Packy traduction Turc
32 traduction parallèle
Ah, cheer up, Packy.
Neşelen biraz Packy.
Us and Packy Robinson.
Biz ve Packy Robinson.
Packy was his manager.
Packy, onun menajeriydi.
Boss, Packy wants another drink on the cuff.
Patron, Packy veresiye bir içki daha istiyor.
- Packy, Bert, Les.
- Packy, Bert, Les.
Packy might know.
Packy bilebilir.
Where do I find Packy?
Packy'yi nerede bulabilirim?
Suppose I get word to Packy that you wanna see him? Have him come here?
Packy'ye onu görmek istediğine dair haber iletsek, buraya getirsek?
Packy, Chief.
Packy, şef.
Packy Harrison.
Packy Harrison.
No, thank you, Packy.
Hayır teşekkürler, Packy.
- What do you say, Packy?
Ne haber Packy?
Packy was good in his day.
Zamanında çok iyiydi.
- Hey, Packy. - Yeah, Tony?
- Selam Packy.
I'm beginning to think my best bet in town is Packy.
Şehirdeki en iyi şansım Packy galiba.
Brat-packy poseur, was published when he was 19.
"Küçük Numaracı" yı on dokuz yaşındayken yazdı.
Packy Walker told me that he once had to get his stomach pumped because he ate his dog's deworming pills.
Packy Walker bir keresine midesinin yıkandığını söyledi çünkü köpeğinin kurt ilacını yemiş.
Packy-packy!
Toplan bakalım!
Packy.
- Packy.
Packy?
- Packy mi?
Are we lost, Packy?
Kayıp mı olduk Packy?
Whacky Pack, how you doing?
Tatlı packy, nasıl gidiyor?
That doesn't look good, Packy.
Durum iyi değil, Packy.
Packy, we need to go save them!
Packy, bir an önce onlara yardım etmemiz gerek!
Wait a minute, Packy.
Bekle bir saniye, Packy!
I can't do this, Packy!
Her şey bitti, Packy!
Packy, we're ready.
Packy, biz hazırız.
Packy!
Packy!
Packy, hurry!
Packy, acele et!
It's not like you've never done it before.
Sen de aynısını yaptın, Packy!
So I bought a dime bag from, uh, Packy.
Packy'den on sentlik aldım.
I got to get to the packy before the B's drop puck!
İşe yaramaz çocuklarımı almadan önce şu bavulları bırakmam lazım!