Orphanages traduction Turc
87 traduction parallèle
Children from orphanages don't have parents?
Yetimhanede büyüyen çocukların anne babası yok mu?
She works with orphanages.
Öksüzlere yardım çalışmaları var.
Yes, orphanages, asylums.
- Evet, yetimler, düşkünler...
So all the orphanages are filled.
Bu nedenle bütün yetimhaneler ağzına kadar dolu durumda.
We put on a lot of shows for orphanages and hospitals throughout the country.
Ülkenin her yanında yetimhaneler için sık sık gösteri düzenleriz.
78.000 German children are crowded into orphanages and 300.000 minors are in camps for the homeless.
78.000 Alman çocuğu yetimhanelerde 30.000 reşit olmamış çocuk da evsizler için açılan kamplarda.
If you've got any left over, you might think of the orphanages. Yeah. How's the champagne, Monsignor?
Artan olursa, Jack, yetimhane orada.
The lucky ones are left in orphanages.
Şanslı olanlar yetimhanedeler.
I have to take them to the orphanages.
Onları yetimhaneye bırakmak zorunda kalıyorum.
Aren't there any orphanages in Haarlem?
Haarlem'de yetimhane yok muymuş?
I am the Warden of Orphanage 43, one of the many orphanages that border the wasteland.
Çöllük bölgeyi sınırlayan, bir sürü yetimhaneden birisi olan yetimhane 43'ün gardiyanıyım,
Orphanages and hospitals are being shelled daily.
Yetimhaneler ve hastaneler her gün bombardımana uğruyor.
We should contact one of the orphanages on Bajor and let them know we might have someone for them.
Bajor'daki yetimhanelerden biriyle irtibata geçip elimizde onlar için çocuk olduğunu haber versek iyi olur.
With no surviving family, he became a ward of the state, sent to various orphanages in the Midwest.
Aile fertleri öldüğü için, oradan buraya savrulup durmuş Ortabatı'daki yetimhanelerde büyümüş.
Since then, he has been in and out of many orphanages.
O zamandan beri bir çok yetimhaneye girip çıkmış.
# Be happy # Orphanages and hospitals are being shelled daily.
# Be happy # yetimhaneler ve hastaneler hergün bombardımana uğruyor.
And orphanages those things frighten every child out of its wits.
Ve yetimhane gibi yerler tüm çocukların ödünü kopartır.
After a while they sent us to separate orphanages.
Bir süre sonra bizleri ayrı yetimhanelere gönderdiler.
But he willed it, to 3 orphanages.
Ama o bunu, 3 yetime vermek istedi.
I said I don't need it. Why can't you understand? In a few months, you can buy 10 or 20 orphanages!
Sadece birkaç ay sonra kendi adına yatırdığın para 10 ila 20 kat değerlenecek.
" The IMF is useless, orphanages are still bad.
"IMF yararsız. Çocuk Esirgeme Kurumu hala kötü durumda."
Our children could be sent to orphanages and our women to brothels
Çocuklarımız yetimhaneye ve kadınlarımız genel eve düşebilir.
Dean Hunniset has been in institutions from orphanages upwards most of his life.
Dean Hunniset hayatının çoğunu yetimhanelerde geçirmiş birisi.
At that time there were orphanages for the children of fallen veterans, but our orphanage was an orphanage for fallen enemies'children.
Yürü hadi! Zenginlerin, hainlerin ve işbirlikçilerin çocukları için. Ulusumuzun düşmanlarına o zamanlar her tür ismi veriyorlardı.
Orphanages in Yugoslavia. And... inoculation safaris in Uganda.
Yugoslavya'daki yetimhaneler ve Uganda safarilerinde aşılar.
When Mother died of TB, they took us to different orphanages.
Annem tüberküloz yüzünden öldüğünde, bizi farklı yetimhanelere götürdüler.
Before we get locked up in two separate fucking orphanages!
İki farklı yetimhaneye tıkılmadan önce!
She was a nursing nun, used to hang out at them orphanages and shit.
Yurtlarda yetimlerle ilgilenen rahibe hemşirelerdendi.
We went to the orphanages.
Sokak çocuklarını kullandık.
Wish they'd worked less, they'd been nicer, they'd opened orphanages for kittens.
İnsanlar daha az çalışmayı, daha nazik olmayı, tavşan yavruları için yetimhane açmayı dilerler.
I bet orphanages don't take family trips.
Yetimlerin iğrenç aile gezileri olmaz.
Abandoned children were placed into state orphanages.
Terk edilen çocuklar devletin yetimhanelerine yerleştirilirmiş.
Yeah, that's why they're closing down all the orphanages.
O yüzden bütün yetimhaneleri kapatıyorlar değil mi?
Foster homes, orphanages.
Sığınma evleri, yetimhaneler.
Besides, orphanages, hospitals... nobody goes to bed Satan and wakes up Oprah.
Üstüne üstlük, yetimhaneler, hastaneler... Hiç kimse şeytanla yatağa girip melekmiş gibi uyanamaz.
I can see them researching all of the orphanages in the area, agonizing over their choices, trying to make sure their precious little boy was raised in the perfect environment.
Civardaki tüm yetimhaneleri araştırdıklarını ve... tercihleri yüzünden acı çektiklerini görebiliyorum. Kıymetli çocuklarının iyi şartlarda yetiştiğinden... emin olmak istiyorlardır.
A lot of people think that orphanages are cold and scary, but the Golden Wonton was a great place to grow up.
Çoğu kimse yetimhanelerin soğuk ve korkunç olduğunu düşünür. Fakat Golden Wonton büyümek için harika bir yerdi.
But you must know... there are five other orphanages in the city.
Bilmelisiniz ki şehirde beş tane daha yetimhane var.
He created orphanages worldwide with the fortune built on numerous patents. He's a hero!
Yaptığı buluşlardan elde ettiği paralarla dünyanın pek çok yerinde birçok kimsesizler yurdu açmış.
Their families were seized and their children sent to orphanages.
Aileleri tutuklandı ve çocukları yetimhanelere gönderildi.
- Orphanages?
- Yetimhaneler?
Apparently visiting some orphanages.
Görünüşe göre kimsesiz çocukları ziyaret edecekmiş.
So, during the NATO bombing runs in the'90s, gun runners, they used to store their weapons in hospitals, orphanages, anywhere they knew wouldn't be targeted.
90'lı yıllarda NATO bombardımanı devam ederken silah kaçakçıları, hastaneleri, yetimhaneleri, vurulmaması gereken yerlerin hepsini mühimmatları saklamak için kullandılar.
Four orphanages, three foster care families.
Dört yetimhane üç evlatlık verilen aile.
But then my mom found out about the orphanages.
Ama sonra annemin yetimhânelerden haberi olmuş.
There are only two orphanages in the region.
Şehirde sadece iki tane yetimhane var.
Worked as a psychologist in orphanages until 1992.
1992'ye kadar yetimhanelerde psikolog olarak çalışmış.
Those orphanages ain't exactly the fountain of youth.
Bu yetimhaneler hiç de gençliğin kaynağı falan değil.
They should give kids more milk in the orphanages.
Yetimhanelerde çocuklara daha çok süt vermeliler.
- And the children in orphanages?
- Ya yetimhanedeki çocuklar?
- Orphanages could ruin a kid.
Yetimhaneler bir çocuğun hayatını mahvedebilir.