Orphaned traduction Turc
267 traduction parallèle
A woman is dead, the children I loved are orphaned.
Bir kadın öldü, sevdiğim çocuklar yetim kaldı.
For the son who is orphaned though his father is alive
Babası hayata olduğu halde öksüz yaşayan çocuk için.
And many children were orphaned.
Ve pek çok çocuk yetim kaldı.
All of the orphaned ones.
- Hepsi de kimsesiz.
I was orphaned at six.
Altı yaşında öksüz kaldım.
Three brothers, orphaned all too soon
Üç kardeşler, üç yetimiz kardeş
I am a very selfish fellow... and the last man alive to be saddled so suddenly and so awkwardly... with two orphaned infants.
Aniden iki öksüze bakmakla yükümlü kaldım... ve pek becerikli değilim.
His orphaned children he'd only beg To forgive him and try to see
Yakarır sadece ; yetim çocukları onu affetsin ve anlamaya çalışsınlar diye.
But his wife's dead too, a child's been orphaned.
Ama karısı da öldü, bir çocuk öksüz kaldı.
That will comfort my orphaned children.
Evet, bunu duymak öksüz kalmış çocuklarımı rahatlatır.
It turns out that Fechner has an orphaned son. He had left his family.
Fechner'in yetim bir oğlu olduğu, ailesini terk ettiği ortaya çıktı.
- Karl Friedrich Wolf apprentice bookbinder and orphaned son of Johannes Wolf haberdasher and tradesman.
Karl Friedrich Wolf tuhafiyeci Johannes Wolf'un öksüz evladı ve mücellit çırağı.
We could say he's the child of my cousin in North Dakota and just now orphaned.
Onun Kuzey Dakota'daki kuzenimin çocuğu olduğunu söyleyebiliriz. Öksüz kaldı deriz.
I was orphaned in the raid on Umbra.
Ben Umbra'daki baskında yetim kaldım.
Before you go on, let me say there were 3,000 children orphaned in that raid.
Devam etmeden önce o baskında 3000 çocuğun yetim kaldığını söylememe izin ver.
I was orphaned in the raid on Umbra.
Ben Umbra'daki baskında öksüz kaldım.
Before you go on, let me say there were 3,000 children orphaned in that raid.
Sen devam etmeden önce o baskında 3000 çocuğun öksüz kaldığını söylememe izin ver.
I was orphaned when I was very little, and I was entrusted to the care of a lady.
Küçük bir çocukken yetim kalmıştım Ve bana bir hanımefendi baktı
Joseph had been orphaned at the age of 11 and given to a harsh master named Weichselberger, the royal mirror-maker.
Joseph 11 yaşında öksüz kalmış ve kraliyetin ayna ustası olan Weichselberger adında acımasız birinin yanına verilmişti.
Orphaned
Yetim.
Namdev is the same murderer who killed one of our friends and orphaned these children.
Namdev arkadaşımızı öldüren ve çocuklarını yetim bırakan adam.
I've been orphaned.
ben bugün yetim kaldım.
See I was orphaned, too.
Ben de yetimdim.
First you're orphaned by your parents, and then by your country.
Önce ailen seni kimsesiz bıraktı, sonra da ülken.
I almost orphaned him today.
Bugün neredeyse onu yetim bırakıyordum.
When I was 5 I was orphaned.
Beş yaşındayken yetim kaldım.
Well, we all know the aftermath- - grieving parents... orphaned children... and a nation shocked to its very core.
Ve sonrasını hepimiz biliyoruz..... acı çeken aileler..... yetim kalan çocuklar..... ve bu şoku yüreğinde hisseden bir ulus.
First stop : Orphaned at the age of three.
İlk durak : üç yaşında yetimhane.
Orphaned children reunited with their parents.
Yetim çocuklar aileleriyle buluşuyor, falan filan.
After your father's murder you were orphaned. What happened next?
Babanın cinayetinden sonra evlat edinildin, sonra ne oldu?
After your father's murder, you were orphaned.
Babanın cinayetinden sonra evlat edinildin.
ID unknown, orphaned at age 7.
Kimliği belirsiz. 7 yaşında öksüz kalmış.
That means born in 1952 and orphaned in 1959.
40 yaşında. Demekki 1952'de doğmuş, 1959'da öksüz kalmış.
Folks said my parents were Danish, but I was orphaned while still an infant...
Millet ailem Danimarka'da dedi. Daha bir bebek iken yetim kaldım...
You were orphaned when you were 3 and raised by your maternal uncle, a policeman.
3 Yaşındayken yetim kaldın ve bir polis olan amcan tarafından büyütüldün.
What you really want me to say is that Jeff wept at the prospect of his wife widowed and kids orphaned.
Benden gerçekten söylememi istediğiniz şey Jeff'in dul kalacak karısını ve yetim kalacak çocuklarını düşünüp ağladığı mı?
But remember-an innocent child who has just been orphaned.. - a young girl who has been widowed just an hour ago they will never pardon you -
Ama unutmayın... bir saat önce masum bir çocuk yetim kaldı ve yine bir saat önce genç bir kız dul kaldı sizi asla affetmeyecekler.
" is dedicated to fulfilling the educational needs of orphaned children...
" öksüz çocukların eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kuruldu.
Orphaned, force-fed drugs.
Öksüz, zorla ilaç alıyorlar.
How many children have you orphaned?
Kaç çocuğu yetim bıraktın?
I was orphaned at the age 13.
13 yaşımda öksüzdüm.
She'd heard about all the children that had been orphaned on Camor from the Cardassian war.
Camor'da Kardasya savaşı yüzünden yetim kalan çocukları duydu.
You're all that's left me, orphaned winter tree
Tüm bunlardan kalan sensin... öksüz kar çiçeğim...
- Orphaned our kid, the stupid bitch.
- Çocuğumuzu yetim bıraktı, aptal fahişe.
I didn't want you to feel orphaned.
Öksüz olduğunuzu bilmenizi istememiştim.
You ruined my home and orphaned my children?
Sen evimi yıktın ve çocuklarımı yetim bıraktın? seni aşağılık!
In fact, you have not merely saved his life you have saved me from being orphaned.
Sen sadece onu kurtarmadın.. .. beni yetim olmaktan da kurtardın.
And you... you don't really know what it is to be orphaned.
Ve sen bilmezsin yetim olmak nasıldır?
I know very well... how it feels to be orphaned.
Efendim, ben yetim olmanın nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyorum.
And that little girl, she was orphaned just last year.
- O da iyi olur.
Orphaned.
- Öksüz kaldığınızda.