Outmanned traduction Turc
60 traduction parallèle
So you're outgunned, you're outmanned, you're outfinanced.
Silahınız yok, adamınız yok, paranız yok. Mükemmel!
We're outnumbered in our Navy surface ships and submarines two to one we're outgunned in artillery three to one we're outmanned in tanks four to one.
Donanma gemileri ve denizaltılarımızın sayısı onların yarısı ağır silahlarımız onların üçte biri tanklarımız ise dörtte biri.
We have them outmanned and outgunned.
Onlardan daha güçlü ve daha iyi donanımlıyız.
They're outmanned, outgunned and incompetent.
Polislerin hepsi beceriksiz, yeterli silahları yok ve sayıca azlar.
The cartel has them outpaid, outmanned, and outgunned.
Kartel onları beş kuruşsuz, adamsız ve silahsız, bıraktı.
We're outmanned, we need help.
Adamımız yok, yardım gerekli.
The cops are completely outmanned.
Polisler sayıca tamamen yetersiz.
Clever plan, Seska, leading Voyager into an ambush, but even so, this ship will be outmanned and outgunned.
Voyager'ı tuzağa çekmek zekice bir plan, Seska, ama bu gemide şu anda silah ve adam yok.
May I point out that you are outmanned, outmanouvered and at the moment outfought!
Senin safdışı olduğunu, kurnazlığının sökmediğini ve şu anda dövüşü kaybettiğini!
One, I'm outmanned two, they're heavily armed, and three, they're about to pound me.
Birincisi, mimlendim iki, onlar silahlı, ve üç, beni harcayacaklar.
I thought you were outgunned and outmanned.
Zannedersem onlarda daha güçlü silahlar ve daha büyük ordu var.
Go alone and you'll be outmanned and outpositioned.
Yalnız gidersen onun adamlarıyla başa çıkamazsın.
We were out of position, outmanned It won't happen again
Yerimiz yanlış, adamımız azdı. Bir daha olmaz.
You're literally walking into a totally alien situation, outmanned and outgunned.
- Tamamıyla yabancı bir ortama, az adam ve az silahla gidiyorsunuz.
And at this particular point in time we were just outmanned.
Ancak yine de sayıca protestoculardan azdık.
Jake, you're outmanned and you're outgunned.
Jake, sayıca ve silahça bizden azsınız.
We're outmanned, we're outgunned.
Guçsuz ve silahsiziz.
You are outmanned and outgunned, you dirty dog bastards.
Sayımız ve silahımız sizden fazla, sizi adi piçler.
Now, I suggest we get in the cars because we are totally outmanned and outnumbered.
Gitmezsek mahvolabiliriz, derhal gitmeliyiz.
You're scared, you're outmanned.
Korkmuşsunuz, sayınız da az.
When you're outmanned and outgunned, the key is to appear bigger and stronger than you are.
Adamca ve silahça zayıf durumdaysanız, anahtar, daha büyük ve güçlü görünmektir.
We're outmanned at Little Havana.
Little Havana'da çok adam var.
You're alone, outmanned, underarmed, and we are legion.
Siz yalnız, güçsüz ve silahlısınız, ama biz orduyuz.
You're outgunned and outmanned.
Güç ve sayı olarak daha azsın.
You're outmanned and outgunned.
Desteksiz ve silahsızsın.
We're outgunned and outmanned.
Silahımız yok. Desteğimiz yok.
We might be way outmanned. I have an idea.
Sayımız yeterli olmayabilir.
I can't remember a time I wasn't outgunned, outmanned, or out-supplied fighting you Yankees, but I damn sure whooped your asses more often than not.
Ne ateş gücü ne adam sayısı ne de malzeme açısından Yankilerden baskın olduğumuz bir gün bile olmadı. Ama şuna şüphem yok ki çoğu kez canınıza okudum.
Then you know you're outmanned.
O zaman bize karşı sayıca az olduğunu da biliyorsundur.
You're outgunned, outmanned, out... side.
Silahın az, adam sayın az, durduğun yer kötü.
I got you outmanned and outgunned two to one.
Senden silahça ve sayı olarak daha fazlayım.
We're too outmanned.
Sayıları bizden çok fazla.
We're outmanned here, Shawn.
Burada sayıca üstün değiliz, Shawn.
It's a desperate move used only when you're completely outmanned and outgunned.
Bu umutsuz hareketi yalnızca tamamen tesbit edildiğiniz ve silahsızlandırıldığınız zaman kullanmalısınız.
He's outmanned, he's outgunned, and it's my fault.
Tek başına, desteksiz bir şekilde gidiyor. Hepsi benim yüzümden.
Agent Finley, you were outmanned and outgunned.
Ajan Finley, tek başınaydın ve silahın da yoktu.
We'll be outmanned and outgunned.
Sayıca ve silahça az olacağız.
Outmanned we may be, but I would match our fighting hearts against the best army in the world.
Sayıca az olabiliriz belki ama dünyanın en iyi ordusuna karşı savaşan kalplerimizi birleştireceğim.
The Mayans, they got us outmanned and outgunned.
Mayans hem adam hem de silah olarak bizden üstün.
For one thing, they're outmanned.
- Birincisi, sayıları az.
You are outmanned and outgunned, so now you will tear up those ridiculous bond notices and wanted posters, and you will stop harassing the men.
Adam ve silah olarak üstünüz. Şimdi, o saçma sapan kefalet ihbarlarını ve arama posterlerini yırtacaksın ve adamları taciz etmeyi keseceksin.
Yes, and we're outmanned and outgunned.
Evet ve sayıca az durumdayız.
You are outmaneuvered, outmanned, and, quite frankly, you're out of your mind.
Taktikte bir adım geridesin, adamların eksik ve açıkçası aklın da başında değil.
You're outmanned and outgunned.
Adamlarınız ve silahlarınız onlardan az.
- I know. And I know that I was outvoted. That doesn't change the fact that we're outmanned.
Biliyorum, oy çoğunluğuyla olduğunu da biliyorum ama bu adamca az olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor.
We're outmanned, outgunned, and our only backup is Fitz.
Sayıca ve silahça yetersiziz ve tek desteğimiz de Fitz.
We were outmanned.
- Sayımız azdı.
Outmanned, abandoned by the man who was to lead us.
Sayıca eksiğiz. Liderimiz olacak adam çekti gitti.
Hurry the hell up! I'm seriously outmanned!
Cidden zor dayanıyorum!
If people come looking for a fight, we'll be outmanned and outgunned.
Eğer insanlar çatışmak için gelecek olursa yeterli adam ve silahımız olmayacak.
- We lose one could say we were outmanned.
Kaybetmemiz durumunda insanlar yeterince güçlü olmadığımızı söyleyebilirler.