Osaka traduction Turc
459 traduction parallèle
Why didn't you come to Osaka with me?
Neden benimle Osaka'ya gelmedin?
What you were unable to do in Tokyo you've managed to acheive here in Osaka
Tokyo'da yapamadığın şeyleri burada, Osaka'da yapmayı başardın.
Can't you stay and train in Osaka in stead of going on the road?
Yollara düşmek yerine Osaka'da kalıp eğitimine devam edemez misin?
Without uncle, there's nothing we can achieve in Osaka
Amca olmadan, Osaka'da başarabileceğimiz hiçbir şey yok.
He might have done if I were still in Osaka
Vermez. Hâlâ Osaka'da olsam verebilirdi.
After we finish our run here, how about going to Osaka?
Buradaki işlerimizi bitirince, Osaka'ya gitmeye ne dersin?
Kikunosuke is very popular there, and having succeeded here... why not succeed not in Osaka?
Kikunosuke burada çok popüler ve başarılı olduğuna göre Osaka'da neden olamasın?
You know Osaka very well
Kiku, Osaka'yı iyi biliyorsun.
Osaka is your second home
Osaka senin ikinci yuvan.
Otoku, I'm in Osaka for a short season.
Otoku, kısa bir süre için Osaka'da olacağım.
In Osaka.
Osaka'da.
Liar. You were fishing at Osaka.
Yalancı, Osaka'de balıktaydın.
The other day I went to Osaka.
Geçen gün Osaka'ya gitmiştim.
We're going to bomb Tokyo, Yokohama, Kobe, Osaka, Nagoya.
Tokyo, Yokohama, Kobe, Osaka ve Nagoya'yı bombalayacağız.
She's a stock broker, in Osaka.
Osaka'da borsa acentesi işinde.
So around Osaka, I drank from a spring.
Osaka civarında, bir kaynaktan su içtim
Could you go to your sister's in Osaka for a while?
Bir süre Osaka'daki ablanın yanına gidemez misin?
According to 1948 statistics we have more orphans than Tokyo or Osaka
1948 istatistiklerine göre, Tokyo ya da Osaka'dan daha fazla yetim var.
SHIRO OSAKA
SHIRO OSAKA
We'll pass Osaka at about 6 : 00 tonight.
Bu akşam saat altı civarı Osaka'dan geçeceğiz.
If he got our telegram, he'll be at Osaka Station.
Telgrafımızı almışsa o saatte Osaka İstasyonunda olur.
Did Keizo meet you at Osaka?
Keizo ile Osaka'da görüştünüz mü?
Keizo will meet you at Osaka, too.
Keizo, Osaka'da karşılayacak sizi.
But we're here in Osaka, seeing Keizo.
Ama olsun, böylece Osaka'da Keizo'yu ziyaret etmiş oluyoruz.
Papa and Mama had to get off at Osaka.
Annem ve babam Osaka'da inmek zorunda kalmışlar.
It says they stopped off at Osaka because Mother felt sick.
Annem rahatsızlandığı için Osaka'da inmişler.
Well, I plan to go to Osaka.
Osaka'ya gitmeyi düşünüyorum.
Osaka?
Osaka mı?
I have to raise some money for your brother, and it would be easier to do if I went to Osaka.
Kardeşiniz için para toplamam lazım Osaka'da arkadaşlarım var, daha kolay olacaktır.
Does the ship for Osaka leave from here?
Osaka gemisi buradan mı kalkıyor?
I've heard it said that in Osaka recently the merchant Yodoya overstretched himself financially and ended up in bankruptcy.
Tüccar Yodoya'nın Osaka'da çok açıldığını en sonunda da iflas ettiğini duydum.
The courier just delivered this package.
Osaka'dan geliyormuş.
What's she doing in Osaka?
Osaka'da ne yapıyor?
Residing in Tenma, Osaka.
Osaka, Tenma'da oturuyormuşsunuz.
When I'm 18, I can be a maid in Osaka
18'ime girdiğinde Osaka'da hizmetçilik yapabilirim.
I'm going to work in Osaka
Osaka'da çalışacağım.
I met Kotsuru in Osaka
Osaka'da Kotsuru'yla tanıştım.
My mother's in Osaka.
Annem Osaka'da.
- She came from Osaka!
- Osaka'dan geldi!
We were here, weren't we, Dad? Strictly Come Dancing finals.
Doğum yeri Londra, 1975, 2 yaşında Osaka'ya taşındın, 1986'da UK'ye geri döndün.
And more in Yokohama, Kobe and Osaka.
Yokohama, Kobe ve Osaka'da daha fazla.
Are you from Osaka?
Osaka'lı mısın?
Or your Osaka girl?
Veya şu Osaka'lı kız mı?
Omori's to be the Osaka manager.
Omori, Osaka'ya müdür oluyor.
You could head to Osaka.
Osaka'ya gidebilirsin.
There's Kobe, Osaka and Kyoto.
Kobe, Osaka ve Kyoto.
Wants us to take the train over to Osaka and meet the girls at the puppet show.
Trenle Osaka'ya kukla şovundaki kızlarla tanışmaya gidecektik.
I have to go to Osaka for four or five days
Dört-beş günlüğüne Osaka'ya gitmek durumundayım.
He's the second son of a pharmacist in Osaka.
Osaka'daki bir eczacının ikinci oğlu.
He's older than Yukiko but he graduated from Osaka University.
Yukiko'dan büyük ama Osaka Üniversitesini bitirdi.
My mother has decided that I should get married to the pharmacist from Osaka.
Anneme kalırsa, şu Osakalı eczacıyla evlenmeliymişim.