English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Outcomes

Outcomes traduction Turc

225 traduction parallèle
Groping in the dark, overwhelmed... by the consequences of their acts, at every moment, groups and individuals... faced with outcomes they had not intended.
Körü körüne araştırıp... eylemlerinin sonuçlarından etkilenen gruplar ve bireyler her an kendilerini... istemedikleri sonuçlarla karşı karşıya bulur.
For any event there is an infinite number of possible outcomes.
Her olayın sonsuz sayıda sonucu olabilir.
Our choices determine which outcomes will follow.
Kararlarımız hangi sonucun olacağını belirler.
You programmed two possible outcomes... either Voyager finds its way back to Federation space or it's destroyed in the process.
İki olasılık üzere programı yaptınız- - ya Voyager Federasyon uzayına geri dönecek, yada bu işlem esnasında yok edilecek.
Vucelich wouldn't drop bad outcomes just to pretty-up his numbers, would he?
Vucelich sonuçlarını iyi göstermek için kötü olanları elemez, değil mi?
- He's not including any bad outcomes.
- Kötü sonuçları dahil etmiyor.
A bloody end for Homer Simpson is one of several possible outcomes, according to our computer simulation.
Homer Simpson için kanlı son... bilgisayar simülasyonumuza göre birkaç senaryodan birisi.
Although multidimensionality suggests infinite outcomes... and an infinite number of universes, each universe can produce only one outcome.
"Çokboyutluluk sonsuz neticeyi ve sonsuz sayıda evreni öngörse de, her evren yalnızca bir sonucu barındırabilir."
They have uncertain outcomes.
Sonuçlarını bilemezsiniz.
Well, maybe that's just because your only considering the outcomes, and not the intentions.
Peki, belki öyledir çünkü olanlar göz önüne alınırsa, bunlar senin seçimin değil.
We had excellent outcomes... with no significant delays.
Hiç gecikmeden mükemmel sonuçlar aldık.
Outcomes?
Sonuçlar?
" for his own actions and outcomes.
" olaya ve kendi sonuçlarına göre üzerine alabilir.
"Haven't you learned the rules " of probability and outcomes?
Sonuçlar ve olasılıklar kuralını öğrenemedin mi?
We analyzed all the possible outcomes of your mission, Commander.
Görevinizin tüm olası sonuçlarını incelemiştik komutan.
I know you have secrets, ways of seeing probabilities, maybe even influencing outcomes.
Sırların olduğunu, olasılıkları görebildiğini belki de olacaklara etki edebildiğini biliyorum.
Why care for outcomes? Let's raise cheer.
Sonunu düşünmeden, eğlenelim.
Physicians have been unable to use paralyzing relaxants without fear of fatal outcomes or costly lawsuits.
Hekimler felç edici müsekkinleri güvenle kullanamıyorlardı hem öldürücü yan-etkiler, hem de yüklü tazminatlar.
They said there are one of two outcomes of an invasion.
İstilanın iki sonucu olabileceği yazıyor.
- And then there's a thousand different outcomes...
- Ve sonra binlerce farklı sonuç var...
Events are matched closely enough to course they have a way of restructuring themselves to familiar outcomes.
Olaylar rotaya yeterince yaklaştığında eşleyecek bildik sonuçlara çıkan, bir çeşit kendilerini yeniden yapılandırma yetenekleri vardır.
In this struggle, there are but two possible outcomes.
Bu savaşımızda iki olası sonuç var.
There has barely been a word on any of this as the second phase of the war on terrorism has been declared once again with pretty much the same people and every reason to expect some more outcomes.
Tüm bunlar hakkında çok nadiren tek bir kelime görebilirsiniz, terörizme karşı savaşın ikinci basamağının yine aynı insanlar tarafından ve daha fazla kazanç ümidiyle çıkarıldığını görebilirsiniz.
In a teaching hospital, we learn from complicated cases and their outcomes.
Bir eğitim hastanesinde, komplike vakalardan ve sonuçlardan öğreniriz.
Man must learn to think of these horrible outcomes before he acts selfishly or else...
İnsanlar bencil davranmadan evvel bu korkunç sonuçları düşünmeliler.
Apparently the key difference between our universes... Is that coin flips have opposite outcomes.
Görünüşe göre evrenlerimiz arasındaki esas farklıIık yazı tura atınca farklı sonuçların çıkması.
Sydney, I pray that we get to Nadia quickly, but given Sloane's intentions, we need to be prepared for all possible outcomes.
DIXON : Sydney, inşallah Nadia'yı bir an önce buluruz. Ama Sloane'un niyetine göre,..
The number of lines with favourable outcomes has diminished.
Olumlu sonuç içeren çizgi sayısı azaldı.
- Every time we come to Africa outcomes that stupid ship model, outcomed the old port generals.
- Afrika'ya her gelişimizde şu aptal gemi modeli ve eski generaller ortaya çıkıyor.
I hope that even in the gravest of outcomes... the Sheriff's crisis could produce the blessing of our reconciliation.
Umuyorum ki, en kötü ihtimalde bile... Şerif'in yaşadığı sorun nedeniyle uzlaşma sağlanır.
Then I made branches from those branches for all the possible outcomes.
Sonra o dallardan bütün olasılıklar için yeni dallar çıkardım.
All your outcomes on "pull the plug" assume that he dies right away.
"Fişi çek"'ten çıkardığın tek sonuç adamın hemen ölmesi mi?
The total number of possible outcomes is limited.
Olası sonuçların toplam sayısı sınırlı.
But there are only two outcomes :
Ama sadece iki yol var :
I don't think it's true that, for example... adherents of, say, Buddhism... um, um, could imagine changing their beliefs... based on the outcomes of some experiments people do with electrons.
Bence, şu doğru değil, örneğin Budizm taraftarları insanların elektronlarla yaptıkları bazı deneylere dayanarak inançlarını değiştirmeyi düşünemezler.
Now, the way I see it, this situation has two possible outcomes... a ) you send the kid out, and then we just walk out of your lives forever, or b )... you continue to break my balls
Şimdi, gördüğüm kadarıyla, bu durumda ortada iki sonuç var : a ) ya çocuğu dışarı gönderirsiniz ve hayatınızdan çıkıp gideriz, ya da, b ) işime çomak sokmaya devam edersiniz... ve çocuğun şerif babasının kafasında yeni bir delik açılır.
This is a formula for real conflict, this is a formula for a country that is on the way to some very very dangerous outcomes.
Bu, gerçek bir çatışma düzeni, oldukça tehlikeli yönlere doğru gitmekte olan bir ülke düzenidir.
So then he makes an adjustment because, well, he realizes that the outcomes are consistently falling outside the range of realistic probabilities.
Sonra bazı ayarlamalar yapmış ve görmüş ki yarış sonuçları gerçekçi olasılıkların dışına çıkıyor.
The thing about negativity, E, is it breeds bad outcomes.
Negatiflikle ilgili şey şu ki ; E, her zaman kötü şeyler getirir..
Health and bloody safety, and objectives and targets and outcomes, key stages.
İnsan sağlığı ve güvenliğiymiş. Hedef ve amaç. Netice ve müfredat.
What replaced patriotism, and notions of public duty, were mathematically measurable outcomes.
Vatanseverlikle ve sosyal hizmet ile yer değiştiren Matematiksel çıktılardı.
And you know both possible outcomes.
Ve sende olacakları biliyorsun.
Run the same test, you get different outcomes.
Aynı testi 1 0 kere yap, 1 0 farklı sonuç elde edersin.
I want projected outcomes based on different levels of personnel.
Farklı personel sayılarına göre planlanmış taktikler istiyorum.
Substandard child-protection practices contributed to the outcomes.
Standartların altındaki çocuk koruma uygulamaları bu sonuçlara katkıda bulunmuştur.
Corsets generally produce such outcomes.
Korseler hep böyle şeylere sebep olur zaten.
Taking a clinical approach to efficacy and focused outcomes.
Etkili bir klinik yaklaşım ve odaklanmış sonuç alma.
I expect you to handle bad outcomes like a professional.
Kötü sonuçları bir profesyonel gibi karşılamanı bekliyorum.
Anecdotal evidence suggests that in the game of rock-paper-scissors, players familiar with each other will tie 75 to 80 % of the time due to the limited number of outcomes.
Kontrolsüz bulgular gösteriyor ki, taş, kağıt, makas oyununda birbirine yakın oyuncular seçeneğin kısıtlı olmasından dolayı % 75-80 berabere kalıyorlar.
Every farmer, horticulturalist or pigeon-fancier knew how to breed for desired outcomes.
Her çiftçi, ziraat mühendisi veya güvercin yetiştiricisi istenen sonuçlar için nasıl yetiştiricilik yapılması gerektiğini biliyordu.
It's not standard protocol, but there've been some good outcomes for DIC with sepsis.
Standart değil ama sepsisi olan difüz intravasküler... koagülasyonda iyi sonuçlar alınabiliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]