Outrageous traduction Turc
1,554 traduction parallèle
That is outrageous.
Bu çok çirkin bir şey.
That's outrageous!
Ölçüyü aşıyorsun!
This is outrageous.
Bu çok çirkin bir suçlama.
There was some turbulence, but nothing outrageous.
Biraz türbülansa girdik ama olağanüstü bir şey olmadı.
Outrageous and disgusting.
Kesinlikle terbiyesiz ve sinir bozucu.
- It's beyond surprise, it's outrageous.
- Sadece şaşırtıcı değil, korkunç.
Boy, she is really up on her theater references. This is outrageous.
- Bu kızın tiyatro göndermeleri çok iyi.
There's someone outrageous up there!
Yukarıda canavar gibi bir adam var.
The salary the offered me, it's outrageous.
Bana önerdikleri maaş, dudak uçuklatacak türden.
We put a bid in on a new development, and the counteroffer's outrageous.
Yeni inşaat için teklif veriyorum. Karşı teklif uçmuş.
# This is outrageous
# Bu kışkırtıcı. #
# This is outrageous!
# Bu kışkırtıcı. #
Kalfas'actions are outrageous.
Kalfas'ın hareketleri ölçüyü aştı.
The seizure of those photographs from his house was outrageous.
O fotoğrafların evinden gasp edilmesi terbiyesizceydi.
These expensive clothes are outrageous.
Bu pahalı giysiler iğrenç.
This is outrageous.
Bu çok saçma.
That's outrageous.
Bu çok çirkin.
That's outrageous.
Bu çok fazla.
Well, we do feel that Mrs. Harrison's monetary demands are outrageous.
Bayan Harrison'ın parasal taleplerinin... şok edici olduğuna inanıyoruz.
For years, Desperate Dan has been talking real women into doing the most outrageous things.
Yıllardır Ümitsiz Dan kadınları en sıra dışı şeyleri yapmaya ikna etti.
This is outrageous!
Bu rezalet!
That's outrageous!
Çok çirkin bu!
Let's be outrageous
Hadi zıvanadan çıkalım
I'm not hurting Steven. That's an outrageous accusation.
Ben Steven'a zarar vermiyorum.
GIRL : She's too outrageous.
Çok ahlaksız.
The most outrageous, the most provocative attention-grabbers.
En çirkin, en tahrik edici olanları.
– Mein Führer, that's outrageous.
Führer, ölçüyü kaçırdınız.
This is outrageous.
Bu terbiyesizlik.
Ana, that's outrageous!
Bayan Lurdes, bir bakın.
- lt's outrageous!
Ana, bu çok çirkin.
This is outrageous that you stray here without any reason!
Hiç bir sebep olmaksızın bunu yapman anlamsız!
I never heard a passion so confused, so strange, outrageous and so variable as the dog Jew did utter in the streets.
Yahudinin sokaklarda haykırdığı kadar tuhaf öfkeli ve ürkütücü bir ses hayatımda hiç duymamıştım.
God bless you all, and God bless America. WOMAN : This is outrageous!
Tanrı hepinizi korusun ve Tanrı Amerika'yı korusun.
Outrageous!
Çok ahlaksız!
This is not a good deal. This is an outrageous deal.
Bu iyi bir anlaşma değil, bu şok edici bir anlaşma.
This is outrageous that our government would do this.
Bu hükümetimizin yaptığı korkunç bir şey.
These numbers are absolutely outrageous.
Bu rakamlar çok fazla.
This is outrageous!
- Gerçekle hiç ilgisi yok!
It's an outrageous theft.
İnanılmaz bir hırsızlıktır.
This is outrageous! You're so mean!
Bu söylediklerin, çok zalimce.
This is totally outrageous!
Bu çok insafsızca!
It's outrageous!
Bu çok insafsızca.
The only one who can stop this outrageous bunch is you!
Domuz : "Dört Tekerli Sürüş" Onları yollarından alıkoyabilecek tek kişi... Œwinia : "pojazd czteroœladowy" ... sensin!
With all due respect sir, you are pushing your luck! When will you stop granting these outrageous promotions?
Muharebe askerleri sadece deniz savaşında ihtiyacımız olan kişiler değildir.
You can't just say these outrageous things and expect me to believe you.
Böyle öfke uyandırıcı şeyleri söyleyip sana inanmamı bekleyemezsin.
- That's outrageous.
- Bu ahlaksızca.
You cannot bring a mortal down here, it is outrageous.
Buraya bir ölümlü getirmek değil, bu çirkin.
It was shocking, outrageous, insulting, and I loved every minute of it.
Şok edici, acımasız ve küçük düşürücüydü. - Her dakikasına bayıldım.
And-and Jerry and I think that it's outrageous to expect people to pay that much.
Jerry'yle ben insanların bu kadar para vermesini beklemenin çok aşırı olduğunu düşünüyoruz.
Monsignor, why is asking you to keep your cell on vibrate... during mass in case I need to fact check a quote outrageous? Rabbi Feldman's doing it for me on Shabbos.
Efendim, neden bir alıntının gerçekliğini kontrol etmem gerekirse diye telefonunuzu ayin sırasında titreşimde bırakmanız rezalet olsun?
This is outrageous!
Bu çok saçma.