Painful death traduction Turc
233 traduction parallèle
I thought she was just a lonely child who grew up alone and suffered a terrible and painful death.
Yalnız büyüyüp hüzünlü bir şekilde öldü.
Besides, hanging is a very painful death.
Üstelik asılmak çok eziyet verici bir ölümdür.
O Lord, let the bastards die a painful death!
Yüce tanrım, o aşağılıları acılar içinde öldür.
May your throat choke in pus and may you die a long, painful death.
Dilerim boğazın irinle tıkanır ve uzun ve acı bir ölüm tadarsın.
Sometimes she wonders if he died a painful death. He was so strong.
Öyle bile olsa ölümünden bazı şeyleri sorumlu tutuyor çok güçlü bir adamdı.
She would have suffered a long, painful death.
- Uzun ve acı veren bir ölüm olacaktı.
! all risk dying a painful death.
# Birisi feci bir ölümle burun buruna gelebilir.
My father died a protracted and painful death of cancer.
Babam kanserdi, ölümü uzun sürdü ve çok acı çekti.
Did he die a painful death?
acı çekerek mi öldü?
A slow, painful death.
Yavaş, acılı bir ölüm.
But that guy died a painful death
Ama çocuk acı içinde öldü.
A very,... very painful death.
Çok... ama çok acılı bir ölüm.
This circle, which I am sad to say we are in... will experience a slower, considerably more painful death.
Bu çemberde ise, söylemekten dolayı üzgünüm ama bizim içinde bulunduğumuz....... grup ölümü yavaş, acısı gitgide artan bir biçimde tadacak olanlar.
He should get a slow painful death!
Yavaş ve acılı bir ölüme kavuşmasını sağlayın!
That thing was causing the slow, painful death.
O şey yavaşça ve acı içinde öldürüyordu.
And you're doomed to die a painful death unless you tell me who your contact inside is.
Ve eğer bana içerden bağlantılı olduğun kişinin kim olduğunu söylemezsen, acılı bir ölüme terkedileceksin.
If I didn't know that you will soon suffer the rake's painful death I would challenge you to a duel.
Yakında acı dolu bir ölüme katlanacak olmanı bilmesem seni bir düelloya davet ederdim.
You face a lingering, painful death marked by increasing periods of dementia and eventual insanity.
Yüzünüzde ölümcül acılar olacak ve belirli aralıklar ile delilik yaşayacaksınız.
It would be wrong to subject you to such a prolonged and painful death.
Uzun ve acı dolu bir ölüm, sizin için yanlış olacaktır.
Now he's dying this slow, painful death.
Şimdi yavaşça ve acı çekerek ölüyor.
Your famous poison causes a painful death. It seems
Meşhur zehirin acılı bir ölüme sebep oluyor gibi görünüyor.
You will die a painful death.
- Acı içinde öleceksiniz.
Teal'c must suffer the most painful death a Jaffa can know.
- Hayır. Teal'c bir Jaffanın yaşayabileceği en acı verici şekilde ölmeli.
Did she have a painful death?
Ölüm anında acı çekti mi?
We're not talking anything elaborate, no slow or painful death.
Ayrıntılı, yavaş olmayan ve acı veren bir ölümden söz etmiyoruz.
"Anyone who keeps reading on is cursed And will suffer until they die a slow and painful death."
"Bunu okumaya devam eden her kimse lanetlenir ve yavaş ve acı dolu bir ölüm onu bulana dek ıstırap çeker."
A most slow and painful death.
En yavaş ve acılı ölüm.
Also, our caretaker, Mr. Filch, has asked me to remind you that the third-floor corridor is out of bounds to everyone who does not wish to die a most painful death.
Ayrıca yöneticimiz Bay Filch size şunu hatırlatmamı istedi. Sağ kanattaki üçüncü kat koridoru acı çekerek ölmek istemeyen bütün öğrenciler için yasaktır.
To escape a pitiful and painful decline to death through the auspices of Mr. Carmichael.
Acılar ve ağrılar dolu ölümden, Bay Carmichael'ın yöntemleriyle kurtulmak.
Malnutrition eventually leads to one of the most painful forms of death - starvation.
Yetersiz beslenme eninde sonunda en acı veren ölümlerden birine yol açar açlıktan ölüm.
Viewing the bodies mutilated beyond recognition, I had the painful realization this disaster could be the most gruesome face of death.
Tanınamaz haldeki vücutları gördükçe bu korkunç ölüm yüzünün, en acı felaket olabileceğinin farkına vardım.
And the reason I ask you to do me this service is because I'm already facing a very long, painful and most certain death.
Bu hizmeti istememin sebebi... çünkü ben çok uzun süreli... bir acı ve kesin bir ölümle karşı karşıyayım.
His death was slow and painful.
Yavaş ve acı çekerek öldü.
Lt Yar's death is very painful for all of us.
Yüzbaşı Yar'ın ölümü hepimiz için de çok acı verici.
I hope your death is less painful than your life. Bye, Daddy.
Umarım ölümün hayatından daha acımasız olur.Hoşça kal, baba.
But the resurrection, it's far more painful and terrifying than death.
Ama yeniden diriliş ölümden çok daha acı verici ve korkunçtur.
I want his death to be as painful as possible.
Ölümünün en acı şekilde olmasını istiyorum.
Sometimes he speaks in a kind of tender dialect... of the death which causes repentance... of the unhappy men who certainly exist... of painful tasks and heartrending departures.
Bazen ölümün pişmanlığa çağıran o yumuşak lehçesi ile konuşur. Bazen var olduğunu kesinlikle bildiğimiz mutsuz insanlardan söz eder. Ya da acı veren görevleri ya da kalp kıran ayrılıkları anlatır.
Quick death- - much less painful than anything the Regent will do to you.
Hızlı bir ölüm olur,... Naibin sana yapacağından çok daha az acı verici.
But know this... That bastard, Neolos, died a death that was long and painful.
Ama bunu biliyorum... şu piç kurusu Neolos uzun ve acılı bir ölümle öldü.
may be that Death is painful
Belki de ölüm ne kadar acılıysa, o kadar...
I hope you die a miserable... painful, agonizing death.
Az kalsın kızımı öldürüyordun. Umarım acılar içinde kıvrana kıvrana geberirsin.
Her death was slow and it was painful.
Ölümü yavaş ve acı doluydu.
Your death will take a very long, painful time because you didn't just betray me.
Ölümün çok uzun acılı bir zaman alacak... çünkü sen sadece bana ihanet etmedin!
We seldom witness death. 0ften our only experience is from films and television, which can present it as a violent and painful event.
Ölüme çok ender şahit oluruz. Bunu sık sık filmlerde ve televizyonda görürüz. O an bize zorlu ve acı dolu bir şeymiş gibi görünür.
Uh, three sisters confront the slow, painful... death of their fourth sister.
Üç kız kardeş, dördüncünün yavaş ve ağrılı ölümüyle başederler.
A painful death.
Büyük bir keder yaşadı.
It'll be a painful and awful death.
Acılı ve berbat bir ölüm olacak.
I'd rather die a painful and horrible death.
En acı verici ve en korkunç şekilde ölmeyi tercih ederim.
How painful a death are we talking about?
Tam olarak ne kadar acılı bir ölümden bahsediyoruz?
I got an irrevocable appointment with a painful, horrible, violent death, and no one can fix me, Rommie.
Acı dolu, korkunç bir ölümle değiştirilemez bir randevum var ve beni kimse iyileştiremez Rommie.
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19
death experience 79
death experiences 28
painful 111
painfully 29
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19
death experience 79
death experiences 28
painful 111
painfully 29