Paintball traduction Turc
356 traduction parallèle
Paintball.
Paint ball.
Yeah, I was playing paintball.
Paint ball oynuyordum. Paint ball.
Paintball. Just passing by. "
Geçiyordum, uğradım, " dedim.
That was no paintball.
Bu boya topu değildi.
A paintball party?
Paintball partisi mi?
Whoo! I'll tell ya. I am really lookin'forward to this paintball party.
Söylüyorum, şu paintball partisi için sabırsızlanıyorum.
Man, I didn't know Doug's sister was comin'on this paintball thing.
Doug'ın kardeşinin paintball olayına geldiğini bilmiyordum.
We are. Yeah. Doug's throwing me a paintball party upstate.
Doug beni şehir dışına paintball partisine götürüyor.
I--I only took Danny'cause he's goin through a hard time right now.
Çok zor bir dönemden geçtiği için Danny'yi götürdüm! Sen de paintball oynamaya geliyorsun, anladın mı?
God, this paintball thing is so stupid.
- Tanrım, Paintball çok saçma bir şey!
Oh, were you at that stupid paintball place again?
Yine aptal paintball oyununa mı gittin?
You believed me when I told you it was a paintball gun.
Bunun sadece bir paintball silahı olduğunu söylediğimde bana inanmıştın.
Next time bring a clue, not a paintball gun.
Bir dahaki sefere beynini getir, boya tabancası değil.
Tomorrow's gay paintball day.
Yarın eşcinsellerin paintball günü.
I have an interview tomorrow so I'll meet you at paintball.
Yarın erkenden iş görüşmem var. Paintball'da görüşürüz.
So, Sarge, will you be paintballing today?
Sarge, bugün paintball oynayacak mısın?
It was a lot more enjoyable than the paintball.
Paintball oynamaktan daha eğlenceliydi.
And if I hear that you gave Marie any attitude, any attitude at all... you can forget about paintball this weekend.
Eğer Marie'e zorluk, herhangi bir zorluk çıkardığını duyarsam bu hafta sonu paintballı unutabilirsin.
Sarge from paintball?
Sarge. Paintball'dan mı?
We'll get a fuckin paintball gun... and head down to Hollywood and pick o some fuckin'tourists.
Birer tane boya tabancası alıp, Hollywood'a inelim ve birkaç tane turist mıhlayalım.
It's paintballs and he's not gonna do shit'cause
Ona paintball deniyor ve bir sikim yapamaz.
Truancy, failing grades, verbal abuse towards your mother, placed on probation with Juvenile Court for assaulting a security guard with brass knuckles, and you were just arrested again for assault after you shot somebody with a paint gun.
Okulu asma, notların düşmesi, annene karşı sözlü saldırı güvenlik görevlisine muşta ile saldırma suçundan çocuk mahkemesin tarafından göz hapsine alınman. Bunun yanında birisini paintball tabancasıyla vurmaktan yine tutuklanmışsın.
Your brother asked me to a paintball thing the guys from church are having in the mountains.
Hatta abin beni bu haftasonu kiliseden çocuklarla dağda yapacakları paintball aktivitesine davet etti
Some guys from Church are havin'this paintball thing in the mountains.
Kilisedeki çocuklar bu haftasonu dağdaki paintball gününe çağırdılar beni
You know, Rick, after dinner we'll check out the paintballing equipment if you'd like.
Rick, yemekten sonra paintball ekipmanlarına göz atacağız, eğer sen de istersen..
So you ever actually played paintball before, Rick?
Hmm, peki daha önce hiç paintball oynadın mı Rick?
Yeah, that's why he won't be coming paintballing with us.
Evet, bu yüzden bizimle paintball oynamaya gelemeyecekmiş
There isn't a paintballing merit badge yet, but some are working on it.
Henüz paintball ruhsatımız yok fakat arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar
Hey, Dad's going paintballing too!
Babam da paintball'a geliyor
two hot chicks, one hairy ass and a paintball gun. "
İki Seksi Çıtır Kıllı Bir Kıç ve Paintball Silahı. "
You know that scene with the paintball gun?
Paintball silahının olduğu sahneyi biliyor musun?
First up, the North Hollywood Paintball Tournament M.V.P. Three years running!
Kuzey Hollywood Paintball Turnavası MVP'de üç yıl üst üste birincilik!
Okay, everybody, time for paintball.
Tamam millet, Paintball zamanı.
I forgot to pick up the paintball guns.
Paintball silahlarını getirmeyi unuttum.
It was like- - it was like mulberry paintball.
Bu sanki - dutlarla "paintball" gibiydi.
A paintball gun.
Paintball tabancası.
How many midshipmen in this little paintball club of yours?
Bu küçük paintball kulübünüzde kaç subay adayı var?
Turner never lost a paintball game, so Blake decided to change the rules.
Turner hiçbir paintball maçını kaybetmedi. - Blake de kuralları değiştirmeye karar verdi.
Me almost putting a bullet in a kid's head'cause he's playing paintball.
Sırf paintball oynuyor diye az kalsın bir çocuğun kafasına kurşun sıkacaktım.
I went out and got drunk with my laser tag team last night.
Dün gece lazer tag * ekibimle dışarda içtik, lanet olsun. ( Bizdeki paintball gibi bir oyun )
He's part owner of this paintball course out on the Island.
Adadaki Paintball sahasının hissedarı.
I had a first date where we played paintball.
Paintbol oynadığımız yerde ilk randevum olmuştu.
Paintball!
Paintbol!
Oh, dear. Doesn't look like a paintball outing.
Paintball oynuyormuş gibi görünmüyorlar.
You brought us all the way out here to play paintball?
Bizi ta buraya paintball oynayalım diye mi getirdin yani?
Now, in those bags are 15 semiautomatic high-powered paintball guns.
Şimdi, şu çantaların içinde 15 tane yarı otomatik yüksek güçte boya tabancaları var.
George should be at the lodge waiting for us, along with the food.
George bizi misafirhanede bekleyecekti, yiyecekle beraber. - Güzel, peki ya paintball ekipmanı?
You're comin to paintball. You got it?
Hayır!
[Paintball gun firing ] [ Grunts] Um...
Tanrı'ya inanır mısın, bilmiyorum, Doug ama biraz dua etmek iyi olacak galiba.
Paintball paint.
Paintball boyası.
- And the paintball gear?
- Hepsi kahverengi çantada.