Overdose traduction Turc
1,073 traduction parallèle
He died of an overdose.
Aşırı dozdan öldü.
Massive heroin overdose.
Yüksek dozda saf eroin.
A bullet or an overdose?
Tabancayla mı, ilaçla mı?
An overdose of barbiturates is easier to deal with
Aşırı doz barbitürat ( yatıştırıcı ) tedavisi kolaydır.
- That's for a drug overdose.
- Hayır, hayır. Onu fazla dozdan gidenlere yapıyorlardı.
It was the result of an overdose of adrenalin and novocaína.
Aşırı adrenalin ve novakain yüklemesinden dolayı olmuş.
Morley commits a mistake and it injects an overdose.
Morley bir hata yapıyor ve aşırı doz enjekte ediyor.
Amberiotis it had died of cardiac stopping caused by an overdose of novocaína and adrenalin.
Fikrime göre Bay Amberiotis, kalp yetmezliğinden öldü. Nedeni de aşırı doz novakain ve adrenalin karışımı.
What administered an overdose...
Hastasına aşırı doz vermez.
Why don't you show them what an overdose can do, Daggett.
Neden onlara aşırıdozun ne yapabileceğini göstermiyorsun Daggett.
We think it's an overdose of nerve tonic.
Aşırı dozda sinir sıvısı aldığını düşünüyoruz.
Same thing happens with, uh, heart failure or drug overdose.
Aynı şey kalp krizinde ya da aşırı doz uyuşturucu vakalarında da olur.
But the fact that the heart of the victim was a normal size, and assuming tox doesn't show drug overdose, C.O.D. is most likely drowning, but I'm not gonna rule out blunt-force trauma.
Ama kurbanın kalbi normal boyutlardaysa, ve toksikoloji "aşırı doz değil" diyorsa, ölüm sebebi büyük olasılıkla boğulmadır, ama bir darbe sonucu ölme ihtimalini unutmamak gerekir.
But my moms died from an overdose... so I just stayed.
Ama annem aşırı dozdan ölünce ben de onlarla kaldım.
An ambulance has just pulled up outside Mrs Whittaker's house and the people in the chippy said that she's took an overdose...
Bayan Whittaker'in evinin önüne bir ambulans geldi dükkândakiler onun aşırı doz aldığını söylüyorlar.
Mattie died of a drug overdose shortly after she left Tombstone.
Mattie Tombstone'u terkettikten kısa bir süre sonra... aşırı dozda uyuşturucudan öldü.
She takes the overdose of pills, lays on the bed and imagines how beautiful she'll look on tomorrow's front page.
Bir sürü hap aldı. Yatağa uzandı. Ve ertesi günkü gazetede çıkan resmin ne kadar güzel olacağını hayal etti.
- Yes, and then my sister died of an overdose.
- Evet ama sonra kardeşim aşırı dozdan öldü.
I drank a bottle of furniture polish and took an overdose of sleeping pills.
Bir şişe mobilya cilası içtim ve yüksek dozda uyku hapı aldım.
One day she died of an overdose.
Günün birinde karısı aşırı dozdan ölmüş.
Anyway, his wife was found dead from an overdose of her sleeping powder, and although I was only an Inspector then, I was called in to investigate.
Karısı aşırı dozda uyku ilacından ölü bulunmuştu, ve ben de olayı soruşturmak için çağırılan müfettiştim.
The overdose this morning. Girl with the kid.
Sabahki aşırı doz.
It's almost impossible to take a lethal overdose in this family of drug,
Bu tür bir ilaçtan öldürücü dozda içmek imkânsız gibidir.
- You're gonna overdose.
- Fazla doz almış olacaksın.
Um, send an ambulance'cause I, I think it's an overdose or something. Okay. Jeff, they're coming.
First caddesinde acil müdahale birimi var.
Doctor, it wasn't an overdose.
Doktor, bu bir aşırı doz vakası değil.
Your father said the overdose was an accident?
Babanız aşırı dozun bir kaza olduğunu mu söyledi?
He died of a drug overdose.
Aşırı dozda ilaç almaktan öldü.
Overdose of morphine. That's what it looks like to me.
Aşırı doz morfinden.Bana öyle geliyor.
Benny Chacon ultimately died of a drug overdose.
Benny Chacon aşırı doz uyuşturucudan öldü.
Did he overdose?
Aşırı dozda ilaç mı içti?
- Overdose, sir?
- Aşırı doz mu bayım?
I am especially good at the celebrity overdose.
Kutlamalarda aşırı doz konularında çok iyiyim.
I feel like giving Mother an overdose of sleeping pills.
Anneme bir avuç uyku hapı verir gibi hissediyorum.
Rescue 51, respond to overdose, unknown substance, 84th Street.
Kurtarma Ekibi 51, 84. caddedeki bilinmeyen kişi, aşırı doz kullanımı çağrısı, yanıtlayın.
- Overdose.
Ne oldu?
Ellen... your mother died of an overdose of morphine.
Ellen annen yüksek dozda morfinden öldü.
- Two serious cases of sperm overdose.
- İki ciddi aşırı dozda sperm olayı.
Heroin Bob, the guy who never did any drug in his life outside of beer... died from a narcotic overdose.
Eroin Bob, biranın dışında bile hayatında hiç hap almamış adam... narkotik overdozdan öldü.
That bastard was a near-genius but hell-bent on going the way of his brother Keith already dead from a drug overdose.
O piç neredeyse bir dahiydi ama abisi Keith'in yolundan gitti. Aşırı dozdan ölüyordu.
Mixed overdose of alcohol and GHB.
Alkolle GHB'yi karıştırmışlar.
- Did he overdose?
- Aşırı doz?
I can assure you that the overdose... was entirely accidental.
Seni doz aşımının tamamen kaza olduğuna inandırabilirim.
Hey, we stole a stretcher from X ray, so put him in three next to the overdose.
Hey, X Ray bölümünden bir tane sedye aşırdık, Overdose'un yanında ki 3. bölüme yerleştirin.
It's a heroin overdose.
Aşırı dozda eroin bu.
Cleo, you saw the child in the second phase of the overdose.
Cleo, çocuğu aşırı dozun ikinci aşamasındayken gördün.
The boy's father accused Doug of giving him an overdose.
Babası Doug'ı aşırı dozda ilaç vermekle suçluyor.
OF AN OVERDOSE- - HEROIN.
Öldü! Aşırı dozda eroin kullanımından.
But? An apparent amphetamine overdose worries me more. Damage is severe.
Ama aşırı dozdaki amfetamin beni daha çok endişelendiriyor.
- An overdose of odour.
- Aşırı doz koku.
Overdose from Percodan.
Percodan'dan overdoz.