English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Other than you

Other than you traduction Turc

2,905 traduction parallèle
Does she have anyone other than you at work she is close with?
İş yerinde senden başka yakın olduğu biri var mıydı?
Believing in something other than yourself doesn't make you weak, Eric.
Kendinden başka bir şeye inanmak seni zayıflatmaz Eric.
The only person other than you that knew this place existed and how to navigate it is Donald.
Buranın yerini ve buraya nasıl girileceğini senden başka bilen tek kişi Donald.
And did anyone other than you and Julian know about the shoulder pouch?
Peki sen ve Julian'dan başka kimse bu omuz cebini biliyor muydu?
You mean other than the ten times a day he calls me by mistake.
Her gün beni yanlışlıkla 10 kere araması dışında mı diyorsun?
If you've got the BRCA gene, your risk of getting cancer is, like, five times more than other girls.
Eğer brca geni varsa, kansere yakalanma riskin diğerlerinden beş kat daha fazla.
Wow. Visiting you at work is a lot more satisfying than the other way around.
Seni işinde ziyaret etmek diğerlerine göre daha tatminkârmış.
I've good news for you, got the clearance from Govt. Other than one hurdle we don't have any hurdles for laying foundation.
senin için iyi haberim var, Govt. dan haracı aldım bizim işi kurmamız için bir engel kaldı sadece.
All right, you know how girls always complain about one boob being bigger than the other?
Bir memenin diğerinden büyük olmasından kızların nasıl şikayet ettiğini biliyorsun.
Anyways, you wanna guess who, other than Swenson had a transplant last year?
Her neyse, tahmin et Arthur Swenson'dan başka geçen yıl kime nakil yapılmış?
Can you get Elliot to say something other than how beautiful it is to see democracy in action?
Peki sen Elliot'a, demokrasinin işleyişini görmenin çok güzel olduğundan başka bir şey söyletebilir misin?
What makes you think this is gonna go get any better than the other times we've tried this approach?
Böyle davranmanın, daha önce denediğimiz bu tür yaklaşımlardan daha iyi netice vereceğini kim söyledi?
Well, yes, infinite love while also understanding that you might have a special connection to one person or parent more than the other.
Aslında evet. Bir yandan sonsuz sevgiyi beslerken diğer yandan bir kişiye ya da ebeveyne diğerinden daha farklı bağlanmaya inanıyorum.
I mean, honestly, can you think of anything less respectful than that, other than getting pregnant in the first place?
Bundan daha saygısızca bir şey olabilir mi? İlk olarak hamile kalmak dışında tabii.
You know- - other than me.
Yani... Benim dışımdaki.
In other words, you're no further along than we are.
Bir başka deyişle, siz de bizden ilerde değilsiniz.
I don't want to hear anything other than how you really are.
Gerçekten nasıl olduğun dışında hiçbir şey duymak istemiyorum.
Other than the ones she sent you, nada.
Sana gönderdiği dışında bir şey yok.
Since when do you care about any line other than the bottom line?
Sen ne zamandan beri sonuçtan başka bir şeye önem verir oldun?
How can you talk about your feelings other than just like.. [Exhales]
Duygularınızı başka türlü nasıl ifade edebilirdiniz ki...
Ever since you made friends in fifth grade, you two can't stay mad at each other for more than a couple of days.
Beşinci sınıfta arkadaş olduğunuzdan beri birbirinize birkaç günden fazla, küs kalamıyorsunuz.
You mean other than being a part of an ongoing conspiracy to spy on millions of Americans?
Milyonlarca Amerikan vatandaşını gizlice izlemek konusundaki süregelen komplo dışında mı?
You haven't anything till now other than this sign language.
Şimdiye kadar hiç bir şeyin yoktu bu işaret dili dışında.
You explained, that FID could clear her for the shooting at her home, if for no other reason than she saved the boy's life?
GSB'nin eğer çocuğun hayatını kurtarmaktan başka nedeni yoksa onu evinde ateş etmesinden dolayı aklayabileceğini söyledin.
Other than that, though, did you have any success on Jenny Craig?
konusu açılmışken, Jenny Craig'de başarılı sonuç aldın mı?
So other than getting possessed by a Mexican demon, how you been?
Meksikalı iblisi tekin tarafından ele geçirilmeyi saymazsak ne alemdesin?
And you know there isn't any no evidence to prove that that explosion was anything other than an industrial accident.
Sen de elimizde patlamanın iş kazası olmadığını kanıtlayacak delil olmadığını biliyorsun.
I mean, other than the fact that I think maybe you've been working with me a little bit too long.
- Yok bir şey. Yani sanırım belki benimle biraz fazla uzun zaman çalıştığın gerçeği dışında bir şey yok.
I don't like it any better than you... But we have to trust each other.
Bu benim de hoşuma gitmiyor ama birbirimize güvenmemiz gerekiyor.
I feel badly for you because he's never gonna see you as anything other than... Fatpants.
Senin adına çok üzülüyorum çünkü seni hep arkadaşı Şişko olarak görecek.
The worst stuff that you say sounds better than the best stuff that some other people say.
Senin söylediğin en rezil şeyler bile bazı insanların söylediği en zekice şeylerden daha iyi.
You got to fool them into thinking you're something other than what you are.
Onlara kendini olduğundan farklı biri gibi gösterebilmelisin.
Uh, yeah, I... I'm thinking that maybe I should sing something other than "I Don't Want You Anymore."
Belki de, "Artık seni istemiyorum"'dan başka bir şarkı söylemeliyim.
You mean other than annoying the crap out of people?
Rahatsız edici insanları def mi edelim yani?
You don't got shit from me, other than mild curiosity and...
Bir bok alamazsın benden. Sadece biraz merak...
So in a way, I felt closer to you than I'd ever felt about the other children, because there had always been Diane there as well.
Bir bakıma seni diğer çocuklarımdan çok daha yakın buldum kendime çünkü Diane de hep yanımızdaydı.
but you are young. At a level one trauma center, you'll be in line behind other USC hotshots with decades more experience than you.
Ama daha gençsin, bulunduğun travma katında hep diğer USC doktorlarının arkasında kalacaksın.
You mean other than the victim?
Kurbandan daha fazlasını mı demek istiyorsun?
Anything other than waiting at the safe house or talking with Larionov will put you at risk.
Güvenli evde beklemek veya Larionov'la konuşmak dışında yapacağın herhangi bir şey seni risk altına sokar.
You know, but other than that, better. Good.
Onun haricinde daha iyi durumda.
Other than me joining the Mile High Club with you in Air Force One, how is there any future here?
Gerçekten, bunun sonu nereye varabilir ki? Seninle Air Force One'da sevişmekten başka nereye varır bu?
Other than you?
- Senden başka mı?
You know, we haven't talked at all about what happened... the night of the shooting... other than angels and trash bags.
Olanlar hakkında konuşmadık. Vurulduğun gece hakkında ya da meleklerle çöp torbaları hakkında da konuşmadık.
No, you wouldn't. I'd tease you more than the other girls do.
Seni diğer kızlardan daha çok kızdırırım.
As I recall, you were prevented from versifying as you wished by your inability to find anything other than the word'tawdry'to rhyme with my name.
Hatırladığım kadarıyla soyadımı "biberli" kelimesiyle kafiye yaptığın için seni adımla ilgili nazım kurmaktan men etmiştim.
But here, on the other hand, if you're really looking for payback, then what better place to knock the Upper East Side out of the dark ages than in the cradle of the renaissance itself?
Ama diğer taraftan gerçekten intikam almak istiyorsan, Yukarı Doğu Yakası'nı devirmek için rönesansın beşiğinden daha iyi bir yer mi var?
Now, Lemon, I mean, there had to have been something that you've wanted more in life other than just being a wife.
Yani, Lemon, eminim hayatında bir eş olmak dışında istediğin şeyler olmuştur.
I mean, why didn't you ever encourage me to be something other than a wife?
Neden beni bir eş olmak dışında bir şeye teşvik etmedin?
That's it... other than what I've told you, they know nothing about her.
O kadar. Bildikleri her şeyi anlattım. Kızın hakkında başka şey bildikleri yok.
Was there no other way to achieve what you wanted than by using me like this?
İstediğine ulaşabilmek için beni kullanmaktan başka bir yol var mıydı? Sana güvenmiştim.
Truth be told, other than heartbreak and drunken sex, well, I'm not 100 % sure what you see in him.
Doğrusunu söylemek gerekirse, onda neyi yaşadığından emin değilim ama ondan başka gönül yarası ve sarhoşken sevişmekte var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]