Overwhelmed traduction Turc
1,347 traduction parallèle
You know, and I told you I was just... I was overwhelmed with attention.
Söyledim ya bana gösterdiği alaka başımı döndürmüştü.
When two Z's do it, the lateral hypothalamus gets completely overwhelmed,...
İki Z seks yaparken lateral hipotalamus kendini kaybeder...
Yeah, yeah. I'm just a little overwhelmed.
Evet, evet, ben birazcık doluyum da.
As her brother, I just find myself being just so overwhelmed sometimes.
Kardeşi olarak bazen o kadar hayran kalıyorum ki.
Forgive me if I'm not overwhelmed with confidence.
Kendime aşırı güvenmediğim için beni bağışla.
Frankly, Logan's been overwhelmed by what's happening.
Açıkçası, Başkan Logan şu an yaşananlar yüzünden birazcık ezildi.
I have been overwhelmed by the outpouring of goodwill from heads of state around the world.
Dünya çapındaki devlet başkanlarının yürekten tebrik akınına uğradım.
All the pain I was trying to shut out just overwhelmed me.
Unutmaya çalıştığım bütün acı beni boğdu.
- He gets overwhelmed.
- İşleri başından aşkın.
I mean, no wonder you feel overwhelmed.
Demek istediğim...
I know your mind must've been overwhelmed with confusion.
Aklın inanılmaz derece karışmış olmalı.
and I'm overwhelmed because... you're so amazing.
O kadar muhteşemsin ki aklım başımdan gidiyor.
I was just overwhelmed.
Çok heyecanlıydım.
- I'm overwhelmed with desire.
Arzuya boğuldum.
But he was finding himself overwhelmed by the change.
Ama Michael, bu değişikle neye uğradığını şaşırmıştı.
and overwhelmed... by the approval from this new father figure.
hem de kendinden geçmişti bu yeni baba figürünün onayı karşısında.
The kid was overwhelmed.
Çocuk şaşkına döndü.
Overwhelmed by the news, I guess.
Sanırım şok oldu.
- Yeah, I'm just a little overwhelmed.
- Evet sadece, ben çok yoruldum.
I was overwhelmed and I really think I failed him
- Bunalmıştım, ben gerçekten düşününce onu başarısızlığa uğrattım.
A little overwhelmed.
Biraz fazla duygusallaştım.
- I'm just a little overwhelmed here.
Biraz ağır geldi de.
Mark's looking for help because, what, he's resentful, overwhelmed?
Mark yardım istiyor, çünkü ne? Gücenmiş mi? Kendini mi kaybetmiş?
I'm just overwhelmed... and exhausted.
Çok fazla çalıştım... ve çok yorgunum.
I was... overwhelmed by grief.
-... acıdan kahroldum.
I got overwhelmed and I took things out on you that weren't your fault.
Bunalmıştım ve bunu üzerimden atmaya çalışıyordum bunlar senin hatan değildi.
She's overwhelmed by search warrant.
Arama emrimiz var.
As it so happens your generosity has somewhat overwhelmed our small organization. With the National Foundation's network, your money will go a lot further.
Sizin cömertliğiniz bizim küçük organizasyonumuzun boyunu aştı ve Ulusal Vakıf'ın bağlantıları sayesinde paranız ulaşılması zor yerlere gidebilecek.
No. The only ones she's brought over to the house are "scared" and "overwhelmed."
Hayır, şimdilik sadece "ürkmüş" ve "şaşkına dönmüş" ü eve getirdi.
Will do, sir. Panicked citizens are demanding answers from authorities, who have been clearly overwhelmed by the speed and scope of the virus. WOMAN ON T.V. :
- Bulacağız, efendim.
You look a little overwhelmed.
Biraz ezilmiş gibi duruyorsunuz.
I'm overwhelmed at my refugee camp.
Mülteci kampımız tıka basa dolu.
Augustus was overwhelmed.
Augustus gururlanmıştır.
I'm so overwhelmed that you even noticed me.
Zevkten kendimi kaybettiğimi sen bile fark ettin.
I'm overwhelmed, your Grace.
Çok etkilendim. saygıdeğer efendim.
Absolutely, you know, it's-it's-it's common to feel a little overwhelmed
Kesinlikle, bilirsiniz, herkes yeni aldığı bir şeyi...
He was in the bank, right in the middle of his investigation when these two she-monsters overwhelmed him.
Bu iki cadı onu ele geçirmeden önce o, bankada teftişin tam ortasındaymış.
During an otherwise innocent celebration of her new curtains Charlotte is overwhelmed by such chaotic feelings that she suddenly and harshly throws Veronica out of her flat.
Yeni perdelelerin masum kutlaması sırasında Charlotte karışık hislerle altüst olduğundan... Veronica'yı aniden ve kabaca dışarı atmıştı
- Honestly, I'm overwhelmed.
- Doğrusu çarpıldım.
I'm overwhelmed.
Şok oldum.
I'm overwhelmed by this miracle that has happened to me.
Başıma gelen bu mucize nedeniyle içim içime sığmıyor.
We are both overwhelmed.
İkimiz de çok mutlu olduk.
I am overwhelmed right now.
Artık bunaldım.
And he's totally overwhelmed by how big the world is and how small and unimportant he is.
Dünyanın ne kadar büyük, kendininse ne kadar küçük ve önemsiz olduğuna hayret etti.
The relief agencies are useless, the hospitals are overwhelmed.
Yardım dernekleri faydasız, hastaneler dolup taşıyor.
He seems overwhelmed.
Çok bunalmıştı.
I'm absolutely overwhelmed that I could climb those stairs.
Bayılmak üzereyim. Şu merdivenlerden çıktım ya, ondan.
'Cause all the hospitals and rescue centers are overwhelmed.
'Hastahane ve kurtarma merkezlerindeki bunalım nedeni ile
Well I see that you're overwhelmed with remorse.
Çektiğin inanılmaz boyuttaki vicdan azabını görebiliyorum.
I can't do any of my lines. I can't even think straight. I get overwhelmed.
Doktor kim...
I'm overwhelmed.
Çok sevindim.