen adam ağzından zehirlenmişti.
Pathology says they both took an Ecstasy hybrid orally.
Patologlar ikisinin de ağızdan Ectasy karışımı aldığını söylüyorlar.
A woman is observed orally copulating a man.
Bir kadın, bir erkekle oral ilişkiye girerken görülüyor.
Administered 80 milligrams Promozine HCI and six milligrams Sumattrapan orally, as well as one milligram Dihydroric-atamine-mezilayte by subcutaneous injection.
80 miligram Promozine HCI ve altı miligram Sumattrapan ağızdan verildi ; bir miligram Dehydroric-atamine-mezilayte deri altından enjekte edildi.
Pre Islamic Arabian civilisation was largely an oral culture and there was tremendous respect and admiration for people who could express themselves orally, especially those who could recite poetry almost at the drop of a hat.
İslam öncesi Arap uygarlığı var olduğundan bu yana şaşırtıcı biçimde öykü anlatıcılarına, ve ozanlara büyük bir saygı göstermiştir.
The Qur'an was revealed orally but very soon people realised it had to be written down in order to make sure it wasn't corrupted and the original message was maintained.
Kur'an'ı kaleme alan kişiler çok yetenekli ve O'na yakın kişilerdi. Hiç bir anlam kaymasına sebep olmayacak şekilde inanan ve yazabilen kişilerdi.
Chances are, whatever he ingested orally, you absorbed through your nipples, knocking you both out.
Büyük ihtimalle onun ağzında olan şey senin meme uçlarına bulaşmış. İkiniz de bayılmışsınız.
Did you feed him orally, or in his G-tube?
Onu ağızdan mı beslediniz, yoksa gastrostomi tüpüyle mi?
The killer orally copped him?
Katil ona oral seks mi yapmış?
Can we not go somewhere I can relate to you... orally.
Seninle oral olarak ilişki kurabileceğim bir yere gidebilir miyiz?
This happens when you breach orally binding bidding....
Sözlü bağlayıcı anlaşmayı ihlâl edersen böyle olur...
First, she didn't say, "May your words please the gods" so much as, "May you orally please the gods," which is a slight...
Tamam öncelikle "Umarım sözlerini tanrılar da duyar." demedi. daha çok "Tanrıları sözlü olarak mutlu edermisin?" dedi, ki bu da...
When this is finished, you mix it with the other linked patient's urine... and then you orally ingest.
Bu bittiğinde bunu diğer bağlantılı hastanın idrarına karıştırıp... bilahare ağız yoluyla yutacaksın.
Not to orally deduce their chemical structures.
Kimyasal yapısını anlamaya çalışırken değil ama.
OK, well, for starters, everyone here knows that you sell pills, and yet you use phrases like "take orally" and "increases blood flow" way, way too much.
Tamam, şey, bir kere buradaki herkes hap sattığını biliyor, ve "oral olarak alma" ve "kan akışını hızlandırıyor" kalıplarını çok fazla kullanıyorsun.
She's not going to take it orally.
Ağızdan almayacak zaten.
They change up, we call the duty judge who orally amends the warrant.
Değiştirdikleri anda, hakimi arayıp sözlü arama emri çıkartacağız.
Rohit, you orally solved a problem meant for the tenth standard?
- Rohit, 10 basamaklı bir denklemi zihninden mi çözdün?
I swear, the man is orally challenged.
Ağızdan sorunu var onun.
If the poison was administered orally
Zehir ağız yoluyla verilmiş.
They took turns orally and anally penetrating.
Sırayla oral ve anal giriş yaptılar.
To get credit, you have to deliver it orally.
Not almak için bunu sözlü olarak sunmak zorundasın.
But can I do this orally?
Peki, bunu sözlü olarak yapabilir miyim?
Oh dear she's still that orally fixated.
Tanrım. Hala her şeyi ağzına alıyor.
secondly, everybody knows that I'm orally fixated.
İkincisi, herkes benim oral uzmanı olduğumu bilir.
We also need to know if the hydromorphone was administered intravenously or orally.
Ayrıca hidromorfonun damardan mı yoksa ağızdan mı verildiğini öğrenmeliyiz.
Orally, you'll be taking ketoconazole, fluconazole, and itraconazole. That's great. Then we can leave?
ketoconazole, fluconazole ve itraconazole ilaçlarını ağız yoluyla alıyor olacaksınız.
And it wasn't orally ingested.
Ve ağız yoluyla alınmamış.
The autopsy suggests the diazepam was given orally, and then they were injected with morphine.
Otopsi sonucuna göre diazepam ağız yoluyla verilmiş, morfin sonradan enjekte edilmiş.
Cute, but he's way too into himself, and to be honest, he's orally challenged.
Açıkçası oral manada beceriksiz.
Speaking orally, using a pre-arranged and finite number of words, it's so archaic.
Sözlü olarak konuşma, önceden ayarlanmış ve sınırlı sayıda kelimeyle, bu öyle modası geçmiş.
Any member of the jury may also ask questions, either orally or in writing.
Jüri üyeleri de istedikleri soruları sorabilirler. İster sözlü, ister yazılı olarak.
She was pretty good orally,
Stone olayında ki.
Was first time I orally defended a dissertation.
İlk defa bir tez için sözlü savunma yaptığımdaydı.
Let him be tested orally.
Sadece sözlüyle sınav edilsin.
Mr. Broflovski, did you agree to orally imbibe Mr. Cartman's scrotum and testicles?
Bay Broflovski, Bay Cartman'ın taşaklarını oral yolla emmeyi kabul ediyor musunuz?
She's orally fixated.
Çoktan gözlerini dikti.
Orally. Heh, heh.
Ağızdan.
She takes my temperature orally now.
Artık ateşimi ağzımdan ölçüyor.
And you take that orally?
Ve bunu oral yolla mı verdi?
I'm orally fixated.
Üstüne sos koyarsanız, fare bile yerim.
- and no traces of PCP in the lungs. - She took it orally.
Ducky'e göre vücudunda damardan ilaç aldığını gösteren bir iz ya da ciğerlerinde PCP kalıntısı yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]