English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Origins

Origins traduction Turc

609 traduction parallèle
In these piles of dirt lie the secrets to our origins.
Bu kir yığınları bizim kökenlerimizin sırlarını tutuyor.
You see, Terry, I'm convinced there's something quite recent in this woman's history... that we know nothing about, which I'm almost sure would lead to the origins of her illness.
Terry, bu kadının geçmişinde çok yakın bir zamanda gerçekleşen ve hiç bilmediğimiz bir şey olduğuna, bunun da bizi hastalığının kaynağına götüreceğine eminim.
Our origins were different, but what is wrong in our sincere love?
Mevkilerimiz farklıysa ne olmuş? Birbirimizi gerçekten seviyorsak bu neden kötü olsun ki?
... you're a philologist, an expert in words and languages their origins and meanings.
Dr. Morbius, siz bir dilbilimcisiniz. Sözcükler, diller, kökenleri ve anlamları üstüne uzmansınız.
Shrouded in clouds, Venus will reveal to us the secret of the origins of life.
Bulutlarla kaplı, Venüs bize yaşamın kökeninin sırlarını gösterecek.
Yet these creatures of our imagination are curious about their origins.
Ancak hayal gücümüzün bu yaratıkları kökleri konusunda meraklı.
Have we established anything about the origins of these children?
Çocukların kökeni konusunda bir şey bulabildik mi?
By this you would save your honor, reaffirm your divine origins, and rob Leonidas of victory.
Bununla onurunu koruyup kendi kutsal köklerini onaylar ve Leonidas'tan zaferi alırsın.
Favraux's fortune, like that of many others has its origins in the Panama scandal
Favraux'nun serveti, diğer birçokları gibi köklerini Panama skandalından alıyor.
After all, he was Hitler's predecessor and the word "fascism" has Italian origins.
Evet Faşizm İtalyanca bir kelime
Surely, Your Grace, when a man rises so high and so swiftly... we must think he was misplaced in his origins.
Hiç şüphesiz efendim, bir adam bu kadar çabuk yükselmişse kendisine yaraşmayan bir kökeni var demektir.
Typhoon No 12's origins are over the South Seas.
12. Tayfunun merkezi Güney Denizi olarak bildirildi.
Oh, my piglets, we are the origins of war.
Domuzcuklarım, savaşın kaynağı bizleriz.
The two families had been at variance for centuries,... their deadly enmity reaching back so far... that none could remember its origins.
İki aile asırlardır birbirine düşmandı. Bu düşmanlığın temeli o denli eskiye dayanıyordu ki nedeni unutulmuştu.
Our forebears had the same roots and origins, something you wouldn't understand, captain.
Bizim atalarımız aynı köklerden ve soydan. Bunu anlayamazsın.
One can't help one's origins.
Bir ırka bir başka ırk yardım edemez.
Pure origins.
Saf bir soy.
"Origins of God".
- "Tanrıların Doğuşu"
We'd have to check your information, examine Hassler's body, see the transmissions you monitored, check the manufacturing origins of his photographic equipment.
Bilgilerinizi doğrulayıp Hassler'a otopsi yapmamız, gözlemlediğiniz aktarımları görmemiz ve bu fotoğraf ekipmanının menşeini kontrol etmemiz lazım.
The really exciting thing is, the minister will be bringing back samples of the earth's core, which will give us a tremendous, really tremendous, tremendous, tremendous clue, as to the origins of the earth and what God himself is made of.
Heyecanlı yanı çekirdekten alacağı örnekler dünyanın kökeni ve Tanrı'nın muhtevası hakkında bize muazzam ipuçları verecek.
As to its origins, who can be sure?
Kaynağını kim... kim bilebilir ki?
The origins of this town are lost in the mists of time.
Bu kasabanın doğuşu, zamanın sisleri arasında kaybolmuştur.
You just want me to go back to the origins of this thing then.
O zaman bu konunun özüne derinlemesine girmemi istiyorsun yani.
- There's disagreement about the origins.
- Meselenin özü hakkında anlaşmazlıklar var.
All the same, with respect to the crime and Hauser's origins, we can't expect much from him today.
Bununla beraber, olay ve Hauser kökenleriyle ilgili bugünlük ondan pek birşey bekleyemeyiz.
Calling attention to one's Jewish origins... is a sure way to arouse animosity
Bir kişinin Yahudi menşeine dikkat çekmesi düşmanlığı arttırma amaçlı.
The Karl Johan Gate principle thoroughfare in a city whose Germanic buildings reflect the origins of its main architects,
Esas mimarlarının yansımasını sunan Germanik binaların bulunduğu Karl Johan Geçidi, şehrin en işlek yeriydi.
Lieutenant Columbo, there is a very simple method of determining the origins of the $ 10,000 on Habib's body.
Komiser Kolumbo, Habib'in üstündeki 10,000 $'ın nereden geldiğini belirlemenin kolay bir yolu var.
We have chosen a Palestinian revolution to prove to the world, that this Palestinian earth, which has been taken away by the Zionist enemy, we would give it back to its people, to its first origins.
Siyonist düşmanlar tarafından toprakları ellerinden alınan Filistinlilerin, kendi toprakları için mücadelesini konu aldığı için, konu olarak Filistin Devrimi'ni tercih ettik.
My origins.
Soyumdan.
In order to be a real National Socialist you have to know how to give yourself over, your origins.
Gerçek bir Nasyonel Sosyalist olmak için kendini nasıl vereceğini bilmelisin, kökenini.
Neither her name, nor her origins.
Adını ve nereye ait olduğunu unutacak.
Although the British claim to have invented the game of football, in fact, it's true origins are here, in the Americas, where the ancient Olmecs and Toltecs played the game of Tlachtli on their famous stone courts.
İngilizlerin futbolu biz icat ettik demelerine rağmen, aslında orijinali buradadır, Amerika'da, antik Olmekler ve Toltekler Tlachtli oyununu onların meşhur taş sahalarında oynamıştır.
INTO THE BACKGROUNDS AND ORIGINS OF THIS INTERESTING QUIRK OF NATURE.
Bu ilginç doğa sorununun arkaplanı ve kökleri hakkında.
Someone else, someone very different would be here now in our stead, maybe pondering their origins.
Bizim yerimizde çok farklı bir tür şu an atalarının kim olduğunu düşünüyor olabilirdi.
How did life evolve to produce beings as elaborate and complex as we able to explore the mystery of our own origins?
Nasıl evrimleşerek geliştik? Şimdi de yaşamın kaynağındaki esrarı keşfetmeye uğraşıyoruz.
We are creatures of the cosmos and have always hungered to know our origins to understand our connection with the universe.
Kozmos'un yaratıklarıyız biz.. her zaman nereden geldiğimize dair bilgi açlığı yaşadık.. Evrenle bağlantımızı anlamaya çalıştık.
We humans long to be connected with our origins so we create rituals.
Biz insanlar, kökenimizle bağlantıya geçmek için özlem duyuyoruz.. ve bu nedenle ayinler icat ediyoruz
It also connects us with our origins.
O da bizi kökenimize bağlıyor..
We have found volcanoes on other worlds and explosions on the sun studied comets from the depths of space and traced their origins and destinies listened to pulsars and searched for other civilizations.
Diğer dünyalarda volkanlar bulduk ve güneşte patlamalar... uzayın derinliklerinden gelen kuyruklıyıldızları inceledik... Kökenlerinin ve kaderlerinin izini sürdük Titreşen yıldızları dinledik..
And we we who embody the local eyes and ears and thoughts and feelings of the cosmos we've begun, at last, to wonder about our origins.
Ve biz... Kozmos'un halihazırdaki gözleri, kulakları.. düşünceleri ve duygularının somut hali olan biz artık en azından kökenimizi merak etmeye başladık...
You know, uh, Debby once said, after one of these New York evenings... she thought she'd traveled a greater distance... just by journeying from her origins in the suburbs of Chicago... to that New York evening... than her grandmother had traveled in, uh, making her way... from the steppes of Russia to the suburbs of Chicago.
Bir seferinde Debby, yine böyle bir New York akşamından sonra sadece Chicago banliyösündeki kökeninden New York'taki o davete gelene kadar kat ettiği yolun büyükannesinin Rusya'nın steplerinden Chicago banliyösüne gelene kadar gittiği yoldan daha fazla olduğunu düşündüğünü söylemişti.
If you had the choice between turning out just a hit play... And turning out a hit play with dangerous origins...
Hit bir oyun sergilemek ya da tehlikeli temelleri olan... hit bir oyunu sergilemek arasında seçim yapman gerekse...
My father's origins were always a true mystery to me.
Babamın kökleri, benim için tam bir muammaydı.
Doctor Holmes is being delving into the origins of the Holdernesse family.
Doktor Holmes Holdernesse ailesinin kökenlerinin altını üstüne getiriyor.
One, a squalid piece of gossip and the other an apocryphal and insulting fancy about the origins of my great patron.
Biri kirli bir dedikodu, ve diğeri de patronumun kökenleri hakkında onur kırıcı bir hayal.
Finding a path back to our origins.
Özümüze dönüş için bir yol bulmaya dair.
For us, "maybe the best explanation of our origins" "is this idea of another world..."
Bizim için,... belki de, kökenimizi en iyi açıklayan teori,... uzayda çok uzaklarda yer alan bir diğer dünyanın varlığıdır.
One, a squalid piece of gossip and the other an epocriful and insulting fancy about the origins of my great patron.
Biri kirli bir dedikodu, ve diğeri de patronumun kökenleri hakkında onur kırıcı bir hayal.
Origins and destiny.
Kökenler ve alın yazısı.
And Manat, god of our prosperity, and Al-Lat, god of our origins and our virtues.
Ya da Lat'ı,... kökenimizin ve kutsal değerlerimizin tanrısı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]