Outgunned traduction Turc
194 traduction parallèle
Outnumbered, outgunned, and still we held that pass.
Sayıca üstünlük, silahsızlık, ve hâlâ o geçiti tutuyorduk.
Here we are, surrounded by the enemy outnumbered, outgunned and half our troops is women and children.
Burada, düşman tarafından sarıldık sayımızı aştılar, silahları var ve ordumuzun yarısı kadın ve çocuklar.
Go on the offensive when we're so badly outgunned?
Silahça bizden üstünlerken saldırıya mı geçelim?
We're outgunned three to one.
Üçe bir duruma düşeceğiz.
You and the French have him outnumbered and outgunned.
Siz ve Fransızlar onu hazırlıksız yakalandınız.
So you're outgunned, you're outmanned, you're outfinanced.
Silahınız yok, adamınız yok, paranız yok. Mükemmel!
We're outnumbered in our Navy surface ships and submarines two to one we're outgunned in artillery three to one we're outmanned in tanks four to one.
Donanma gemileri ve denizaltılarımızın sayısı onların yarısı ağır silahlarımız onların üçte biri tanklarımız ise dörtte biri.
We have them outmanned and outgunned.
Onlardan daha güçlü ve daha iyi donanımlıyız.
They're outmanned, outgunned and incompetent.
Polislerin hepsi beceriksiz, yeterli silahları yok ve sayıca azlar.
The Enterprise-C would be outgunned.
Atılgan-C'nin silahları yetersiz kalacaktır.
The cartel has them outpaid, outmanned, and outgunned.
Kartel onları beş kuruşsuz, adamsız ve silahsız, bıraktı.
We're outgunned and undermanned, but we're going to win.
Silahımız az, yetersiziz, ama kazanacağız.
Hear that? 'Cause you better listen if you know what's good for you! You're outgunned!
Hemen pes etmeniz sizin için iyi olur!
You're outgunned, Daddy-o.
Yaya kaldın, babalık.
- We were outnumbered and outgunned.
- Sayıca ve silah olarak zayıftık.
We may be outgunned. But this little honey sure can handle.
Sayıca az olabiliriz ama bu ufaklık üstesinden gelebilir.
They're completely outgunned.
Silahları tamamen etkisiz.
You'll be completely outgunned!
Sayıca üstün olacaklar.
I've lived the life you're choosing- - fighting hit-and-run, always outgunned
Seçmek üzere olduğun hayatı yaşadım. Vur kaç taktiğiyle savaşmak, hep silahlanmak,... nefret ve adrenalin içinde bir hayat yaşamak.
Clever plan, Seska, leading Voyager into an ambush, but even so, this ship will be outmanned and outgunned.
Voyager'ı tuzağa çekmek zekice bir plan, Seska, ama bu gemide şu anda silah ve adam yok.
I'm seriously outgunned, and I'm scared, but I'm right.
Aşağılandım, ve korkutuldum, ama haklıyım.
I don't care if we're ready yet, if we're outnumbered or outgunned.
Hazır olup olmadığımızın, sayımızın, silahlarımızın etkinliğinin önemi yok.
You are outnumbered and outgunned.
Sayı ve ateş gücü bakımından zayıfsınız.
Without American air support or resupply, the invasion force was outnumbered and outgunned.
Amerikan hava desteği veya ikmali olmadan işgal gücü, sayıca ve ateş gücü bakımından çok zayıftı.
I submitted to your previous inspections because you outgunned me, but I don't see any of your warships nearby.
Önceki denetlemelerinizde itaat ettim çünkü daha üstün silah gücün vardı, ama savaş gemilerinizden birisini çevrede göremiyorum.
They've definitely got us outgunned.
Torres dinlemede, Kaptan. Ne kadar kaldı?
And outgunned.
Ve silah bakımından da.
- He was outgunned and outnumbered!
- Sayıca ve silahça bizden fazlaydı!
They got us outgunned!
Bizi silahsız yakaladılar!
We were outgunned.
Silahımız yoktu.
- The traitors have us outgunned.
- Hainler bizi yendi.
We were outnumbered and outgunned, having lost half our men already.
Biz, sayıca ve silah bakımından daha fazlaydık zaten adamlarımızın yarısını kaybetmiştik.
Harper, you're outgunned and you can't outrun him.
Harper, tamamen silahsızsın ve ondan kaçamazsın.
No weapons, our engines are failing, we're outgunned...
Motorlar vuruldu. Silahımız yok. Bizden güçlüler...
We were outnumbered and outgunned.
Sayıca üstün ve güçlülerdi.
When you think about it, the kind of fiirepower we were up against... that we were outgunned- - People talk about being lucky, where you're lucky... that the bullet went in and out, or you're lucky this.
böyle bir ateş gücüne karşı silahsız mücadele ettiğimizi... düşündüğünüzde- - insanlar şanslı olmaktan bahsediyor, Mermi girip çıktığında... şansın nerededir, yada bu durumda şanslı olabilir misin?
You're outgunned, so stand down.
Ateş gücümüzü aşamazsınız, yani kalkışmayın.
We're outgunned.
Silahlarını aşamayız.
You're outgunned, Archer.
Yenildin, Archer.
We're cornered, outgunned. It's only a matter of time before they find us - what's left of us
Köşeye sıkıştık, silahlarımız yetersiz ve bizi bulmaları an meselesi.
We're cornered, outgunned... and it's only a matter of time before they find us, what's left of us.
Köşeye sıkıştık, silahlarımız yetersiz ve bizi bulmaları an meselesi. Bizden geriye kalanları.
I thought you were outgunned and outmanned.
Zannedersem onlarda daha güçlü silahlar ve daha büyük ordu var.
We're totally outgunned.
Yenildik.
You're hopelessly outgunned.
Umutsuz durumdasınız.
- We've been outgunned before, sir.
- Daha önce yenmiştik Efendim.
You're outnumbered and outgunned.
Sayı ve silah bakımından yetersizsin.
You think you're outgunned at the mine, wait till you get to a courtroom.
Madende hakkının yenildiğini düşünüyorsan bir de mahkemeyi gör sen.
I'm outnumbered, outgunned.
Ben savunmasız ve silahsızdım.
I'd say we're outgunned, boss.
Silahı bakımından daha üstün, patron.
They outgunned us.
Yani, onların silahlı gücü vardı.
A competitor won't start a fight if he's obviously outgunned, so horns are continually flaunted.
Oyun oynamaktan hoşlanan bir yavruya yakın olmak tamam ama testosteronla gözü kararmış her biri dişiden 10 kat daha büyük olan erkeklerin arasında durmak biraz sorun olabilir. Orada bir tane var. Burada dişi için yarışacak kadar erkek var.