Our mission traduction Turc
1,769 traduction parallèle
You guys have forgotten our mission!
Çocuklar, amacımızı unutuyorsunuz!
Knowing she's his wife makes you think twice about our mission.
Onun karısı olduğunu bilmek görevimizi gözden geçirmeyi gerektirir.
We'd fulfil our mission and buy a ticket for Greece.
Görevimizi tamamlayıp, Yunanistan'a bilet alacaktık.
Now, with any luck, we could track her down and convince her to take on her father's role in our mission.
Şimdi, şansımız varsa onu izini süreriz ve görevimizde babasının rolünü alması için razı ederiz.
Anjali, our mission, everything. Now just calm down.
Anjali görevimiz ve her şey şimdi sadece sakin ol
Our mission was to get him back to Tatooine alive.
Görevimiz onu sağ olarak Tatooine'e götürmek.
When we finish our mission, I promise to put you in a more spacious cell.
Görevimizi tamamladığımızda, seni daha geniş bir hücreye koyacağıma söz veriyorum.
We pray and pay homage to the gods of tradition, begging them to protect us on our mission.
Tanrıların geleneğini Dua ile, saygı ile karşılarız. Görevimizde bizi koruması için onlara yalvarırız
That's why, that's why he hesitated with official authorizations on behalf of our mission.
Bu yüzden görevle ilgili resmi girişimlerde tereddüt etti ya.
The boy is not important.he is not our mission
- Çocuk önemli değil.
- Sucker. - Sir, is our mission still that bridge?
Efendim, görevimiz hâlâ şu köprü mü?
Is battalion { still } asking us to execute our mission on the same timetable?
Tabur görevi hala aynı zaman çizelgesinde bitirmemizi mi söylüyor?
You got any WO on our mission, sir?
Görevimizle ilgili gelişme var mı, efendim?
Our mission now is not to do our original mission.
Şimdiki görevimiz de asli görevimizi yerine getirmemek.
Your mission is to punch through the city, put R.C.T. One north of it where our objectives are.
Senin görevin, onları bu şehirden çıkartıp atmak ve Motorize Harekât Alayını görev yerimizin kuzeyine ilerletmek.
I have no word on our mission, but I assume we're going into Nasiriyah.
Görevimiz hakkında hiçbir bilgim yok ama, Nasıriye'ye gireceğimizi farz ediyorum.
Our mission is to haul ass past it.
Görevimiz, sağlam şekilde götümüzü buradan kurtarmak.
Our mission is recovering a U.S. Marine reported to be inside that town.
Bizim görevimiz, şehirde tutulduğu bildirilen Amerikan askerini kurtarmak.
Our mission is to detain all males and search all structures.
Görevimiz, tüm erkekleri yakalayıp evlerin tamamını aramak.
We are on a new map sheet, the last for phase three of our mission.
Haritada yeni bir bölüme geçiyoruz, Diğer üç görev için ayrılan kısmı, artık geride bıraktık.
Sir, does this mean it's the end of our mission?
Komutanım, artık görevimiz bitiyor mu yani?
That's not our mission.
Bu bizim görevimiz değil.
Yes, sir. And it's our mission to... you know what i see?
Evet, efendim. bu bizimde görevimiz...
Even if that chamber fills with water, it won't affect us or our mission.
Gövde su dolsa bile ne bizi ne de görevimizi etkilemeyecek.
Our mission here requires expedition, Doctor.
Buradaki görevimiz gezip görmeyi gerektiriyor, doktor.
OUR MISSION IS TO TAKE FOSS'LAST SURVIVING HORSE AND DELIVER IT TO ELIOT'S FRIEND WILLIE.
Görevimiz son hayatta kalan atı almak ve Eliot'un arkadaşı Willie'ye vermek.
But, sir, our mission is to defend this facility at all costs.
Fakat, komutanım görevimiz ne pahasına olursa olsun bu tesisi korumaktır.
With all due respect, sir, we failed our mission.
Tüm saygımla Komutanım, görevimizi başaramadık.
If we lose even a single ship, our mission is that much closer to failure.
Tek bir mekik bile kaybedersek, Görevimizin başarı şansa azalır.
Our mission is clear people.
- Görevimizi belli...
And how does that impact the accomplishment of our mission?
Peki bunun görevimizi tamamlamamıza nasıl bir etkisi olabilir?
Remember our mission, crew.
Görevini unutma ekip.
We should be fulfilling our mission, trying to save our planet, not leaping around like some sort of idiot, attempting to woo a gigantic strumpet!
Bizim görevimiz, gezegenimizi kurtarmaya çalışmak. Sersemler gibi hoplayıp zıplayarak dev gibi bir fahişeye kur yapmak değil.
We're back from our recon mission.
Uzlaştırma görevinden geri döndük.
Our mission was a success.
Görev başarılı geçti.Sen Victor Federov'un kimliğini belirledin.
But our central commitment of the mission is the transfer of sovereignty back to the Iraqi people.
Ama bizim görevimizin taahhüdü egemenliği Irak halkına vermektir.
Okay, Casey may have been a little aggressive, but we just received our new mission.
Casey, olayı biraz abartmış olabilir. - Ama yeni bir görev çıktı. - Ne çabuk.
May the Mother Nature of this very land bestow on you protection and may you all be accomplished with mission of our land protection.
doğa anası işte bu ülkeyi, seni korumamızı sağla ve siz hepiniz Ülkemizi koruma görevinde başarılı olun.
If it's true, it could be what started our unsub on his mission of mercy.
Doğruysa, Bilinmeyen Şahıs bu olay yüzünden merhamete gelmiş olabilir.
We have our own mission.
Bizim görevimiz başka.
He skips town on us now, might change our luck, and that could adversely affect our ability to survive and complete this mission.
Eğer bunu kaçırırsa, bizim de şansımız yaver gitmez ve savaş kabiliyetimiz ve başarımız düşer. Ve de, görevi tamamlayamayız.
Sir, given the level of disorder in the city at this time, and given our lack of a cohesive mission,
Komutanım, bu sefer de kargaşaya yol açıp verdiğiniz emir yüzünden, görevi yerine getiremeyiz.
Such measures will cloak our envoy in strength and give weight to our diplomatic mission and, uh... I think command the appropriate respect.
Bu tarz önlemler elçimizin gücünü gölgede bırakır ve diplomatik görevimize ağırlık kazandırır ve, ah... bence doğru bir saygı görmemizi sağlar.
I am left no ground on which to expect our diplomatic mission to be accomplished in terms compatible with either the safety or the honor of this nation.
Bana, diplomatik görevimizi bu ulusun güvenliğine ya da şerefine uygun olarak yerine getirebileceğimize inanabileceğim..... bir zemin bırakılmamış oluyor.
That is our only mission now.
Tek görevimiz bu.
We're in a high crime area, and this facility represents a corporate mission to prevent theft, fraud and personal injury in our stores.
Suç oranı yüksek bir bölgedeyiz ve bu tesis, dükkanlarımızdaki hırsızlığı, sahtekârlığı... ve şahsi yaralanmaları önlemek için kurulmuş bir ortaklığı temsil etmekte.
That's our dangerous mission?
Bu nedir?
Thus, our urgent mission is to calm the citizens down, Your Majesty.
Bunun için, bizim acil görevimiz vatandaşları sakinleştirmek, Majesteleri.
With our connection inside mission control, we're able to broadcast the first images inside the capsule.
Görev kontrol biriminin içiyle bağlantımız sayesinde kapsülün içindeki ilk görüntüleri yayınlayabileceğiz.
Our last mission, in the alley... when Rico got hit...
Son görevde,
You've made a mockery of our entire mission!
Görevimizle alay ediyorsun!
mission 112
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
our marriage 34
our money 38
our mother 40
our mr 19
our mistake 16
missionary 26
missions 18
mission accomplished 296
mission control 29
our marriage 34
our money 38
our mother 40
our mr 19
our mistake 16